İnegöl belediyesi ve Küresel Araştırma Düşünce Merkezi(GRTC) işbirliğinde İnegöl’de düzenlenen “Türkiye Tarımı Konuşuyor” başlıklı çalıştay bu sabah başladı. Protokolün de katıldığı çalıştay açılış programının ardından Türkiye’nin farklı bölgelerinden gelen alanında uzman isimler, Türkiye tarımını daha ileri noktalara taşımak adına istişarelere başladı.
Son dönemlerde kırsal kalkınma ve tarıma yönelik ciddi atılımlar yaparak İnegöl’ün tarıma elverişli topraklarını daha rantabl şekilde kullanabilme adına yoğun mesai harcayan İnegöl Belediyesi, Türkiye tarımının masaya yatırıldığı bir çalıştay düzenledi. Küresel Araştırma Düşünce Merkezi(GRTC) işbirliği ile 11-12 Kasım tarihlerinde Marrion Hotelde gerçekleştirilen çalıştay, bu sabah itibariyle start aldı.
TÜRKİYE TARIMI KONUŞUYOR
Türkiye’nin farklı bölgelerinden akademisyenlerin, tarım alanında uzman isimlerin ve tarıma ilişkin sivil toplum oluşumlarının temsilcilerinin yer aldığı “Türkiye Tarımı Konuşuyor” konulu çalıştay, sabah 09.30’da açılış programı ile başladı. Açılış törenine; İnegöl Kaymakamı Ali Akça, AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, AK Parti Bursa Milletvekilleri Emine Yavuz Gözgeç ve Bennur Karaburun, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban ile çok sayıda davetli katıldı.
Programın açılış konuşmasını çalıştay koordinatörü Dr. Yüksek Okşak yaptı. Büyüyen, kalkınan bir Türkiye için bir araya geldiklerini ifade eden Okşak, “Eksiklerimiz ve aksaklılarımız yok mu? Elbette var. Bizler de bunun için bir aradayız. Tarımla ilgili konuları, sorunları konuşmak, politikaları görüşmek ve çözümler üretmek için toplandık. Gelişen Türkiye dedik. Biz Türk milleti olarak kendimizi gerçekten şanslı görüyoruz. 20 kapıdan dahi geçilemeyen bir Cumhurbaşkanlığımız vardı, bugün tek tuşla Cumhurbaşkanımıza ulaşabiliyoruz. Çat kapı çay içmeye gelebiliyor. Göremediğimiz Milletvekillerimiz vardı, bugün her daim halkla birlikte olan Milletvekillerimiz var. Bu manada iyi işler yapıldığını düşünüyorum. Sokaklarda Valilerimiz, Kaymakamlarımız dolaşıyor. Belediye Başkanlarımız hakeza öyle, halkın içinde. Biz çok memnunuz hepsinden. Ben bugün burada olmamızı sağlayan, çalıştayda emeği geçen herkese sonsuz teşekkürlerimizi sunuyorum” dedi.
14 YILDA TARIMA BÜYÜK DESTEKLER VERİLDİ
Okşak’ın ardından Küresel Araştırma Düşünce Merkezi (GRTC) Başkanı Mustafa Önsay bir konuşma yaptı. 2 yıllık süreçte Türkiye’nin daha güzel noktalara ulaşması adına pek çok konuyu ele aldıklarını ifade eden Önsay, “Bizim iftihar vesilemiz. Yine bu çalıştay süresince en baştan itibaren destek veren Alinur Başkanıma teşekkür ediyorum. Görev değişikliğinin ardından İnegöl Belediye Başkanlığına seçilen Alper Taban Başkanımızla çalıştayla ilgili mesaimiz oldu. Kendisine de çok teşekkür ediyorum. AK Parti döneminde 14 yılda tarıma büyük destekler veriliyor. Medyada halk arasında en çok eleştirilen konu tarım oluyor. Bu işin niye böyle olduğunu, yapılması gereken daha neler olabilir manasında çalıştay yapıyoruz. Sorunları ele alıp ne gibi çözüm önerileri getirebilirizi konuşacağız. Bürokratların göremediği ne olabilir bunları konuşacağız” dedi.
