İklim krizinin etkileri ve ortaya çıkan sağlık risklerini gün geçtikçe daha fazla yaşıyoruz. Dünyanın birçok noktasında bir afet olarak kabul edilen sıcak hava dalgaları, Türkiye’yi de etkisi altına aldı. Aşırı sıcakların da temeli olan İklim krizi ise; seller, orman yangınları, hava kirliliği, su kaynaklı hastalıklar, vektör kaynaklı hastalıklar, gıda güvensizliği ve beslenme bozuklukları, ruh sağlığı sorunları şeklinde ortaya çıkan etkilerle de insan sağlığını tehdit ediyor.
İklim krizine yönelik farkındalık kazandırmayı ve toplumda kolektif dönüşümü amaçlayan Yuvam Dünya Derneği tarafından, Koç Üniversitesi ve Hacettepe Üniversitesi iş birliğiyle açılan Yuvam Dünya İklim Kliniği uzmanlarından, İklim Kliniği Bilim Kurulu Üyeleleri Prof. Dr. Levent Kurnaz ve Prof. Dr. Mine Durusu Tanrıöver, bu sıcaklıkların bir afet olduğunu ve sıcak çarpmasından korunmanın yollarını paylaştı.
Kurnaz: Temmuz ayında insanlık tarihindeki en sıcak 17 günü yaşadık
Yuvam Dünya İklim Kliniği Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Levent Kurnaz yaptığı açıklamada, “3-19 Temmuz arasında yaşadığımız 17 gün insanlık tarihinde yaşadığımız en sıcak 17 gün oldu. 6 Temmuz’da 17,23℃ olarak ölçülen küresel en yüksek ortalama sıcaklık da en azından son 125 bin yılın, muhtemelen de son 3 milyon yılın en yüksek sıcaklığı oldu. Sıcaklıkların bu derece yüksek olmasının ardındaki sebepse artık tartışmasız olarak küresel ısınma. Akdeniz’in batısında, Fas-Portekiz-İspanya-İtalya bölgesindeki aşırı sıcak hava, bu bölgede sıcaklık rekorlarının kırılmasına neden oluyor. Bazı zamanlarda ülkemize doğru uzanan bu sıcak hava bizim de bunalmamıza neden oluyor ama ülkemizde yaşananlar, yeryüzünün diğer noktalarında yaşananlara kıyasla henüz çok kötü değil” diye konuştu.
Karadeniz’de olası sağnaklarda taşkınlara dikkat
Türkiye’de sıcak hava dalgası resmi olarak afet kabul edilmese de, İtalya’da sıcaklar yüzünden kalp ve solunum hastalıklarının %20 arttığını belirten Kurnaz, “Ülkemizde de benzer sorunların yaşanmaması için yaşlılar ve sağlık sorunları yaşayanların sıcak hava dalgaları öncesinde özel korumaya alınmaları gerekiyor” dedi ve ekledi; Sıcaklığın baskın olmadığı Karadeniz kıyımızda da olası sağanak durumlarında taşkınlara dikkat etmeliyiz.
Aşırı sıcaklar özellikle yaşlılar ve kronik hastalıkları olanlar için çok riskli
Yuvam Dünya İklim Kliniği Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mine Durusu Tanrıöver ise dünyanın en sıcak günleri yaşadığı bu dönemde sıcak hava maruziyetinin özellikle yaşlılarda ve kronik hastalıkları olanlarda ölümle sonuçlanabildiğinin altını çizerek şöyle konuştu; “Sıcak hava dalgalarından en çok etkilenenler 65 yaş üstü kişiler, gebeler, bebekler ve çocuklar, obezite, diyabet, kronik kalp damar ve böbrek hastalıkları, ruh sağlığı sorunları olan kişiler, sporcular, dış ortamda çalışan işçiler ve çiftçiler. Kalp hastalıkları, hipertansiyon, alerji, psikiyatrik ve nörolojik hastalıklarda kullanılan bazı ilaçlar, alkol ve madde kullanımı da sıcağın etkilerini artırabiliyor.”
Prof.Dr. Mine Durusu Tanrıöver: Sıcak krampları ve ciltte döküntüler alarm bulgusu
Tanrıöver, yaşanabilecek etkilere dair ise “Sıcak hava ilişkili hastalıkları hafiften en ağır tabloya doğru, sıcak krampları, sıcak hasarı ve sıcak çarpması olarak sıralayabiliriz. Kişi baş dönmesi ve sersemlik yaşayabilir, hatta bayılabilir. Daha ileri evrede bulantı, kusma, ishal, baş ağrısı, belirgin güçsüzlük ve uykuya meyil gelişebilir. Özellikle kronik hastalıkları olan daha yaşlı kişiler etkilenir. Ancak genç ve sağlıklı olmasına rağmen sıcak ve nemli havada aşırı egzersiz yapan kişiler de sıcak çarpması yaşayabilir. İç vücut sıcaklığının 40℃’nin üzerine çıkması ile birlikte bilinç bulanıklığı ya da kaybı, nöbet gibi nörolojik bulgularla karakterizedir. Kalp ve solunum hızı artar, kan basıncı düşebilir. Halsizlik, güçsüzlük, uykuya meyil, idrar miktarında azalma, kanamalar, aşırı kuru bir cilt ve nörolojik semptomlar görülebilir. Eğer kullanılan ilaçlar fizyolojik uyum mekanizmalarını da engelliyorsa sıcak çarpması çok daha hızlı gelişebilir. Özellikle kronik hastalığı olan ve ileri yaşlı kişilerde bu semptomlar fark edilirse zaman kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurmakta fayda vardır. Sıcak çarpması durumunda vücudun hızla soğutulması hayati önem taşır” dedi.
