Ege İhracatçı Birlikleri, Ege Üniversitesi ve Bornova İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü paydaşlığında yürütülen ‘Bornova’dan Başlıyor İzmir’de Gıda Kayıplarını Azaltıyoruz’ Projesi kapanış toplantısı 28 Kasım Perşembe günü Ege İhracatçı Birlikleri’nde gerçekleşti. Toplantıda gıda kayıplarını azaltma konusunda 2019 yılı içinde yapılan çalışmalar masaya yatırıldı.
Panele Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Hayrettin Uçak, Tarım ve Orman Bakanlığı AB ve Dış İlişkiler Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Volkan Güngören, TMO Strateji Geliştirme Daire Başkanı Ayşin Senses, Bornova İlçe Tarım Müdürü Ruhşan Özdemir Çifçi ve FAO Türkiye Program Sorumlusu Sheikh Ahaduzzaman ile çok sayıda akademisyen ve sektör temsilcisi katıldı.
Uçak: “Kayıpların Önüne Geçebiliriz.”
Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Hayrettin Uçak yaptığı konuşmada yürütülen projenin yaş meyve sebze sektörü için büyük önem taşıdığının altını çizdi. Gıda kayıplarının önüne geçilebileceğini aktaran Uçak, “Umarım bu projenin özellikle bizim yaş sebze ve meyve sektörüne büyük faydası olacağını göreceğiz. Tarladan raflara gelene kadar ürünler çok sayıda el değiştiriyor. Her değişimde de tüm ürünlerde ciddi miktarda kayıplar veriyoruz. Çevremizdeki örneklere baktığımızda gıda israfının ve kaybının azaltılabildiğini görmek mümkün. Örneğin aramızdan bir işletmeci arkadaşımız yaptığı küçük düzenlemelerle bu kayıp oranını kısa sürede yüzde 13’ten 5’e çekti. Yani istendiğinde bu yapılabiliyor. Umarım bu proje, bu kanayan yaraya da çare olarak, yaşadığımız kayıpların ortadan kalkmasına ön ayak olacaktır.” ifadelerini kullandı.
İzmir’de 14 ilçede 146 üreticiyle Çalışıldı
Bornova Tarım ve Orman İlçe Müdürü Ruhşan Özdemir Çifçi, 2019 yılı başında başlatılan proje ile birincil üretimden son tüketiciye kadar olan gıda arz zincirinin tüm aşamalarında meyve sebze kayıplarının azaltılmasını hedeflediklerini belirterek İzmir’de yaptıkları çalışmalardan bahsetti.
Bu hedef kapsamında İzmir ili için üretim değeri yüksek olan başta Kiraz, Zeytin, Üzüm, İncir olmak üzere meyve ve sebze üreticilerine yönelik çalışmalar yürüttüklerini aktaran Çifçi, “Hasat, hasat sonrası muhafaza, işleme ve nakliye, depolama aşamaları hakkında eğitimler düzenledik. Teknik gezilerle üreticilerimize farkındalık kazandırmaya çalıştık. Çünkü baktığımızda görüyoruz ki tüm dünyada gıda kayıpları oluyor. Ancak gelişmekte olan ülkelerde özellikle üretim, taşıma ve işleme aşamasında gıda kayıpları meydana geliyor. İzmir’de 14 ilçede 146 üreticiyle yaptığımız bu çalışmada bizde gördük ki ilk üretim aşamasında üzümde yüzde 23, incirde 18, kirazda 17, hıyarda 20, domateste 9 kayıp oluşuyor. Bunun önüne geçmemiz gerekiyor. Bizim diğer hedeflerimiz gıda işletmeleri, soğuk hava depoları, marketlerdi. Diğer grupta ise kadınlarla çocuklar yer aldı. Ev hanımlarına ev ekonomisine katkı sağlayıp gıda israfını azaltmaya yönelik olarak etiket okuryazarlığı, kompost gübre üretimi ve akıllı alışveriş konularında eğitimler verdik. Ayrıca ilçemizde okullarda yapılan eğitimlerde ilkokul öğrencilerine Dengeli Beslenme, Gıda İsrafı, Gıda Güvenilirliği, Hijyen ve Alo 174 Gıda Hattı konularında farkındalık yaratmaya çalıştık” dedi.
