Milli Emlak, tarım arazilerini satmaya hazırlanıyor. Buna göre Tarım Bakanlığı’nın ilgili birimleri olumlu görüş verirse altın değerindeki araziler işgalcilere satılacak. Araziler piyasa değerinin yarı fiyatına satışa çıkarılacak.
Maliye Bakanlığı Milli Emlak Genel Müdürlüğü hazineye ait tarım arazilerini satmaya hazırlanıyor. Milli Emlak Genel Müdürlüğü, il ve ilçelerdeki birimlerinden Tarım Bakanlığının ilgili birimlerinden alnacak olumlu görüşe binaen tarım arazilerini satmalarını talep ediyor.
Satış talimatı henüz verilmedi; ancak toplulaştırma alanlarında kalan araziler için Tarım Bakanlığı’ndan görüş alınması işlemi tüm hızıyla sürüyor. Ancak 6292 (2/b) sayılı yasa da toplulaştırma yapılacak alanda kalan tarım arazilerinin satışının yapılamayacağını kesin bir dille vurguluyor.
Hükümet, 19 Nisan 2012’de kabul edilen 6292 Sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırlarının Dışına çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi ile Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun ile Hazineye ait tarım arazilerini satışa çıkarmıştı.
Buna göre 2011 yılından önce bu arazileri 3 yıl boyunca kullanan veya kiralayanlar bu taşınmazları doğrudan satın alabilecek.
Bu taşınmazların satış bedeli, rayiç bedelin yüzde 50’si olarak belirlenmiş, peşin ödemesi halinde ayrıca yüzde 20 indirim daha uygulanması kararlaştırılmıştı. Daha da önemlisi ise vatandaşın/işgalcinin-kiracının başvuru tarihinden önce 5 yıldır ödediği ecrimisil (işgal bedeli) veya kiralama bedeli tarım arazisinin bedelinden düşülecek. Bu, bazı tarım arazilerinin bazı yerlerde neredeyse bedava satılması anlamına geliyor.
İşgal edene var, etmeyene yok
Kiralayanların oldukça az olduğu düşünüldüğünde kanunun aslında işgalcilerin mal sahibi yapılması için çıkarıldığı anlamı ortaya çıkıyor. Kanun adeta devlet arazilerini işgal eden hatta çoğu zaman ödemeleri gereken ecrimisili dahi ödemeyen vatandaşlara satılırken, yani devletin arazisini/başkasının arazisini hakkı olmaksızın kullananlara satılırken devlet dürüst vatandaşa ise herhangi bir doğrudan (ihalesiz) satış talebi imkanı vermiyor.
Kanun kapsamında ne 2/b alanlarında ne de tarım arazilerinde adı geçmeyen, diğer bir deyişle kadastro tunanakları veya ecrimisil tutanaklarında adı geçmeyen ismi yazılmayan vatandaşlar hazineden doğrudan arazi satışı talep edemiyor.
Kanun çıktıktan sonra tüm il ve ilçelerde hazine arazisi işgali yoğun bir şekilde göze çarpıyor. Sebep oldukça açık: işgal et, birkaç yıl sonra burayı kelepire satın alabilirsin. Öyle ya, bunların şimdiki kullanıcılarına maliyeti bedelinin yarısı ve ondan da peşin ödemede yüzde 20 indirim. Kanun koyucu adeta vatandaşlara hazine arazilerini işgal edin talimatı veriyor. Şimdilerde halkın büyük bir çoğunluğu tıpkı yeni bir vergi af kanunu çıkması ümidinde olduğu gibi, başvuru süresinin ve şartlarının yeniden mecliste gündeme gelmesi beklentisi içinde.
Dokuz yılda Bolu’nun yüzölçümü kadar tarım arazisi sanayi ve inşaat alanı olarak kullanıldı.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün ilan ettiği 2015 Uluslararası Toprak Yılında, Heinrich Böll Stıftung Vakfı, tüm dünyayı kapsayan toprak araziler ve tarlalar hakkında 2015 Toprak Atlası hazırlamıştı. Rapora göre Türkiye’de 2001-2010 yılları arasında tarım dışına çıkarılan arazi miktarı resmi rakamlara göre 827 bin hektar. Bu, Yırca köyündeki zeytinlik alanı büyüklüğünde bir araziden dokuz yıl boyunca her gün beş tane kaybettiğimiz anlamına geliyor. Yani Türkiye dokuz yılda Bolu’nun yüzölçümü kadar toprak kaybetti. Tarım arazilerinin tarım dışı kullanıldığı alanların başında sanayi ve inşaat sektörü geliyor.
Yorum Yazın