Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın 25 şeker fabrikasından 14’ünün özelleştirmesi için ihaleye çıkmasının üzerinden 12 gün geçti. Karara tepki gösterilen 54 ilde özelleştirmenin durdurulması için harekete geçildi. Tüm illerde iktidar ve muhalefet milletvekilleri yöneticilerine durumun sıkıntısını anlatıyor.
Şeker fabrikalarının özelleştirme kararı sonrası iktidar partisi ve ittifak yaptığı MHP’li belediye başkanlarının genel merkezlerine telefon yağdırdığı öğrenildi. Başbakan Binali Yıldırım’ın memleketi Erzincan’da da şeker özelleştirmesinin durdurulması için büyük katılımla imza kampanyasının sürdüğü bildirildi. Erzincan Valisi Ali Arslantaş dün tüm belediye başkanlarını özelleştirmenin gereklerini anlatmak için topladı.
ŞEKER İTTİFAKI
CHP, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun talimatıyla 20 milletvekilinden oluşan şeker komisyonu kurdu. Vekiller, fabrikaların bulunduğu illere giderek işçi, çiftçi ve yerel halkla bir araya geliyor. MHP Lideri Devlet Bahçeli, özelleştirme için henüz bir açıklama yapmazken hem milletvekilleri hem de belediye başkanları satışa karşı çıkıyor. İYİ Parti ile Saadet Partisi de fabrikaların özelleştirilmemesi gerektiğini savunuyor. Maliye Bakanı Naci Ağbal’ın “Kırk bin kere düşündük, özel bir özelleştirme programı geliştirdik. Fabrikaları alacak kişiler de bu milletin vatandaşı, onlar da şeker üretimine devam edecek” dedi. Ancak bu açıklama özelleştirme karşıtlarını ikna etmedi. “Şeker stratejik bir üründür, özelleştirilemez” görüşünden hareketle konuya ilişkin şu tepkiler dile getiriliyor:
MHP Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı: Fabrikaların bulunduğu, şeker pancarının ekilip biçildiği tüm yörelerde özelleştirmeye tepki var. Herkes büyük bir endişe içinde. Endişe şu; fabrika kapanırsa, ne yaparız? Konya, Çumra şeker şakır şakır çalışıyor, kâr ediyor. Ilgın da kârlı. Kardemir, 1 liraya işçilere verilmişti. Şimdi de 1 liraya değilse de çiftçi, işçi örgütlerinin altından kalkabileceği bir rakama verilebilir.
MHP Erzurum Milletvekili Kamil Aydın:Erzurum, stratejik bir yer ama kamu yatırımına muhtaç. Özelleştirme halihazırda var olan kamu yatırımını buradan uzaklaştırmak; dolayısıyla acı gerçeğimiz olan göçü tetiklemek demek. Erzurum Şeker Fabrikasında şekerin yanı sıra ispirto gibi yan ürünleri de üretebilecek bir kapasite mevcut.
AK Partili Otlukbeli Belediye Başkanı Vahdet Ercan: Hepimiz pancar ekiyoruz, hepimiz özelleştirmeye karşıyız. 4 yıl sonra karşımıza ne çıkacağını bilmiyoruz. Dün vali beye de anlattık. Binlerce imza topladık. Başbakanımıza ileteceğiz. Bizim devletimiz, cumhurbaşkanımız ne yaparsa doğrusunu yapar ona da bir şey diyemiyoruz. Ama tepkiler de var.
MHP’nin Erzincan Refahiye Belediye Başkanı Cevdet Çınar: Kâr eden fabrika satılır mı? Devletin kâr eden ne kadar kurum, kuruluşu varsa sattılar, bir şey kalmadı. Şimdi de şeker fabrikalarını satıyorlar. Şimdi bunu da kendi yandaşlarına satacaklar. İşçilerin yerine de kendi elemanlarını işe alacaklar.
Öte yandan 5.5 milyon çiftçinin üyesi olduğu Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Başkanı Şemsi Bayraktar, şekerin dışa bağımlı olunamayacak stratejik bir ürün olduğunu belirterek, şeker fabrikaları özelleştirmesinin durdurulmasını istedi. Bayraktar, Cumhurbaşkanı’ndan randevu istediğini açıkladı.
‘BAKIM YAPMAYIN’ TALİMATI
Özelleştirme İdaresi Başkanlığı (ÖİB), 21 Şubat 2018 tarihli Resmi Gazete ilanıyla 14 şeker fabrikasının satışı için ihaleye çıktı. Bu ilandan bir gün önce, 20 Şubat’ta, fabrikaların bakım, onarım ve yedek parça ihtiyacını karşılayan Eskişehir Makina’nın Müdürü Yaşar Özüdoğru, personeline yazılı olarak özetle, “En son alınan karar ile Türkşeker’e bağlı 14 fabrikanın teker teker satışına karar verilmiştir. Bu periyot içerisinde bu tarihten itibaren Genel Müdürlük yetkililerinin sözlü talimatları sonucu ilgili fabrikaların yedek ve tamir siparişleri durdurulmuştur. İmalat ve sevkıyat yapılmayacaktır. Sipariş açılmayacak, ambara not verilmeyecektir” talimatını verdi.
ÖZELLEŞTİRMEYE NEDEN KARŞILAR, NE İSTİYORLAR?
- Bugüne kadar Et ve Balık Kurumu, Türkiye SEK, SEKA özelleştirmelerinde olduğu gibi fabrikaların kapanacağı, üretimin düşeceği; hurda fiyatına satılacak fabrikaların yerlerine otel, konut, AVM yapılmasından endişe ediliyor.
- Pancar şekeri üretiminin azalmasıyla NBŞ tüketiminin artarak kanser, obezite, şeker, tansiyon, kalp hastalıklarının artacağından korkuluyor.
- Şeker pancarı, doğrudan ve dolaylı olarak yaklaşık 10 milyon kişinin geçimini etkiliyor. Kırsaldan kente göçü önlüyor. Yılda 3 milyar dolarlık katma değer yaratıyor. Şeker pancarı aynı tarlaya 4 yılda bir buğday, mısır veya ayçiçeği, tek yıllık yem bitkileri, fasulye gibi bitkilerle münavebeli olarak ekilebiliyor. Böylece hem toprağın verimi artıyor, nitrat kirliliği azalıyor hem de söz konusu diğer bitkilerin düzenli olarak ekimini sağlıyor. Hayvancılık ve besiciliği teşvik ediyor. Sadece gıda değil yem, ilaç, kozmetik, alkol, bio-enerjide kullanılıyor.
- Şeker üretimi; şeker pancarı çiftçisi ile birlikte organize edilen, sözleşmeli üretimle hammaddesi temin edilen bir sanayi faaliyeti. Üretici ve sanayicinin bu derece karşılıklı olarak birbirine bağlı olduğu başka bir sektör yok. Bu organik bağlılık çiftçilerin kooperatif şeklinde örgütlenmesini de zorunlu kılıyor.
- 1.5 milyon ortaklı Pancar Ekicileri Kooperatifleri Birliği (PANKOBİR-LİK),mülkiyeti devlette kalmak koşuluyla fabrikaların işletme hakkının kooperatiflere ve çalışanlara devredilmesini istiyor.
- Pankobirlik bünyesindeki Konya Şeker, holding çatısı altında faaliyette.
Yorum Yazın