BELEDİYECİLİK SADECE ALT YAPI VE ÜST YAPIYLA SINIRLI DEĞİL
Mustafa Önsay’ın ardından İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban kürsüye çıkarak davetlilere hitaben bir konuşma yaptı. Belediyeciliğin sadece alt-üst yapı çalışmalarıyla sınırlı olmadığını ifade eden Alper Taban, “Her alanda olmanız gerekli. Tarımda, ekonomide, spor salonunda, kültürel faaliyetlerde de olacaksınız. Vatandaşın yanında da olacaksınız. Bugün biz tarım çalıştayıyla, mobilya, köfte kaplıcadan sonra bir değer olan tarımı konuşmak istiyoruz. Konunun tarafları akademisyenlerimiz burada” dedi.
TARIMLA İLGİLİ MERAK EDİLEN SORULAR 5 OTURUMDA CEVAP BULACAK
İnegöl Belediyesi olarak hiç boş durmadıklarını ve özellikle tarımla ilgili önemli hedefler koyup önemli adımlar atıldığını belirten Taban, “Pek çok işleri gerçekleştirdik. Zaten geçmişte 2014’te tarım çalıştayı yapmıştık. Büyükşehir uygulamasıyla birlikte Kırsal Hizmetler Müdürlüğü kuruldu. Entegrasyonu bir an önce sağlamak adına çalışmalar yaptık. Şehrimizde değer ifade eden meyve ürünleri önceliklidir, değerlidir. Alinur Aktaş Başkanımızın önderliğinde çilek çalıştayı, tarım fuarları gerçekleştiriyoruz. Buralara ziyaretçi ve katılımcı sayısı sürekli artıyor. Dış ülkeler veya dış illerde gerçekleşen fuarlara, çiftçileri ve taraflarımızı götürerek dünyada ve Türkiye’de neler oluyor bunu gözlemliyoruz. Ürün Toplama Merkezleri, Erken Uyarı Sistemleri kurduk. Ayçekirdeğinin İnegöl Alası olarak tescillenmesini sağladık. Ana amaç dünyada tarım nerede, Türkiye’de tarım nerede, İnegöl tarımın neresinde, bu soruların sonuçlarını 5 oturumlu çalıştayda göreceğiz. Bizde oradan bazı çıkarımlar elde ederek çalışmalarımız revize edeceğiz” ifadelerinde bulundu.
DAHA İYİ NETİCEYE ULAŞMAK EN BÜYÜK AMAÇ
Alper Taban’ın ardından Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’da bir konuşma yaptı. 2014’te İnegöl Belediyesi olarak bir tarım çalıştayı gerçekleştirdiklerini ancak bu çalıştayın İnegöl özünde bir çalıştay olduğunu hatırlatan Aktaş, “Rakamları incelediğimizde yalan söylemiyor, anormal desteler veriliyor. En çok elleştirilen, tartışılan, rayına oturmayan tren gibi yolunu bulamamış şekilde ilerlemeye çalışıyor. Ciddi sıkıntılar var. İlgililerine rapor sunmak, bu noktada bir algı oluşturmak adına GRTC merkeziyle ciddi bir süreç başlattık. İnegöl olarak ciddi verilerimiz var ama İnegöl özelinde değil Türkiye sathında düşünmek lazım. Yıllarca ilk ve ortaokulda bize anlatıldı, kendi kendine yeten 7 ülkeden biriydik. Ancak tarım kesimindeki birçok arkadaşımız şuanda isyanlarda. Muhakkak buradan bazı sonuçlar ortaya çıkacak. Biz de istedik ki emeğimizi, gayretimizi ortaya koyalım ve Ankara-Bursa nezdinde de onların o raporlarına etkisi, katkısı olsun. Planlama hataları var, hareket eden kesimlerde bilgi eksikleri var. Bilgi donanım eksikleri var. Daha iyi neticeye ulaşmak en büyük amaç” dedi.
