Türkiye, 2017-2018 yılı sezonuna tarihinin en düşük stoklarıyla (900 bin ton) girerken, umutlar yeni sezona bağlandı. Üretim endişesi yaşanmazken, Rusya ile yaşanan ambargo krizinin acil çözülmesi kritik önemde
Rusların uyguladığı ambargoya karşılık bu ülkenin buğdayına konulan kısıtlamaların ardından, tahılda stokların eridiği ortaya çıktı. Hububat tüccarları ise Rusya’dan alımın kesildiği süre zarfında başka ülkelerden alım kontratları yapıldığına dikkat çekerek, üretimde risk bulunmadığını söyledi. Tüccarlara göre Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO), bu dönemde son kullanım tarihi yaklaşan buğdayı piyasaya vererek fırsatı değerlendirmiş oldu.
Rus buğdayına getirilen ithalat kısıtlamasının, Türkiye ve Rusya tarafınındün attığı imzalarla kaldırılması beklenirken, tedariği stoklarından karşılayan TMO’nun da stoklarda dibi gördüğü ortaya çıktı. Un sanayicisinin beklentisi ise üretimde sıkıntı yaşanmaması için bir an önce kısıtlamanın kaldırılması ve Rus buğdayının gelmeye devam etmesi.
Ukrayna çare oldu
Hububat Tedarikçileri Derneği Başkanı Gülfem Eren, TMO stoklarının erimesinin ithalatla alakası olmadığını belirterek, “Türkiye’nin buğday pazarı derdi yok” dedi. Rus buğdayı kesildiği dönemde 550 bin-600 bin tonluk Ukrayna ve Avrupa Birliği buğdayı için alım kontratı yapıldığını ve buğday geldiğini anlatan Eren, Ukrayna’nın yanı sıra Litvanya buğdayının da önemli miktarda geldiğini söyledi.
TMO stok eritti
TMO’daki stok erimesinin risk yaratmadığını ifade eden Eren, TMO’nun son kullanım tarihi yaklaşan buğdayı piyasaya verme imkanı bulduğunu belirterek, “Ellerinde uzun zamandır stokladıkları mallar vardı. Onlar için fırsat oldu. Bunu bir problem olarak değil, başarı olarak görmek lazım. Buğday akışı ve miktar açısından risk söz konusu değil” diye konuştu.
Artık ithalat ‘istemiyoruz’
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar da şunları kaydetti: “Buğdayda Rusya, tek kaynak değildir. Çevremizde Fransa, Ukrayna, Kazakistan gibi büyük buğday ihracatçıları var. Daha uzak yerler de bulunmakta. Yine de bu ülkenin ihtiyacı ve ihracatı kadar buğday üretmesi elzemdir. Hedefimiz kaliteli buğday üretmek ve üretimi 30 milyon tona çıkarmak. Artık buğday ithal etmek istemiyoruz. Bunun için kaliteli ve sertifikalı tohuma ucuz fiyattan ulaşılmalı, ucuz gübre ve ucuz mazot kullanmalıyız. TMO’nun 740 bin tonu buğday, 900 bin tonluk stoğu yeterli. Çünkü, hasat başladı. TMO hasat zamanı, fiyatlar üreticiyi memnun etmeyecek şekilde görünüyorsa hızlı bir şekilde üreticiyi tatmin edecek bir fiyattan piyasaya girmeli, ödemelerini peşin yapmalı, alanı tüccara bırakmamalı. Bunları yaparsak buğdaydaki üretim hedeflerimize ulaşırız.”
‘Kriz çabuk bitecek’ denildi...
Tarım uzmanı Ali Ekber Yıldırım ise Rusya’yla yaşanan krizin olduğu dönemde bazı şirketlerin de iflas etmesiyle piyasanın buğday alımının azaldığını ve TMO’nun daha fazla alım yapmak zorunda kaldığını kaydetti. Daha sonra piyasaya TMO tarafından buğday verildiğini anlatan Yıldırım, “nasıl olsa kriz çözülür” anlayışıyla buğdayda çok fazla alternatif ithalat pazarı arayışına da girilmediğini savundu.
Yıldırım, “Rusya buğdayı fiyat olarak da uygun. Yarın başka ülkeden alırım diyemiyorsunuz. Buğday alınacak ülkenin bitki sağlığı uygulamaları önemli. İthalat bağlantılarıyla ilgili prosedür de biraz uzun sürüyor” dedi. Rus buğdayı için verilen dahilde işleme izin belgelerinin azaldığını belirten Yıldırım, “3 bin ton alan bir şirkete 600 ton ithalat yetkisi verilmiş. Uncular da, ‘ben 3 bin tona göre ayarladım, zararım var’ diyor” şeklinde konuştu.
Yorum Yazın