TZOB Genel Başkanı Bayraktar: Bu yıl yaklaşık 800 bini büyükbaş, 2,7 milyonu küçükbaş olmak üzere 3 milyon 500 bin baş hayvan kesileceğini tahmin ediyoruz
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, bu yıl yaklaşık 800 bini büyükbaş, 2,7 milyonu küçükbaş olmak üzere 3 milyon 500 bin baş hayvan kesileceğini tahmin ettiklerini bildirerek, “Kurbanlıklar için bu yıl ödenecek tutarın, 12,3 milyar liraya yaklaşacağını hesaplıyoruz” diye konuştu.
Bayraktar, yaptığı açıklamada, kurbanlık fiyatları ve satış şeklinin illere ve bölgelere göre farklılık arz ettiğini, kimi yerlerde canlı kilogram (baskül) ve et (karkas) fiyatı üzerinden, kimi yerlerde ise canlı hayvan üzerinden pazarlık yöntemiyle satış yapıldığını belirtti.
Şemsi Bayraktar, Ziraat Odalarından aldıkları bilgilere göre, bu yıl kurban döneminde hayvan fiyatlarının; illere, canlı ağırlığa, ırkına (yerli-kültür) ve büyükbaşta düve, tosun, küçükbaşta koyun, keçi olmasına göre farklılık gösterdiğini belirtti. Bayraktar, “Hayvan başına büyükbaşta 5 bin ile 30 bin lira, küçükbaşta ise 800 lira ile 3 bin 500 lira arasında değişeceğini, canlı ağırlık fiyatının da kilogram başına büyükbaş hayvanlarda 19 ile 30 lira, küçükbaş hayvanlarda 22 lira ile 35 lira arasında olacağını tahmin ediyoruz” diye konuştu.
Bu fiyatların bayram yaklaştıkça talebe göre değişebileceğini bildiren Bayraktar şöyle devam etti:
“Ülke ortalamasına bakıldığında, büyükbaş hayvanların canlı kilogram fiyatının 24 lira 61 kuruş, küçükbaş canlı kilogram fiyatlarının ise 28 lira 43 kuruş olduğu görülmektedir.
Fiyatlar, geçen yıla göre, büyükbaşta yüzde 14,61, küçükbaşta ise yüzde 18,81 oranında artmıştır. Ortalama fiyat kilogram başına büyükbaşta 21 lira 47 kuruştan 24 lira 61 kuruşa, küçükbaşta 23 lira 93 kuruştan, 28 lira 43 kuruşa çıkmıştır.
Canlı kilogram olarak büyükbaş hayvan fiyatları, satışların en fazla olduğu üç büyük ilimizden, İstanbul’un Avrupa ve Anadolu yakasında 27 lira ile 28 lira, Ankara’da 22 lira ile 28 lira, İzmir’de 20 lira ile 30 lira arasında değişmektedir.
Küçükbaş hayvan fiyatları ise canlı kilogram olarak, İstanbul’un Avrupa ve Anadolu yakasında 28 lira ile 30 lira, Ankara’da 25 lira ile 30 lira, İzmir’de 25 ile 35 lira düzeyinde seyretmektedir.”
-“Yeterli kurbanlık var”
Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada; halen kurbanlık vasfı taşıyan 1 milyon 200 bini büyükbaş, 3 milyon 500 bin küçükbaş olmak üzere toplam 4 milyon 700 bin baş kurbanlık hayvan bulunduğunu belirten Bayraktar, şöyle devam etti:
“Ülkemizde Kurban Bayramlarında, Tarım ve Orman Bakanlığı verilerine göre; 2015’te 867 bin büyükbaş, 2 milyon 700 bin küçükbaş, 2016’da 920 bin büyükbaş, 2 milyon 950 bin küçükbaş, 2017’de 817 bin 805 büyükbaş, 2 milyon 720 bin 271 küçükbaş, 2018’de ise 866 bin 143 büyükbaş, 2 milyon 700 bin küçükbaş, 2019’da ise 800 bin büyükbaş, 2 milyon 682 bin 612 küçükbaş hayvan kurban olarak kesilmişti.