ARTIK KIRSALI ÖNCELİK KABUL EDEN BİR BELEDİYECİLİK ANLAYIŞI VAR
Konuşmasında yerel yönetimlerde yapılan revizyona değinerek Cumhurbaşkanımıza teşekkür etmek gerektiğini de altını çizen Aktaş, “Eskiden tarım adına zerre miskal destek verilmiyordu. Kırsalı da tarımı da öncelik kabul eden yerel yönetim anlayışı var artık. Makine ekipman alabilen, bir tuğla koyamazken 4 tane Ürün Toplama Merkezi yapabilen bir İnegöl Belediyesi var artık. Çok daha iyiye ulaşabiliriz. Bu buluşmaların ana gayesi budur. Ne oldum değil ne olacağım demeli insan” şeklinde konuştu.
VAR GÜCÜMÜZLE ÇALIŞIYORUZ
AK Parti Bursa Milletvekili Bennur Karaburun ise çalıştayın hayırlar getirmesini temenni ederek “İki gün boyunca konuşulacak en öneli korulardan biri tarım. AK Parti hükümetleri döneminde hep hizmet ortaklı parti olduk. Var gücümüzle çalışıyoruz” dedi.
KIRSALDA KADIN ÇİFTÇİLER ÖNEMLİ
AK Parti Bursa Milletvekili Emine Yavuz Gözgeç de düşünmenin farz olduğunu hatırlatarak başladığı konuşmasını şöyle sürdürdü: “Düşünmek için bilgiye ihtiyaç var. Bilginin güç olduğunun farkına varıldığı çağdayız. Bu çalıştay sonucu ortaya çıkacak bilginin ülkemiz için önemli bir kazanım ve güç olacağına inanıyorum. Bursa’mız çok yönlü şehir, turizm, sanayi, tarım kenti, nüfusunun önemli bir bölümü kırsalda yaşıyor. Birçok konuda marka olmuşuz. Ahududu, armut, böğürtlen, şeftali, ayva, sofralık zeytin, domates, siyah incir, deveci armudu gibi önemli ürünlerimiz var. Bereketli topraklarımızda önemli projelere imza atılıyor. Kırsalda kadın çiftçiler çok önemli. Kırsalda kadın girişimciliğin desteklenmesi sağlanıyor. Bursa’da 22 Köy Kadın Derneği bir araya gelip federasyon çatısı altında toplandı, kendi ürünlerini pazarlıyor.”
SU SAVAŞLARI BAŞLAYACAK
Çalıştay açılış programında son konuşmayı ise AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk yaptı. Önemli noktalara değindiği açıklamalarında İnegöl Belediyesine düzenlenen bu çalıştay için teşekkür eden Külünk, “Tarımı belediyeler daha çok konuşmak zorunda. Belediyeler şehirlerarası rekabeti başarmak zorunda. Sadece vazifesi şehrin altyapısını ve üst yapısını inşa etmek değildir. Yerel yönetimlerin asli vazifesi insan ve yerel kalkınmadır. Tarım bizim gelecek yüz yıldaki en stratejik üstünlük noktamız olacak. İnegöl belediyesinin bu alanda gösterdiği yakın ilgiden dolayı ve kafa yormak için düşünce kuruluşu ile beraber gündeme tarımı taşımasından dolayı şükranlarımı sunuyorum. 1. Dünya savaşı devam ediyor. Türkiye’nin hedefi 2 Trilyon dolar milli gelirli ülke olmak. Bu yüzyıllarda su savaşlarını yaşayacağız. Zannetmeyin PKK üzerinden yapılmak istenen aziz vatanı bölme adımı. En önemli operasyonlarından biri de Dicre ve Fırat gibi iki büyük stratejik gücü bu milletin elinden alıp kendi ellerine geçirmek. Suyu kontrol ederlerse petrol doğalgaz gibi su üzerinden bölgeyi kontrol edebileceklerini düşünüyorlar. Önümüzdeki 100 yılda su savaşlarını konuştuğumuz, açlık kuraklık gibi tehditten konuşulduğu bir zaman diliminde bizim kökten yeni bir tarım devrimine ihtiyacımız var” dedi.