Sıcak ilişkili hastalıkları önlemek için neler yapılmalı?
- Hiçbir içecek suyun yerini tutmaz. Susamayı beklemek yerine gün içerisinde düzenli olarak su için. Her zamankinden daha çok su içmeniz gerektiğini unutmayın.
- Alkollü, çok şekerli ya da kafeinli içeceklerden kaçının.
- Küçük porsiyonlarda ama daha sık yiyecek tüketin, yüksek proteinli yiyeceklerden kaçının.
- Dış ortamdaki işlerinizi günün daha serin saatlerinde yapın.
- Kalabalık ortamlardan kaçının.
- Evin en serin odasında oturun, dışardaysanız gölge bulmaya çalışın.
- Sık sık serin su ile duş alın.
- Eğer spor amaçlı egzersiz yapacaksanız genellikle günün en serin saatleri olan sabah 04:00 ila 07:00 saatlerini tercih edin.
- Bol ve açık renkli giysiler giyin. Geniş kenarlıklı şapkalar, şemsiye ve güneş gözlüğü kullanın.
- Yeni bir sıcak ortamda yaşamaya başladığınızda dışarda geçirdiğiniz zamanı yavaş yavaş artırın.
- Çocukları, kronik hastalığı olan kişileri ve yaşlıları dış ortamda uzun süre gözetimsiz bırakmayın.
- Kullandığınız ilaçların etkileri hakkında bilgilenmek ve gerekirse dozlarının düzenlenmesi için hekiminize başvurun.
- Çocukları, yaşlıları ve hayvan dostlarınızı park halindeki aracınızda bırakmayın.
- Özellikle yalnız yaşayan ileri yaşlı ve kronik hastalıkları olan kişilerin sıcak havalarda güvende olduğunu sık sık kontrol edin ve onları gerekli önlemler konusunda uyarın.
- Sıcak ilişkili hastalıkları hangi belirti ve bulgularla tanıyabileceğinizi, bunların kendinizde ya da etrafınızdaki kişilerde ortaya çıkması durumunda ne yapmanız gerektiğini bilin.
Yayıncılar için Notlar:
Yuvam Dünya Derneği Kimdir?
Yuvam Dünya Derneği, iklim krizi ile mücadele etmek için önce söz konusu krizin ne olduğunun anlaşılmasını gerektiğine inanan; bunun için her yaştan insana uygun eğitimler veren, sanatın ve sporun gücüyle toplumun iklim krizi hakkında farkındalık geliştirmesini sağlamayı amaç edinen iş insanları, iletişimciler sanatçılar, bilim insanları ve doğa severlerden oluşan bir dernektir.
İklim Kliniği Nedir?
İklim Kliniği, Yuvam Dünya Derneği liderliğinde Türkiye’nin önde gelen üniversiteleri arasında yer alan Hacettepe Üniversitesi ve Koç Üniversitesi iş birliği ile yürütülen bir iklim krizi ve sağlık projesidir. İklim Kliniği iklim krizinin etkilerinden insanları korumak için farkındalığı ve bilgi düzeyini artırmayı, kanıta dayalı karar verme sürecine destek sağlamayı ve sağlık müdahalelerini hayata geçirmeyi amaçlar. Ulusal sağlık politikasını iklim krizi ile uyumlu halde yeniden şekillenmesine destek vererek, sağlık sistemlerinin karbon ayak izini azaltmaya ve direncini artırmaya katkıda bulunmayı hedefler. Eğitim, araştırma, topluluk oluşturma, farkındalık çalışmaları, savunuculuk gibi çeşitli kollardan oluşan projenin ilk etkinliği olan İklim Kliniği Sağlık Bilimleri Konferansı, 20 Mayıs günü 1300 öğrencinin ve ilgilinin katılımıyla 7 farklı oturumda ağırlanan 35 konuşmacı ile gerçekleşti.
Neden İklim Krizi ve Sağlık?
İklim krizinin etkilerinin insanlar ve tüm canlıların sağlığı üzerinde birçok olumsuz etkisi vardır. Bu etkilerin görüldüğü alanlar arasında aşırı hava olayları, hava kirliliği,
su kaynaklı hastalıklar, vektör kaynaklı hastalıklar, gıda güvensizliği ve beslenme bozuklukları, ruh sağlığı sorunları yer alır. Diğer yandan, iklim krizinin etkileri sağlık
hizmetleri ve sağlık sistemleri için de bir tehdit oluşturabilir.
İklim Kliniği Postası
İklim Kliniği Postası, yaz ayları boyunca her hafta yayınlanarak başlayacak bir bülten serisidir. İklim Kliniği Bilim Kurulu Üyeleri tarafından iklim krizi ve sağlık odağında yapılacak güncel değerlendirmelerin medya aracılığıyla daha fazla kişiye ulaşarak farkındalık oluşturulmasını amaçlar.
Kaynak:Tarım Pusulası
Yorum Yazın