Son yıllardaki kurban satışlarını göz önünde tuttuğumuzda, bu yıl da geçen yıla yakın yani yaklaşık 800 bini büyükbaş, 2 milyon 700 bini küçükbaş olmak üzere toplam 3,5 milyon hayvan kesileceğini tahmin ediyoruz.
Bu tahminden yola çıkacak olursak; 2020’de, kurbanlıklar için ödenecek tutarın 12,3 milyar liraya yaklaşmasını bekliyoruz. Kurban Bayramı’nda kesileceğini tahmin ettiğimiz hayvan sayısından daha fazla kesilebilecek nitelikte büyükbaş ve küçükbaş kurbanlık hayvan vardır. Bu durum vatandaşlarımızın kurbanlık hayvan bulmada sıkıntı yaşamayacaklarını göstermektedir. Ziraat Odalarımızla yaptığımız görüşmeler de bu görüşü destekler niteliktedir. ‘Acaba hayvan bulabilir miyim?’ şeklinde bir endişe yaşanmasına gerek yoktur.”
-“Et ve Süt Kurumu’nun bayram sonrasında
uygun bir fiyataalması gerekir”
Üreticilerin, satışların geçen yıla göre yavaş seyrettiğini ifade ettiğini belirten Bayraktar, “Temennimiz satışlarda beklenilen ivmenin yakalanması, üreticilerimizin hayvanlarını uygun fiyata satarak emeklerinin karşılığını almasıdır” dedi.
Satışların beklendiği gibi gerçekleşmemesi durumunda üreticilerin bayram döneminde satılamayan hayvanlarını, Et ve Süt Kurumu’nun bayram sonrasında uygun bir fiyata alması gerektiğine işaret eden Bayraktar şunları söyledi:
“Bu hem üreticimiz açısından hem de hayvancılıkta sürdürülebilirlik açısından çok önemlidir. Üreticimizin hayvanlarını yok pahasına elden çıkarmalarının önüne geçilmesi kurbanlık yetiştiriciliğinin geleceği açısından önem taşımaktadır.
Bunun için yetkililerden beklentimiz, elinde kurbanlık kalan üreticilerimize yönelik belirleyecekleri alım fiyatlarını, maliyetlerin yanı sıra yapılan ek masrafları da dikkate alarak belirlemeleridir. Bu durumda üreticilerimizin bir yıllık emekleri boşa gitmeyecek, mağdur olmaları engellenecektir.”
-“Yem fiyatları önemli oranlarda arttı”
Kurban Bayramlarının, bu kadar çok hayvanın besiye alınması ve uzun süreyle bakılmaları dolayısıyla ekonomik olarak da ciddi bir hareketliliğe yol açtığına dikkati çeken Bayraktar, şöyle devam etti:
“Beslenme amaçlı hayvan alımları için ödenen para, yem, veteriner hizmetleri önemli bir yekun tutmaktadır. Bunun yanı sıra, hayvanların satış merkezlerine nakilleri, satış yerlerinde yer kiraları ve kişisel masrafları, kesimler için kasaplara ödenen para, sakatat ve derilerin satılmasına kadar birçok ticari faaliyet, bu dönemde söz konusu olmakta ve bütün bunlar ekonomik anlamda büyük meblağlara ulaşmaktadır.
Bu yıl Kurban Bayramı döneminde yaklaşık 800 bin büyükbaş, 2 milyon 700 bini küçükbaş olmak üzere toplam 3 milyon 500 bin baş hayvan kesileceği tahmininden yola çıkılacak olursa; yem fiyatları, 2019/2020 Haziran döneminde önemli oranlarda artmıştır. İlgili dönemde ton fiyatı; mısırda yüzde 10,5 artışla bin 370 liraya, buğday kepeğinde yüzde 6,4 artışla bin 170 liraya, pamuk tohumu küspesinde yüzde 13,2 artışla bin 500 liraya, besi yeminde yüzde 10,6 artışla bin 811 liraya, süt yeminde yüzde 8,2 artışla bin 862 liraya, samanda yüzde 37,2 artışla 782 liraya, mısır silajında yüzde 24,2 artışla 462 liraya, kuru yonca otu yüzde 17,1 artışla bin 201 liraya yükselmiştir.
