2007 YILINDA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİNE HASTANE YAPILMAK ÜZERE DEVREDİLEN VE DAHA SONRA DA MİLLİ EMLAK’A DEVREDİLEN KAYSERİ KOCASİNAN İLÇE SINIRLARI İÇERİSİNDE KALAN KAYSERİ ŞEKER’E AİT 249 BİN 950 METREKARE ARSANIN AKIBETİNİN BELİRSİZLİĞİ YÖNETİCİLERİ, ÇALIŞANLARI VE ÇİFTÇİLERİ DE ENDİŞELENDİRMEYE BAŞLADI.
2007 yılında Büyükşehir Belediyesine hastane yapılmak üzere devredilen ve daha sonra da Milli Emlak’a devredilen Kayseri Kocasinan İlçe sınırları içerisinde kalan Kayseri Şeker’e ait 249 bin 950 metrekare arsanın akıbetinin belirsizliği yöneticileri, çalışanları ve çiftçileri de endişelendirmeye başladı.
Kayseri Şeker’in arazisi hakkındaki kamuoyundaki dedikodular ve çalışanlar arasında ’Fabrikamız, ekmek kapımız kapanacakmış’ endişeleri üzerine bahse konu olan şeker arazisine gidilerek Şeker-İş sendikası yöneticileri ile birlikte, Kayseri Şeker Fabrikası Genel Müdürü Levent Benli ve Kayseri Pancar Kooperatifi Yönetim Kurlu Başkanı Hüseyin Akay çalışanları bilgilendirdi.
Başkan Akay, "Kayseri şeker arazisi ile ilgili 2006 yılında başlayan süreç görüyoruz ki hala devam ediyor. Bu arazi tabii ki Kayseri Şekeri ilgilendirecek . Kayseri Şekerin Yönetim Kurulu, Genel Müdürlüğü, bürokrasi yöneticileri bütün çalışanları ve çiftçilerini ilgilendiriyor. Bu arazide binlerce çalışanın çoluğunun çocuğunun ve on binlerce çiftçisinin geleceği bulunmaktadır. Şimdi bu gün güncel olması nedeniyle sürekli bu konu gündemde olması nedeniyle basında da bir takım haberler çıkması nedeniyle biz öncelikle personelimize bu arazi ile ilgili bir bilgi paylaşımı kamu ile bir bilgi paylaşımı yapma ihtiyacı duyduk.
2006 yılında o zaman ki yönetim Kayseri Şekerin arazisi ile ilgili imar çalışması yapılmak üzere müracaatta bulunmuş. Sonuçta bu imar çalışmaları yapılmış ve Kayseri Şekerin 1500 dönümden fazla arazisi Büyükşehir Belediyesine tapuları ile devredilmiş. Arkasından da ayrıca 250 dönümlük araziyi de istemişler galiba, o zamanki yönetim tarafından güya hastane arsası olarak 1 lira bedelle Büyükşehir Belediyesine devretmiş.
Yönetim Kurulu kararında hastane arsası olmakla birlikte tapuya hiçbir şekilde şerh düşülmemiş. 2007 yılına gelindiğinde 3 Nisan 2007 tarihinde 250 dönümlük bu arazi yapılan protokolde özellikle bu arsanın güya hastane arsası olduğu yazılmış ama Büyükşehir Belediyesine 1 TL ile satılan bu arazi Büyükşehir Belediyesi ile olan protokollerin hiç birisinde hastane arsası şartı konulmamış. Hem Büyükşehir Belediyesi hem de tapu kayıtlarında hastane arsası olduğuna dair hiçbir kayıt bulunmamaktadır.
3 Nisan 2007 tarihinde tapudan devir işlemleri yapıldıktan sonra 10 Mayıs 2007 de Büyükşehir Belediyesine arsanın devrinden 37 gün sonra Büyükşehir Belediyesi bu 250 dönümlük araziyi trampa yolu ile Milli Emlak’a hazineye devretmiş. 2007 yılından itibaren bu arazi Milli Emlak’ın arazisi haline gelmiş. Biz de bu arazide halen tarım yapıyoruz. 2014 yılına gelindiğinde Milli Emlak burayı TOKİ’ ye devretmiş. 2015 Ocak ayına gelindiğinde biz arazinin TOKİ tarafından satışı ile ilgili ilanla karşılaştık.. Bunun üzerinden 22 Ocak tarihinde yapılan ihaleye yönetim kurulumuzdan arkadaşlarımız girdiler 50 milyon bedeli vardı biz verdik bu bedeli ve aldık. Aldığımızı sandık ama alamamışız, peşinatını yatırdık bütün ihale şartlarını yerine getirdik ancak 45 gün sonra TOKİ den bir yazı geldi. 10 günlük sürede sonuçlanması gereken ihale 45 gün sonra sonuçlanmış ve ihale iptal edildiği bize bildirildi. 10 günde sonuçlanması gereken bir ihale 45 güne uzatıldıysa bunun değerlendirilmesini kamu oyunun yapması lazım.
Bu arada basında bir takım yazılar çıktı; özellikle bura ile ilgili konfeksiyoncularla alakalı bir kooperatifin kurulduğu onlara bu arazinin TOKİ tarafından satılacağına dair basında haberler çıktı bizde basından öğreniyoruz. Aslında bu konuyu pek çok kişi biliyormuş ta biz bilmiyormuşuz. Biz basından öğrenmiş olduk. Şimdi gelinen nokta itibari ile bu arazinin bizim açımızdan öneminin hem çalışanlarımız için hem çiftçilerimiz hem de kamu oyu tarafından bilinmesine ihtiyaç var.
Bu arazi üzerinde Kayseri Şeker’in Muhsin Yazıcıoğlu Bulvarına çıkan nizamiyesi bulunmaktadır. Kayseri Şeker Fabrikasını 3 tane nizamiyesi var birisi pancar giriş , birisi personel giriş nizamiyesi ve biriside şeker çıkış nizamiyesi. Bu şeker çıkış nizamiyesi eğer ortadan kalkacak olursa ki bu 250 dönümlük arazinin içerisinde; eğer burayı başkaları alırda buraya site yapacak olurlarsa bu nizamiye otomatikman kapanır. Aynı alanda bizim şeker ambarlarımız var, buranın da yarısını yıkmak gerekiyor bu arsanın içerisinde kalıyor şeker ambarı. 250 dönümlük arazi arkaya doğru uzayıp gidiyor. Şimdi bunu başkaları aldığı taktirde Kayseri Şeker Fabrikasının Şeker ambarları ve şeker çıkışı tarafındaki faaliyeti tamamen duracak demektir. Buda Kayseri Şeker Fabrikasının kapanması demektir. Biz 4 senedir, batmış bir fabrikayı kurtarmak için gayret veriyoruz çaba gösteriyoruz. Gece gündüz bu insanlar çalışıyorlar ve bu gün gelinen nokta ile başarılı bir noktaya geldi Kayseri Şeker Fabrikası. Şimdi Kayseri Şeker fabrikasını kapatılması gibi bir durumla karşı karşıyayız. Biz bu can bedende oldukça Allah güç kuvvet verdikçe işimizi başarılı bir şekilde yürüttükçe bu çalışanlarımız ve çiftçimizle beraber bu fabrikayı kapattırmayız. Bunun da kamuoyu tarafından bilinmesi gerekiyor, burası ile ilgili hesap yapanların da anlaması ve bilmesi gerekiyor. İnşallah Aklı selim galip gelir" dedi.
Yorum Yazın