Sanayicinin arz fazlası ve yeterli ihracat olmaması gerekçesiyle fiyatları 90 kuruşa kadar çekmesi, süt üreticilerini mağdur ediyor. Sütten para kazanamayan üretici hayvanlarını kesime göndermeye başladı. Bu durum kırmızı et piyasasının dengesini bozarken 2010 yılından daha büyük bir krizin yaşanabileceği belirtiliyor.
Çiğ süt fiyatlarının iki senedir sabit kalması, hayvancılığı yeni bir krize sürüklüyor. Temmuz 2014 tarihinden bu yana referans fiyatı litre başına 1,15 TL olan çiğ süt, Ulusal Süt Konseyi'nin aralık ayı sonunda aldığı kararla 1 Temmuz 2016 tarihine kadar artmayacak. Sütün iki senedir artmaması, hattâ son dönemlerde referans fiyatın da altına düşmesi, üreticilerle sanayicileri karşı karşıya getiriyor.
Sanayicinin arz fazlası ve yeterli ihracat olmaması gerekçesiyle fiyatları 90 kuruşa kadar çekmesi, süt üreticilerini mağdur ediyor. Sütten para kazanamayan üretici de hayvanlarını kesime göndermeye başladı. Bu durum kırmızı et piyasasının dengesini bozarken 2010 yılından daha büyük bir krizin yaşanacağı belirtiliyor. 2008 yılındaki süt krizinde 1 milyonu aşkın hayvan kesime gönderilmiş, buzağı üretiminin azalmasıyla 2010 yılında kırmızı et krizi patlak vermişti. Türkiye, o dönemde 3,2 milyar dolarlık canlı hayvan ve et ithal etmek zorunda kalmıştı. Türkiye'de yılda 18,5 milyon ton civarında süt üretiliyor. Bunun yaklaşık 9 milyon tonunu sanayici, işlemek için topluyor. Talep, üretime paralel olarak artmadığı için piyasada 2 milyon ton civarında fazlalık oluşuyor. Bu miktar, süt piyasasındaki dengeleri bozuyor.
Ulusal Süt Konseyi, fiyatları belirlemek için altı ayda bir toplanıyor ancak üreticiyle sanayiciyi buluşturan bu toplantılardan sonuç çıkmıyor. Özellikle son iki toplantıda uzlaşma sağlanamadı. Sanayici, arz fazlası sebebiyle fiyatların sabit kalmasını, hattâ düşürülmesini isterken üretici ise maliyetlerin artması sebebiyle zam talep ediyor. Sanayiciyle üreticinin fiyatta anlaşamaması, süt piyasasında krize yol açıyor. Sadece süt üreticisi sıkıntı yaşamıyor, ihracattaki daralma ve iç talep azlığından dolayı süt işleyen sanayici de zorda. Depolar, ağzına kadar peynir ve süt tozuyla dolu. Sanayici ihracatın açılmasını istiyor fakat ihracatın yoğun olarak yapıldığı komşu ülkelerdeki savaş ortamı bunu engelliyor. Bakanlığın, referans fiyatın altında alım yapılmaması isteğine rağmen fiyatlar 90 kuruşa kadar geriledi. Mandıra ve tedarikçiler, sıcak sütün litresini 90 kuruşa alıyor. Sanayici de aynı şekilde fiyatları düşürüyor. Kritik seviye olan 1 TL'nin de altına inmesi dolayısıyla maliyetleri karşılamayan üretici, et fiyatlarının yüksek olmasını da fırsat bilerek hayvanlarını kesime göndermeye başladı. Bu durum, et arzında kısmen rahatlama sağlasa da damızlık buzağı üretimini engellediği için kırmızı et piyasasına olumsuz yansıyor.
DEVLETİN MÜDAHALE ETMESİ LAZIM
Türkiye Süt Üreticileri Merkez Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Tevfik Keskin, süt fiyatlarının 20 aydır aynı olduğunu belirterek, “Son altı aydır düşmemesi için mücadele ediyoruz ancak son zamanlarda referans fiyatın da altına düştü. Bu da üreticiyi zor durumda bırakıyor.” dedi. Devletin piyasaya müdahale etmesini isteyen Keskin, “Et ve Süt Kurumu'nun, fazla sütü alıp toz yapması lazım. Fazla süt çekilse, piyasa kendiliğinden düzelir ancak şu anda mevsimsel olarak süt üretiminin artacağı bir döneme giriyoruz. Dolayısıyla sütteki kriz daha da derinleşecek. Asıl sıkıntı, süt hayvanlarının kesime gitmesi. Nitekim şu anda inekler mezbahalara gitmeye başladı.” diye konuştu.
ÜRETİCİ SÜT SATAMAZ HALE GELDİ
Tire Süt Kooperatifi Başkanı Mahmut Eskiyörük ise plansız üretimin, süt sektöründe krize yol açtığını söyledi. Teşviklerle üretimin artırıldığını, büyük şirketlere de çiftlik kurdurulmasıyla üretim fazlalığı oluştuğunu belirten Eskiyörük, şöyle devam etti: “Piyasada aşırı düşüşlerden dolayı üretici, şu anda sütü satamaz hale geldi. Bakanlık, bir eylem planı hazırlıyor. İhracata teşviki artırdı ama bu krizi önleyemeyecek. Piyasadaki arz fazlasının, farklı yöntemlerle çekilmesi gerekiyor. Aksi takdirde çok büyük zararlar olacak, çünkü 2008 yılında aynı krizi yaşamıştık. O zaman tedbir almayıp seyirci kalmanın bedelini, 3 milyar dolarlık canlı hayvan ve et ithalatıyla ödedik.”
ALICI YOK, PAZAR SIKINTISI YAŞIYORUZ
Muğla Menteşe Ula Süt Üreticileri Birliği Başkanı Sezai Sel de çiğ süt fiyatlarının 2014 Temmuz'dan bu yana değişmediğini kaydederek, “İki yıllık süreçte perakende süt, peynir, yoğurt gibi ürün, fabrika yemi, yonca gibi girdi fiyatları artarken çiğ süt fiyatlarının artmaması, üreticiyi zor durumda bırakıyor. Bununla birlikte iç ve dış piyasalarda daralan talep nedeniyle sütte alıcı bulamıyoruz, pazar sıkıntısı yaşıyoruz. Süt firmaları, süt alımını durdurmaya başladı. Daha önce günlük 25 ton alım yapılıyordu, şimdi 12 tona düştü.” şeklinde konuştu.
Yorum Yazın