Sektörün önünde büyük potansiyel olmasına rağmen su ürünleri yetiştiriciliğinin sürdürülebilir şekilde geliştirilmesi için ekonomik, çevresel, sosyal ve idari faktörlerin planlanan politikalara entegre edilmesinin önemi FAO tarafından vurgulanıyor.
Su ürünleri yetiştiricilik alanlarının belirlenmesi, bu alanların seçimi ve tasarlanması ve tüm bunların kapsamlı bir ekosistemik yaklaşımla gerçekleştirilmesi gibi konular, bu hafta İzmir’deki çalıştaya katılan uluslararası uzmanların tartışmalarında ilk sırayı alacak.
Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknoloji Enstitüsü’nün evsahipliğinde yapılan çalıştay, 5-8 Temmuz tarihleri arasında FAO ve Dünya Bankası tarafından ortak yürütülüyor. Toplantıya Brazilya, Şili, Çin, Endonezya, Umman, Meksika, Filipinler, Türkiye, Uganda ve Birleşik Krallık’tan uzmanlar katılıyor.
1 Temmuz’da yayınlanan OECD-FAO Tarımsal Görünüm Raporu 2015-2024’e göre, 2023’te dünyadaki toplam su ürünleri yetiştiriciliği üretimi ilk defa avlama balıkçılığını geçecek. Sektörün önünde büyük potansiyel olmasına rağmen su ürünleri yetiştiriciliğinin sürdürülebilir şekilde geliştirilmesi için ekonomik, çevresel, sosyal ve idari faktörlerin planlanan politikalara entegre edilmesinin önemi FAO tarafından vurgulanıyor.
Su ürünleri yetiştiriciliği yapmak için en uygun alanların belirlenmesi özel çiftliklerin geliştirilmesine yardımcı oluyor. Bu süreçte yerel ve çevresel faktörler, balıkçlılık sistemi, balıkçıların kaynakları, sosyoekonomik ve idari faktörler de dikkate alınıyor.
En uygun alanların belirlenme safhası aynı zamanda, su ürünleri yetiştiriciliğinin nerelerde potanisyel olarak geliştirilebileceğini bulmaya yardımcı oluyor, su ürünleri yetiştiriciliğinin tesis edildiği yerlerde işleyişin düzenlenmesini ve hastalık kontrol mekanziması olarak çalışmasını sağlıyor.
Su ürünleri yetiştiriciliği yönetimi, su alanları ya da su ürünleri yetiştiriciliği yönetim pratiklerinin ve uyulacak kuralların uygulandığı tüm coğrafi alanları tanımlıyor.
Türkiye’nin de içinde olduğu çalıştaya katılan her ülke, alan planlaması ve yönetimi üzerine ülkesel ölçekte bir örnek olay sunacak. 35 çalıştay katılımcısı İzmir’in yakınlarındaki bazı su ürünleri yetişticiliği alanlarını ziyaret edecekler.
FAO’nın bölgesel balıkçılık ve su ürünleri yetiştiriciliği sorumlusu Thomas Moth-Poulsen, Türkiye’nin bölgede su ürünleri yetiştiriciliği konusunda önde gelen ülkelerden biri olduğunu ve sektörün gittikçe büyüdüğüne dikkat çekti. Moth-Poulsen, “FAO-Türkiye Ortaklık Programı sayesinde Orta Asya’daki ülkeler su ürünleri yetiştiriciliği konusunda ortak çalıştaylar ve projelerle kapasitelerini yoğun şekilde arttırdılar,” dedi. Geçmiş yıllarda Orta Asya’daki su ürünleri yetiştiriciliği alanındaki işbirliği artmaya başladı ve Türkiye’nin de üyesi olduğu Orta Asya ve Kafkasya Bölgesel Balıkçılık ve Su Ürünleri Yetiştiriciliği Komisyonu’nun kurulmasının yolunu açtı.
Çalıştay sonuçları; FAO ve Dünya Bankası’nın ortaklaşa yayınlayacağı ve küresel düzeyde karar vericiler, yatırımcılar ve yönetciler için genel bilgilerin olduğu pratik bir el kitabı niteliğinde hazırlanacak yayına dahil edilecek.
Yorum Yazın