KÖKTEN BİR TARIM DEVRİMİ GERÇEKLEŞTİRMEK ZORUNDAYIZ
Köklü bir tarım devrimine ihtiyaç olduğuna vurgu yapan Külünk, konuşmasını şöyle sürdürdü; “Her ne kadar Türkiye’yi tek tipleştirmek isteyen CHP’nin Atatürk sonrası İnönü zihniyeti bu süreci anlamamakta ısrar etse de AK Parti devleti millileştirdi. Devleti zamanın ruhu ve aklı karşısında dönüştürerek güncelledi. Ama tarımda 15 yılda başarılmış onlarca, yüzlerce çabaya rağmen en çok sıkıntının konuşulduğu adres ne hikmetse tarım. Türkiye şeker pancarı noktasında büyük güce sahip. Neden kullanmıyoruz. Buğdayda da aynı şekilde. Hayvan ithal etmek zorunda kalıyoruz. Et fiyatlarında Avrupa’nın en iyisi olmamız gerekirken neden bunları tartışıyoruz. Çay üzerinde neden tartışıyoruz. Fındık gibi stratejik gücümüz varken tedbir olmazsa bu üstünlük kaybolacak. Kökten bir tarım devrimi gerçekleştirmek zorundayız. Kentten köye dönüşümü yaşayacağız.”
ROBOT DEVRİMİ GELİYOR
“Robot devremi geliyor. İstihdam sorunu var. Küresel ölçekte Çin’in dünya ticaretine dahil olması rekabetin artık küresel ölçekte son derece yok edici olduğu zaman diliminde istihdamı konuşuyoruz. Önümüzdeki robot devriminin hayatımıza müdahil olacağı zaman diliminde daha çok konuşacağız. Neyle dengeleyeceğiz bunu. 30 sene evvel konfeksiyon firmasında 10 adam makastarlık yapıyordu. Şimdi sisteme yüklüyorsunuz sistem otomatik kesip ham halini veriyor. Bugün yüz kişinin işini 1 kişi yapıyor. Robot gelince bu da kalkacak ortadan. Robot fabrikalar geliyor. Robot topluluklar geliyor. Robotların hukuku ne olacak tartışması başlayacak. Bir robot devrimine hazırlanan dünyada 80 milyonluk nüfus ne yapacak. Ciddi bir stratejik kayba doğru gidiyoruz. Tedbir almazsak 2030’larda nüfus gücünü kaybedersek, bizde diğer ülkeler gibi yaşlı bir toplum haline geleceğiz. Büyük devlet olmanın şartıdır nüfus gücü. Millet olarak güçlü olmak mecburiyetindeyiz. Çanakkale’dekiler bu toprakları canlarını vererek emanet ettiler. Kentten köye dönüş gücünün hızlanacağı bir döneme giriyoruz. Nüfusun yüzde 25’i köylerde yaşıyor. Topraklar terk edilmiş, yüz ton üreten bu gün 5 ton üreterek hayatını idame ettirmeye çalışıyor. İhmal edilmiş toprak problemimiz var. Kendimizi 100 yıllık zaman dilimine hazırlamak durumundayız. Tarım tedarik üssü olmanın şartlarını hazırlamamız lazım. Kökten bir tarım devrimine ihtiyacımız var. Bunu başaracak gücümüz var.”
Konuşmaların ardından çalıştaya geçildi. Protokol üyeleri ile birlikte konukların da takip ettiği çalıştayda, Türkiye tarımı masaya yatırıldı.
Yorum Yazın