Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, “Tarım Kredi Kooperatifi’nde ki idari yapıda ki değişiklik ile 1.5 milyon TL tasarruf sağlanmıştır” dedi.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, gübredeki KDV indiriminin ardından Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği (Tarım Kredi) Yönetim Kurulunun aldığı kararla gübre fiyatlarında yüzde 10-16,5 arasında bir indirime daha gidildiğini bildirdi.
Çelik, Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliğinde düzenlediği basın toplantısında, yaklaşık 1 ay önce Tarım Kredi Genel Müdürlüğüne Ayhan Karayama'nın getirildiğini hatırlattı.
Bakanlık ve Tarım Kredi bünyesindeki çalışmaların ahengi, hedefleri konusunda değerlendirme yapmak üzere Kuruma ziyarette bulunduğunu belirten Çelik, Kurum bünyesinde 17 şirket bulunduğunu hatırlattı.
Kurumun Yönetim Kurulunun bazı şirketlerin birleştirilmesi, bazılarının da lağvedilmesi yönündeki kararlarının neticesinde 17 şirketin bugün 8'e düştüğünü anlatan Çelik, buradaki amaçlarının keyfi bir idari yapılanma olmadığını, özellikle verimliliğe dayalı bir idari yapılanma olduğunu söyledi.
Çelik, verimliliğin yanında tasarruf boyutunun, israftan kaçınmanın da önemli olduğunun altını çizerek, şöyle konuştu:
"Gerek Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, gerek Tarım Kredi olarak hitap ettiğimiz kitle milli gelirden en düşük pay alan kesim. Amacımız milli gelirden aldığı payı yükseltmek olmalıdır. Bu çerçevede 9 genel müdür artık olmayacak. Bunlara bağlı genel müdür yardımcıları olmayacak. Yaklaşık 45 yönetim kurulu üyeliği bu karar neticesinde olmayacak. Bunlar idari yapıdaki son derece önemli tasarruflar. Tümüyle dikkate aldığımızda idari yapıdaki bu değişiklikten yaklaşık 1,5 milyon liralık tasarruf sağlandığını çok rahat bir şekilde söyleyebilirim."
Bakan Çelik, bir önceki toplantıda Tarım Kredi Kooperatiflerinin parayla, maaşlarla anılmasının doğru olmadığını ifade ettiklerini belirterek, Kurumun gerekli çalışmaları yaptığını, idari kadroların maaşlarında yüzde 30-70 arasında indirim gerçekleştirildiğini kaydetti.
"Gübrede yapılan indirim çiftçilerimize hayırlı olsun"
Temel girdilerden olan gübrede, KDV'nin sıfırlanmasının hükümetin vaatlerinde yer alan önemli bir başlık olduğunu hatırlatan Çelik, hükümetin yüzde 18'lik KDV'yi vadettiği tarihte sıfırladığını söyledi. Bakan Çelik, şunları kaydetti:
"Yüzde 18 KDV'den sonra yüzde 10-16,5 arasında gübrede bir indirime daha gidilmiş bulunuyor. Çiftçilerimiz için hayırlı olmasını diliyorum. Bu önemli bir karardır. Aralık ayında, KDV indirilmeden 99,5 lira olan DAP gübresi, KDV indiriminden sonra 84-85 liraya iniyor. Şimdi de yüzde 16,35'lik bir indirimle DAP gübresi 68 liraya Türkiye'de çiftçimiz tarafından alınabilecek."
Küçük üreticilerin, aile işletmelerinin güçlendirilmesiyle ilgili de çalışma yaptıklarını anlatan Çelik, "Küçük işletmelerin krediye erişiminde bazı zorluklar yaşanıyordu. Özellikle hayvansal üretimde bulunan aile işletmelerimiz 10 büyükbaş hayvana sahip iseler krediden yararlanma imkânları vardı, bu da Ziraat Bankası ile yaptığımız görüşmede 5 büyükbaş hayvana indirilmiş bulunuyor." dedi.
