TEMA Vakfı üretim aşamasında ortaya çıkan çay atıklarının çay üretimi yapılan toprakların gübresi olduğuna dikkat çekerek; çay atıklarının kompost yapılarak kullanıldığında toprağı beslediğinin ve iyileştirdiğinin altını çizdi.
Siyah çay elde edilmesi için fabrikalarda yapılan işlem aşamasında çöp, lif ve tozdan oluşan önemli miktarda çay atığının açığa çıktığını, bunun gübre olarak kullanılmasının çay topraklarının faydasına olduğunu ifade eden TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, “Yaş çayın içinde %25 civarında kuru madde bulunuyor. Bunun yaklaşık %20 kadarı kuru çay olarak alınıyor. Kalan %5’lik çay atığı ise çay çöpü diye tarif edilen ve çay paketlerine girmeyen bitki artıkları, lif, toz gibi organik maddelerden oluşuyor. Çay üretimi yapılan bölgede yıllık elde edilen toplam ürün 1,5 milyon ton civarında yaş çaydan oluşuyor. Dolayısıyla her yıl yaklaşık 75 bin ton çay atığı ortaya çıkmaktadır. Önemli miktarda azot, fosfor, potasyum ve mikro besin maddeleri içeren bu atıklar, toprağın fiziksel, kimyasal ve biyolojik özelliklerinin iyileştirilmesine büyük katkı sağlıyor. Böylesine önemli bir organik maddenin büyük bölümü; enerji sağlamak, depolama veya nakliye giderlerini azaltmak gibi sebeplerle yakılarak yok ediliyor. Oysa yakılarak yok edilen bu zengin organik materyal, bölgedeki çay alanlarının her yıl %10’unu gübreleyebilme potansiyeline sahiptir. TEMA Vakfı olarak Doğuş Çay iş birliğiyle Rize’de yürüttüğümüz “Her Dem Toprak İçin” Projesi kapsamında çay atıklarını kompost haline getirerek organik gübre olarak örnek bahçelerdeki topraklara uyguladık. Uygulama yaptığımız alanların tamamında verimin, kimyasal gübre kullanılan alanların üzerinde olduğunu tespit ettik. Bu bakımdan sıfır atık ve geri dönüşümün öneminin daha iyi anlaşıldığı günümüzde üretim aşamasında ortaya çıkan çay atıklarının yakılmaması ve kompost yapılarak gübre olarak kullanılması gerektiğinin altını çiziyoruz,” dedi.
Asitleşme sürdürülebilir çay tarımının önündeki önemli bir engel
Çay tarımı yapılan toprakların büyük bölümü uzun yıllar boyunca gereğinden fazla ve aynı karakterde kimyasal gübrelemeye maruz kalması nedeniyle asitleşmiş halde bulunuyor. Toprak yapısında ciddi bozulmalar yaratan asitleşme, çay tarımının sürdürülebilirliğinin önünde önemli bir engel haline geldi. Bu duruma karşı çalışmalar yürütmek amacıyla TEMA Vakfı ve Doğuş Çay, 2016 yılında Rize’de ‘Her Dem Toprak İçin’ Projesi’ni başlattı. Projede çay topraklarının sürdürülebilirliği konusunda 12 binden fazla kişi doğru tarım teknikleri konusunda bilgilendirildi, farklı vadilerden seçilen 6 bahçede örnek uygulama çalışmaları yürütüldü. Organik ve konvansiyonel çay tarımı yapılan seçilmiş örnek bahçelerde kimyasal gübre yerine toprak yapısını düzeltmeye yönelik toprak düzenleyiciler (dolomit), çapalama ve çay kompostu kullanıldı. Uygulama bahçelerinde çay atıklarının kompost haline getirilerek gübre olarak uygulandığı alanların tamamında yaş çay yaprağı veriminin, kimyasal gübre kullanılan alanların üzerinde olduğu tespit edildi.
Kompost uygulaması özellikle budama yapılan bahçelerde tarımsal desteklerle teşvik edilmeli
Bölgedeki çaylıkların her yıl %10’u budama işlemine tabi tutuluyor ve budama yapılan alanlardaki ürün kaybı devlet tarafından karşılanıyor. 780 bin dekar çay alanının her yıl yaklaşık 70 bin dekarının budandığı bu alanlarda kompostun serilmesi, çapalanması çok daha kolaylaşıyor. Her yıl fabrikalarda kuru çay üretimi esnasında çıkan yaklaşık 75 bin ton çay atığının dekara 1 ton olacak şekilde kompost haline getirilerek serilmesi mümkündür. Böylelikle her yıl çay bahçelerinin %10’unda dolomit, çapalama, kompost uygulamaları ile bozuluma uğramış topraklar ıslah edilerek daha verimli hale getirilebilir. Çay kompostu uygulamasının budama yapılan çaylıklarda olduğu gibi tarım desteklemesi kapsamına alınarak, çay atığının yine çay tarımına hizmet edecek şekilde değerlendirilmesi ve çay tarımının sürdürülebilirliğine katkı sağlanması mümkündür.
Yorum Yazın