Seyhan Ziraat Odası Başkanı Cahit İncefikir, Türkiye’de, ilk olarak 1930’lu yıllarda Karadeniz Bölgesi’nde ekimine başlanan ve son 20 yıldan itibaren de bölgede sulanabilen alanlarda yetiştirilen soya bitkisinin Çukurova Bölgesinde ikinci ürün olarak ekilmesi durumunda, üreticinin daha...
Seyhan Ziraat Odası Başkanı Cahit İncefikir, Türkiye'de, ilk olarak 1930'lu yıllarda Karadeniz Bölgesi'nde ekimine başlanan ve son 20 yıldan itibaren de bölgede sulanabilen alanlarda yetiştirilen soya bitkisinin Çukurova Bölgesinde ikinci ürün olarak ekilmesi durumunda, üreticinin daha karlı olacağını ve Türkiye'deki ham yağ açığının da kapanacağını söyledi.
İncefikir, yaptığı açıklamada, protein bakımından zengin bir yağ bitkisi olan soyanın Türkiye'de ekim alanlarının her geçen yıl artması gerekirken azaldığına dikkat çekerek, kullanılan soyanın yüzde 90'ına yakının ithal edildiğini söyledi. Son dönemde üretimi yapılan soyada ilk sırayı yüzde 60 ile Adana'nın aldığını belirten İncefikir, Mersin, Samsun, Osmaniye, Kahramanmaraş'ta da ekim yapıldığını belirtti. Çukurova'nın; yapılacak desteklemelerle soya bölgesi olabileceğini belirten İncefikir, "Toprak isteği bakımından fazla seçici olmayan soya, pamuk ve buğdayın yetiştiği her toprakta rahatlıkla yetiştirilebilmektedir. Yağlı tohumlar içerisinde yüzde 40 gibi en yüksek protein oranına sahip bir bitkidir. Üreticisine para kazandırmanın yanı sıra, Türkiye'nin yağlı tohum ihtiyacı bu şekilde karşılanabilir. Türkiye ham yağ için yurt dışına büyük ödeme yapıyor. Soya özellikle Çukurova'da teşvik edilirse, hem üretici hem de devlet kazanacak" dedi.
Soyanın anızı yok
Soyanın anızının olmadığını da vurgulayan İncefikir, "Adanalı hatta Çukurova çiftçisi soyayı üretebilecek durumda. Bölgemizde ekilecek bu ürün gelir anlamında üreticiyi rahatlatacaktır. Ayrıca soyanın ekilmesi ile farklı sektörlerde bundan faydalanacaktır. Ekim yapılan toprağa ayrıca soyanın farklı bir faydası bulunuyor. Çukurova Bölgesi'nde yoğun olarak ekilen mısırın anızını yok etmek isteyen üretici yakıyor. Yakılan anızla birlikte topraktaki birçok organizmada yok oluyor. Ancak üretici soyada böyle bir sıkıntı yaşamıyor. Soyanın tamamen yerli tohumla üretiliyor olmasının da bizim için ayrı bir getirisi var. Soya yurt dışında farklı şekillerde üretiliyor. GDO'lu ve GDO'suz ayırabiliriz. GDO'lu daha ucuz. İthal edilenler genelde ucuzu. Yerli soya GDO'suz. İnsan sağlığı açısından sorun yaratmayan bir ürün. Soyanın doğru tarım politikalarıyla yaygınlaştırılmasının zamanın geldiğini düşünüyoruz" diye konuştu.
Yorum Yazın