"28 bin ton süt alımı gerçekleşti"
Süt fiyatlarıyla ilgili yaşanan sorunlara da değinen Çelik, Et ve Süt Kurumunun piyasaya regülasyon amacıyla girmesiyle, süt tozuna dönüştürmek için bugüne kadar 28 bin ton süt alımı gerçekleştirdiğini bildirdi. Çelik, böylece Kurumun, piyasada üreticinin aleyhine muhtemel süt fiyatlarındaki düşüşü engelleyici görevini yerine getirdiğini kaydetti.
Çiftçilere 25 Nisan itibarıyla 3,4 milyar lira destekleme ödemesi yapıldığına dikkati çeken Çelik, mayıs ayı itibarıyla da 1 milyar 450 milyon lira destekleme ödemesi gerçekleştireceklerini bildirdi.
Çelik, alınan bir diğer kararla da çiftçilere gerek Ziraat Bankası gerekse Tarım Kredi Kooperatifleri aracılığıyla ikinci el traktör alımında yüzde 50 faiz indirimli krediden faydalanma imkânı sağlandığını belirtti.
"Fındık alımı yapma konusunda yetki aldık"
Türkiye Tarım Kredi Genel Müdürü Ayhan Karayama da Bakanlığın politikalarının hayata geçirilmesi için hedeflere ulaşabilmek için kooperatif ve iştirakler olarak seferber olduklarını söyledi.
Ortaklarının 200 bininin Karadeniz'de fındık üreticisi olduğuna işaret eden Karayama, fındıkla ilgili zaman zaman spekülatif söylemlerin bulunduğunu anımsattı. Karayama, şöyle devam etti:
"Biz ortaklarımıza fiyat düşüşlerinden olumsuz etkilenmemeleri için sahip çıkmak durumundayız. Bu sebeple dün yönetim kurulumuzdan gerekirse fındık alımıyla ilgili çalışmaları yapabilmek için de yetki aldık. Piyasadaki gelişmelere göre eğer üreticilerimizi mağdur edecek bir fiyat gelişmesi sürdürülürse, biz üreticilerimizden Toprak Mahsulleri Ofisi ile diğer ilişkili kuruluşlarla iş birliği içinde fındık alımı yapma konusunda da idare olarak şu anda yetkiliyiz. İnşallah önümüzdeki dönemde üreticilerimizin bu sorunlarına da çözüm olacak bir çalışmanın içinde olacağız."
Bakan Çelik de fındıktaki dalgalanmanın üreticinin lehine ve piyasa şartlarına gelmesi konusunda Tarım Kredi yönetiminin aldığı bu kararın son derece önemli olduğunu söyledi.
"Rusya ile yaşanan ihtilafın tarım kesimine fatura edilmesi kabul edilebilir değil"
Çelik, düzenlediği basın toplantısı akabinde gazetecilerin sorularını cevapladı.
Rusya'ya gönderilen tarım heyetinin yaptıkları görüşmeler sonucunda hangi kararların alındığının sorulması üzerine Çelik, heyetin, Türkiye'nin Gıda Kontrol Genel Müdürlüğü düzeyindeki Rus Tarım Bakanlığına bağlı birimle görüşmeler yürüttüğünü belirtti.
Türkiye'den Rusya'ya ihraç edilen gıdaların kalite kontrolüyle ilgili konuların ele alındığı görüşme talebinin Rusya'dan geldiğinin altını çizen Çelik, Türk tarım heyetinin şu anda dönüş yolunda olduğunu söyledi.
Çelik, ilk aldıkları bilgilere göre, son derece düzeyli bir görüşmenin gerçekleştiğini öğrendiklerini ifade ederek, "Moskova merkezi hükümetinin almış olduğu kararlar çerçevesinde değil de geçici ithalatını yasakladıkları ürünlerle ilgili Türkiye tarafından alınan karantina (ilaç kalıntısı gibi sorunlara karşı) tedbirleri ve önlemlerine yönelik bir rapor ulaştırılırsa, bu ürünlerle ilgili ithal yasağının kalkabileceği şeklinde görüşme olmuş. Görüşme olumlu ve olgun bir ortamda geçmiş." diye konuştu.