Üretimin en önemli kalemi yemdir. Dolayısıyla yem fiyatlarındaki yükseliş üretimi ve fiyatları ciddi anlamda etkilemektedir.
-Yem masrafı 4,01 milyar lira-
Kurbanlık için besiye alınan büyükbaş hayvanların ortalama 6 ay beslendiği, aylık 450 liraya yem yedirildiği hesabıyla, 6 aylık yem masrafı hayvan başına 2 bin 700 lira olacaktır. Kesilecek olan 800 bin büyükbaş kurbanlık hayvan için toplam yem masrafı 2,16 milyar lira civarındadır. Yine ortalama 6 ay besiye alınma hesabıyla, küçükbaş hayvanlarda hayvan başına yem masrafı 684 liraya, 2 milyon 700 bin küçükbaş hayvan için yapılan toplam yem masrafı ise 1,85 milyar liraya yaklaşmaktadır. Toplamda 3,5 milyon baş kurbanlık canlı hayvan için üreticilerimizin 4,01 milyar lira civarında bir yem masrafı yaptıkları tahmin edilmektedir.
Ortalama 400 kilogram canlı ağırlığa sahip büyükbaş hayvanın canlı kilogramının 24,61 lira civarında satılacağı düşünüldüğünde bayram süresince kesilecek yaklaşık 800 bin baş büyükbaş hayvana ödenecek paranın, 11 milyar 856 milyon lirayı geçeceğini, bir küçükbaş hayvanın ortalama bin 626 liradan satılacağı tahminiyle, kesilecek yaklaşık 2 milyon 700 bin küçükbaş hayvana ödenecek paranın ise 4 milyar 390 milyon liranın üzerinde olacağını belirten Bayraktar, “Daha önce de belirttiğim gibi, toplamda halkımızın kesilecek 3,5 milyon kurbanlık için 12,3 milyar liraya yakın para ödeyeceğini tahmin ediyoruz” diye konuştu.
-Kurban derilerinde kayıp yüzde 20’ler civarında-
Standartlara uygun kesilmiş ve tuzlanmış yaş koyun derisinin yaklaşık 10 liraya satıldığını, ortalama 2 milyon 700 bin küçükbaş hayvan kesileceği hesap edildiğinde küçükbaş hayvanların derilerinin ekonomik değerinin yaklaşık olarak 27 milyon lirayı bulacağını bildiren Bayraktar, şöyle konuştu:
“400 kilogramlık bir sığırdan ortalama 30 kilogram deri çıkmaktadır. Standartlara uygun elde edilmiş, tuzlanmış sığır derisinin kilogramının 5 lira olduğu göz önüne alındığında kesilecek 800 bin büyükbaş hayvandan elde edilecek derinin değeri 120 milyon liraya ulaşacaktır. Toplam olarak kurbanlıklardan standartlara uyulursa yaklaşık 147 milyon liralık deri elde edilecektir. Fakat kurbanlıklar çoğu yerde ehil olmayan kişiler tarafından kesildiği için deride ciddi olarak ekonomik kayıp oluşmaktadır. Bu kaybın yüzde 20'ler civarında olduğu ve toplam kaybın 29,4 milyon lirayı bulduğu tahmin edilmektedir. Buna göre, kayıplar nedeniyle, Kurban Bayramında ekonomiye kazandırılan derinin değeri 117,6 milyon lira civarında kalmaktadır.”
