Yankı Yemek Sanayi A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Coşkun Dönmez, Türkiye’nin yerel sebze tohumlarının kaybolmasını önlemek için ciddi ve yeni tohum politikaları geliştirmesi gerektiğini söyledi.
Yankı Yemek Sanayi A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Coşkun Dönmez, Türkiye'nin yerel sebze tohumlarının kaybolmasını önlemek için ciddi ve yeni tohum politikaları geliştirmesi gerektiğini söyledi. Coşkun Dönmez, yaptığı açıklamada, hibrit (melez) ile yerel tohumculuğun geleceği, tohum sektöründe dışa bağımlılığın oluşturduğu sıkıntılar ve sebze fiyatlarındaki dalgalanmalar konusunda değerlendirmelerde bulundu. Hibrit tohumların aynı türe ait bitkinin genetik bakımdan kendisiyle yakın akraba olmayan bir başka bitki ile tozlanmasıyla edildiğini kaydeden Dönmez, Türkiye de dahil olmak üzere yeterli teknolojiye sahip bütün ülkelerde hibrit tohumculuk faaliyetlerinin yapıldığını belirtti. Coşkun Dönmez, hibrit tohumdan üretilen sebzeden yeniden tohum elde edilebildiğini, ancak ikinci sezonda hastalıklara karşı dayanıklılık ve yüksek verim gibi özelliklerin kaybolduğunu hatırlattı. Elde edilmesi hayli uzun sürdüğü için oldukça pahalı olan hibrit tohumlarını her yıl yeniden satın almak gerektiğini kaydeden Dönmez, "Domates ve salatalıkta hibrit tohumculuk çok yaygın. Üretici, elde ettiği sebzeden yeniden tohum alamadığı için, her yıl yüksek paralar ödemek zorunda kalıyor Bu durum üretim maliyetlerini arttırıyor. Hibrit tohumluk üretimi, sürdürülebilir tarımın önündeki en büyük engeldir. Türkiye'nin tohumda dışa bağımlılığı son yıllarda azalmasına rağmen tohum ihtiyacının yaklaşık 50'si hala yurt dışından karşılanmaktadır. Tohumculukta küresel şirketlerin faaliyetleri, Türkiye'nin gen varlıklarını tehdit etmektedir" dedi. Doğal yöntemlerle elde edilen tohumları gelecek nesillere aktarmak gerektiğine de dikkat çeken Coşkun Dönmez, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nda 10 binlerce personelin görev yaptığını, üniversitelerin bünyesinde çok sayıda ziraat fakültesi ve tarım araştırma enstitüsü olduğunu söyledi. Dönmez, "Binlerce ziraat mühendisimiz de işsizdir. Yani insan kaynağı sıkıntımız yok. Türkiye, sebze ve bitki florası açısından dünyanın en zengin ülkelerinden biridir. İnsan ve doğal kaynaklarımızı doğru kullanarak tohum sektöründe dışa bağımlılığımızı en alt düzeye indirebiliriz. Gıdada kendi kendine yeten ülkeler sınıfından çoktan çıktık. Etten, buğdaya kadar birçok besini yurt dışından ithal eder duruma geldik. Sebzede de aynı duruma gelmeyelim. Bunun yolu, tohumda dışa bağımlılığın sıfırlanmasından geçiyor. Türkiye melez tohumdan tamamen vazgeçsin demiyoruz. Ancak aynı zamanda yerel tohumculuğu geliştirmeli ve korumalıyız. Gen varlıklarımızı gelecek nesillere aktaracak çalışmaları da yapmak zorundayız" şeklinde konuştu.
Yorum Yazın