Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, et ithalatı ile ilgili, 'Bu konudaki ithalatın, yerli üreticinin maliyetini sarsmayacak, onu rencide etmeyecek şekilde olması konusunda hassasiyetimiz var.' dedi.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, çok uygun şartlarda et ithal edilerek piyasaya sürme imkânlarının olduğunu, ancak bu konuda yerli üreticinin maliyetini sarsmayacak, onu rencide etmeyecek şekilde hareket ettiklerini belirterek tavan fiyata uymayarak keyfi hareket edenler için "Serbest piyasa şartları eyvallah ama serbest piyasa demek halka zulmetmek değil." dedi.
Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezindeki (ESAM), "Türkiye'de Tarım ve Hayvancılık" konulu konferansta konuşan Çelik, dünyada 5 milyar hektarlık tarıma elverişli arazi bulunmasına karşın bunun 1,3 milyar hektarlık kısmının kullanıldığını söyledi.
Küresel anlamda yaklaşık 2 milyar insanın açlık tehdidi ile karşı karşıya bulunduğunu dile getiren Çelik, gelecekte dünya nüfusunun 10 milyara ulaşmasının beklendiği düşünüldüğünde gıda konusunda insanlığı önemli tehlikelerin beklediğini kaydetti.
Türkiye'de de 23,9 milyon hektarlık tarıma elverişli arazi bulunduğunu, bunun 19,8 milyon hektarının tarım alanı olarak kullanıldığını anlatan Çelik, "Türkiye'de her yıl 100 bin hektarlık arazi tarım dışı kalıyor. Böyle giderse 200 yıl sonra ağaç dikecek toprak kalmayacak." diye konuştu.
Her şeye rağmen Türkiye'nin tarım ve hayvancılık alanında önemli potansiyele sahip olduğunun altını çizen Çelik, bu anlamda toprağın korunmasının önemine işaret etti.
"Et ithalatı konusunda önceliğimiz yerli üreticinin korunmasıdır"
Et fiyatlarına ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Çelik, Türkiye'nin et üretimi konusunda çok önemli mesafe kat ettiğinin altını çizdi.
Ülkenin refah düzeyi arttıkça et tüketimin de arttığını belirten Çelik, "Tüketimin artması güzel de hayvan varlığınızın bunu karşılayacak noktada olması gerekiyor. Bu konuda Bakanlık olarak ciddi çalışmalar yapıyoruz." dedi.
Çelik, çok uygun şartlarda et ithal edilerek piyasaya sürülebileceğini belirterek, şunları kaydetti:
"Ama o zaman, yerli üreticinin maliyetlerini dikkate almazsanız, yerli üretici hayvancılıktan çıkar ve böylece çok daha büyük bir sorunla karşı karşıya kalırsınız. Bu konudaki ithalatın yerli üreticinin maliyetini sarsmayacak, onu rencide etmeyecek şekilde olması konusunda hassasiyetimiz var. Onun için sektörle bir araya geldik. Dedik ki sektöre, 'Bu konuda bir tavan belirleyelim. Halkın çok tükettiği kıyma ve kuşbaşı konusunda belirleyeceğimiz fiyatlar önemlidir.' dedik. Burada bir keyfilik olamaz. Serbest piyasa şartları eyvallah ama serbest piyasa demek halka zulmetmek değil."
Üretim girdileri düşülürse et fiyatlarının da aynı çerçevede aşağı doğru çekileceğini dile getiren Çelik, 'narh koyalım' şeklindeki bir politikanın gündemlerinde olmadığını ifade etti.
Sistemin süreç içinde oturacağını belirten Çelik, "Önümüzdeki birkaç ay içinde hayvancılık ve kırmızı et alanında önemli adımlarımızı atmış olacağız." diye konuştu.
"Bu yıl 11,6 milyar liralık destek vereceğiz"
AK Parti hükümetleri döneminde tarım ve hayvancılık alanına yaklaşık 80 milyar liralık destek anlamında kaynak ayrıldığını vurgulayan Çelik, bu yıl da 11,6 milyar liralık destek vereceklerini dile getirdi.
Desteklerin parçalı olduğu yönünde üreticilerin şikâyetleri bulunduğunu anlatan Çelik, "Bunları ilgili arkadaşlarla değerlendirdik. Destek kalemlerinin azaltılmasının, daha derli toplu bir destek politikasının yapılmasının doğru olacağı noktasında bazı kararlar aldık." ifadesini kullandı.
Bitkisel üretim alanında da havza bazlı destek politikası ile ilgili geçmişte ciddi çalışmalar yapıldığını kaydeden Çelik, 1 Ocak 2017'den itibaren havza bazlı üretim anlayışını uygulamaya koyacaklarını, bu konudaki çalışmaların son aşamaya geldiğini sözlerine ekledi.
Yorum Yazın