Birleşmiş Milletler’den Projeye Destek
Türkiye ve dünya adına önemli bir oturum gerçekleştirildiğini vurgulayan FAO (Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü) Türkiye Program Sorumlusu Sheikh Ahaduzzaman ise bu anlamda teşvik edici uygulamalar için Tarım ve Orman Bakanlığı’nın yanı sıra sektör temsilcileriyle çalıştıklarını belirtti. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın büyük bir farkındalık çalışmasına imza atacağını söyleyen Ahaduzzaman, “Tarım ve Orman Bakanlığı, gerçekleştireceği çalışmayla strateji belgesi ortaya koyarak bir eylem planı oluşturuyor. Mihenk taşı niteliğinde bir doküman ortaya koyarak gıda israfının önüne geçmek için yapılan çalışmaları destekleyecek. Biz de FAO olarak bu ve benzeri çalışmalara destek vermeye devam edeceğiz. Çünkü gıda kayıplarını azaltmak ve bunun neticesinde açlığın son bulduğu bir dünya sağlamak gerçekten mümkün. Diğer ülkelerdeki iyi uygulamaları ve başarı hikayelerini Türkiye’de paylaşmaya da başlayacağız” diye konuştu.
“Dünyada Öncüyüz”
Tarım ve Orman Bakanlığı AB ve Dış İlişkiler Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Volkan Güngören de geçtiğimiz 5 yıllık süreçte gıda kayıplarını azaltmak için yapılan çalışmaları anlatarak Türkiye’nin bu anlamda uluslararası düzeyde öncülük yaptığını ve bundan gurur duyduklarını söyledi. “Günümüz dünyasında 5 yaşın altındaki çocukların yüzde yirmisi yetersiz beslenirken bir yandan da obezite almış başını gidiyor” diyekonuşan Güngören, “Bu açlığın sebebi üretimdeki yetersizlik değil, dağıtımdaki adaletsizlik. 2050 yılında, şuan ki üretim miktarı adaletli dağıtılsa bile dünyaya yetmeyeceği dile getiriliyor. Biz de bu gerçeklerden hareketle 2015’te bu konuyu G20’ye taşıyarak tüm tarım bakanlarının ortaklığıyla görüşülmesini sağladık. Bunun yanında İslam İşbirliği Teşkilatı bünyesinde, Karadeniz İş Örgütü bünyesinde yaptığımız çalışmalarla gıda kayıplarını sürekli işliyoruz. Bu konuda uluslararası alanda öncü olmak mutluluk verici” dedi.
“Tüm Dünyaya Işık Oldu”
Güngören, gelecek yıl FAO ile ortak olarak yürütülecek olan ‘Gıdanı Koru’ isimli kampanyadan da bahsederek İzmir’de yürütülen projenin bu kampanyaya da büyük katkı sunduğunu aktardı. Müdür Yardımcısı Güngören şunları söyledi: “Önümüzdeki yıl FAO ile birlikte ‘Gıdanı Koru’ isimli bir kampanya yürüteceğiz. Ülkemizin gıda kayıplarıyla mücadelesinin stratejik belgesini ve eylem planını hazırladık. Bu kampanya öncesinde ve sonrasında yapacağımız çalışmalarla gıda kayıplarındaki durumumuzu ölçülebilir hale getirdik. Bu proje kampanyamıza da büyük katkı verdi. Projenin adı “Bornova’dan Başlıyoruz İzmir’de Gıda Kayıplarını Azaltıyoruz” olarak belirlenmiş ancak bu başlangıç şu haliyle bile Endonezya’dan Malezya’ya, Tunus’tan Cezayir’e, yani dünyanın her noktasından insanların İzmir’de gıda kayıpları konusundaki tecrübelerini paylaşmasına vesile oldu. Dolayısıyla değil İzmir, değil Türkiye, tüm dünyaya ışık tutan bir proje oldu. Dünyada her 9 insandan 1’i yatağa aç giriyor. Açlığın olduğu yerde huzur olmayacağını anlamamız gerekiyor. Diğer yandan bu konu, her geçen gün etkisi artan iklim değişikliğine de etki ediyor. Biz gıda kaybımızı yüzde 50 azaltarak hem ekonomik katkı sağlayacak, hem açlıkla mücadeleye katkı koymuş olacak, hem de iklim değişikliğine olan etkimizi yarı yarıya azaltacağız.”
Yorum Yazın