-Hayvan pazar yerleri çadır kiraları-
Kurbanlık satmak isteyen üreticilerin, büyükşehirlerde her ilçede farklı olmak üzere satış yerlerine çadır kirası ödediğini, fiyatların illere ve ilçelere göre farklılık arz ettiğini vurgulayan Bayraktar, şunları söyledi:
“Buralardan yüksek ücretler alınmaması yönünde belediyelere her yıl uyarılarda bulunmamıza rağmen, ne yazık ki bu yıl da ciddi paralar alınmıştır. Belediyelerin buraları gelir kapısı olarak değil, halkına hizmet yeri olarak görmesi gerekmektedir. Kurban satıcıları 15 gün olarak kaldıkları süre içinde; Ankara’da 4 bin lira ile 5 bin 500 lira arasında, İstanbul’da 13 bin lira ile 25 bin lira arasında, İzmir’de 7 bin lira ile 9 bin lira civarında çadır kirası ödemişlerdir.
Satış yerleriyle ilgili olarak belediye başkanlarımıza seslenmek istiyorum. Üreticilerimize 25 bin liraya kiralanan yerler var. Bu durum ciddi mağduriyetlere neden oluyor. Belediyelerden ricamız, lütfen buraları uygun fiyattan üreticilerimize kullandırın, Bin bir zorlukla satış yapmaya çalışanlara her türlü altyapı hizmetlerini götürün.”
-Nakliye masrafları
Üreticilerin, Türkiye'nin dört bir yanından hayvanları şehirlerdeki kurban satış yerlerine nakletmek için nakliye parası ödediğini bildiren Bayraktar, “25 büyükbaş hayvanın nakliyesi için üreticilerimiz Kars ilimizden Ankara’ya 7 bin , Bursa’ya 8 bin, İstanbul’da 8 bin 500 ve İzmir’e ise 8 bin lira ödeme yapmaktadır. Bu önemli bir masraftır. Ayrıca üreticilerimiz, sattıkları hayvanları, alıcıların kesim yapacakları yerlere taşımakta, bunun için de para harcamaktadır. Kesilen hayvanların sayısal büyüklüğü dikkate alındığında net rakam verememekle birlikte önemli bir nakliye masrafı olduğu söylenebilir” dedi.
Bayraktar, Kurban Bayramı döneminde, talebe bağlı olarak artan nakliye fiyatlarının kurban satış fiyatlarına etkisini azaltabilmek için mutlaka pazar yerlerinin disipline edilmesi, buralarda fırsatçılık yapılmasına imkan tanınmaması gerektiğini söyledi.
-“Kasaplara ödenen para 344,5 milyon lirayı bulacaktır”
Kurban bayramları son yıllarda kasaplar için önemli bir gelir kapısı olduğunu belirten Bayraktar, “Kasaplar, hayvanları kesme, yüzme, parçalama gibi işler için küçükbaşta 70 lira, büyükbaşta ise 625 lira civarında para almaktadır. Kesme işine parçalama da dahil edildiğinde özellikle büyükbaştaki fiyat daha da yukarılara çıkabilmektedir. Büyükbaş hayvanlarının yarısının kasaplar tarafından ücret mukabilinde kesileceği tahminiyle, 400 bin büyükbaş hayvan için kasaplara ödenecek meblağ 250 milyon lirayı bulacaktır.
Aynı şekilde küçükbaş hayvanların yarısının kasaplar tarafından kesileceği hesabıyla 1 milyon 350 bin küçükbaş hayvan için kasaplara ödenecek tutar 94 milyon 500 bin lirayı bulacaktır.
Buna göre, kasaplara ödenecek bedel toplamda 344,5 milyon lirayı bulacaktır. Bunların yanı sıra kelle, paça, işkembe, bağırsak gibi sakatatlar kurban kesenler tarafından çoğunlukla alınmamakta, kasaplara veya toplayıcılara bırakılmaktadır. Bu da ciddi bir ekonomik değer oluşturmaktadır” diye konuştu.
-Vekaletle kesim-
Kurban Bayramı döneminde birçok dernek ve vakıfların, hayır işlemeyi düşünen vatandaşlarımızın verdiği vekaletle onlar adına kurban kesmek için faaliyet içine girdiğini hatırlatan Bayraktar, şöyle konuştu:
“Vekaletle kesimde zaman zaman vatandaşlarımız mağdur olabilmektedir. Dernek ve vakıflara yatırılan paraların kurban kesiminde kullanılması ve bunların iyi bir şekilde denetlenmesi çok önemlidir. Vekaleten kurban kesmeyi taahhüt eden bu kuruluşların, bu dönemde ne kadar hayvanı nereden aldığı, hangi şartlarda ve nerelerde ne kadar kurbanlık kestiği, vekaleti veren kurban sahibinin vekaletinin yerine getirilip getirilmediği, yetkili kurumlar tarafından sıkı bir şekilde kontrol edilmelidir. Aksi takdirde hem hayır işlemeyi düşünen vatandaşlarımızın hem de üreticilerimizin mağduriyeti söz konusu olabilecektir. Dernek ve vakıflar, kar amacıyla hareket etmemeli, üreticinin hakkını üreticiye vermelidir.
-Yurt dışında kesim-
Son yıllarda vatandaşlarımızın önemli bir kısmı da dernek ve vakıflar kanalıyla yurt dışında kurban kesimine yönelmiştir. Bu durum, ülke içi kurbanlık satışlarının son yıllarda hemen hemen yerinde saymasından da anlaşılmaktadır.
2020 yılı için kurban kesiminde hisse miktarını yurt içi ve yurt dışı olarak Diyanet Vakfı 975 ve 825 lira, Kızılay ise bin 50 ve 850 lira olarak belirlemiştir. Kurban hisse fiyatının daha düşük tutulması da yurt dışında kesimi teşvik etmektedir.
Ülke dışındaki muhtaç Müslümanlara yapılacak her kuruş yardıma tam destek veriyoruz. Yalnız, kurban kesimi yurt içinde yapılır ve ülke dışındaki Müslümanlara ülkemizden gönderilirse üreticimizi de hayvancılığımızı da korumuş oluruz. Bütün dernek ve vakıfların bu hassasiyetle hareket etmesini bekliyoruz. Devletimiz bu konuda dernek ve vakıflara Diyanet Vakfı, Kızılay, Et ve Süt Kurumu, Türk Hava Kurumu gibi kuruluşları kanalıyla öncülük etmelidir.
Bilindiği üzere hayvan pazarlarında kamu kuruluşlarınca, hayvanlar sağlık kontrolünden geçirilmektedirler. Bu kontrollerin yanı sıra hayvanların yaş uygunluğu, gebe olup olmadığı gibi vasıflar yönünden yapılan kontrollerde de titiz davranılması gerekmektedir. Böylece halkımıza gönül rahatlığıyla kurbanlığını seçme imkanı getirilecek ve mağduriyeti önlenecektir”
-Koronavirüsle mücadele-
Her yıl kurban dönemini sabırsızlıkla bekleyen üreticilerin, bu yıl koronavirüs salgını nedeniyle talebin daralmasından endişe ettiklerini belirten Bayraktar, “Kurban pazarlarındaki hareketliliğin geçmiş bayramları aratmamasını, üreticilerimizin emeğinin karşılığını almasını temenni ediyorum” diye konuştu.
Bu yıl Kurban Bayramı’nın koronavirüsle mücadele sürerken idrak edileceğine işaret eden Bayraktar, “Bu yıl kurban pazarlarında belediyelerimize, üreticilerimize ve vatandaşlarımıza her zamankinden daha büyük bir sorumluluk düşüyor. Alışverişimizi yaparken önce sağlığımızı düşünmek zorundayız. Belediyelerimizin kurban pazarlarında hijyen tedbirlerini her zamankinden daha fazla hassasiyet göstererek alması büyük önem taşıyor. Üreticilerimize ve vatandaşlarımıza ise sosyal mesafe kurallarına uymak, kişisel hijyene dikkat etmek düşüyor. Bu yıl pazarlığımızı sözlerimizle, gözlerimizle yapalım. Kendimizin ve sevdiklerimizin sağlığını riske atmayalım” diye konuştu.
Yorum Yazın