İki ülke arasında, bitki sağlığı sertifikalarının web tabanlı bir sistem üzerinden teyit edilmesine yönelik yazılım oluşturulmasının da görüşmelerde ele alınan bir diğer konu olduğuna dikkati çeken Çelik, Rusya'dan dönen heyet ile ileriki günlerde değerlendirme yapacaklarını kaydetti.
Çelik, hiçbir kabahati olmayan tarım kesimine buradaki ihtilafın fatura edilmesinin kabul edilebilir olmadığını dile getirerek, Türkiye'nin bu konuda çok olgun ve devlet ciddiyetine yakışır bir duruş sergilediğini belirtti.
Rusya'dan buğday ithalatı yapıldığına dikkati çeken Çelik, "Bu ithalatı durdurmamızın Rus çiftçisi açısından bir yararı var mıdır? İki dost, komşu ülkenin ilişkilerinin normalleşmesinden başka bir çıkış yolu görmüyoruz. Onun için Rusya'nın bu daveti genel tarım ürünlerini ilgilendirmese de spesifik bazı alanlarla ilgili olsa da olumlu bir adımdır. Arkadaşlarımızla görüşmedim ama büyük ihtimalle onlar da davet etmişlerdir. Bu süreç bu şekilde sağlıklı bir hal alırsa, inanıyorum ki hiçbir mağduriyet yaşamaması gereken gerek Rusya gerek Türkiye'deki tarım kesimi, bu haksızlıktan kurtarılmış olur." değerlendirmesinde bulundu.
Çelik, "Patlıcan ve biber gibi ürünlere geçici bir kısıtlama getirmişlerdi, bunların belki serbest kalmasıyla ilgili bir değerlendirme yapılmış." dedi.
"Yeni bir tarımsal üretim anlayışına geçmemiz gerekiyor"
Patates ve soğan üretici fiyatlarına ilişkin soru üzerine Çelik, üreticilerin talebi üzerine daha önce bu konuya ilişkin ihracatla ilgili bir destek açıkladıklarını hatırlattı.
Çok ciddi bir boyutta bir stokun söz konusu olmadığına işaret eden Çelik, "Esas sorun, Türkiye'de bu yaz boyunca tartışacağımız ürün desenimizin, ürün çeşitliliğimizin, mevcut havzalarımızın imkânlarıyla Türkiye'deki ve dünyadaki gelişen taleple buluşturacak bir tarımsal üretim anlayışına geçmemiz gerekiyor." dedi.
Yaz boyunca bu konuları tartışacaklarını, eylülde de üretici, tohumunu tarlaya atmadan bir açıklama yapacaklarını anlatan Çelik, şöyle devam etti:
"Yani biz nerelerde hangi oranda ürünlerimizi destekliyoruz, bunu paylaşacağız. Bundan sonra 'Bu yıl bunu ektim, dolayısıyla iyi para yaptı, gelecek yıl da hep beraber bunu ekelim, hep beraber zarar edelim' anlayışından tarım kesiminin çıkması gerekiyor. Daha bilinçli bir üretim, ihtiyaçlarımız ve taleplere cevap verecek bir üretim anlayışına ve üretim desenine geçmek için bu üç aylık bir dönemi çok verimli bir şekilde geçireceğiz."
"Genç çiftçi hibe desteği için 450 milyon TL'lik kaynak ayırdık"
Çelik, pamuğa verilecek prim desteğine dönük bir soru üzerine, "Bu konuya ilişkin çalışmamızı yaptık, gönderdik, kararname 1-2 gün içinde açıklanacak. Tüm desteklemelerle ilgili açıklanacak." dedi.
Genç çiftçilere hibe desteğine ilişkin soruya karşılık da Çelik, konuyla ilgili bu yıl için ayrılan kaynağın 450 milyon lira olduğunu, bu hibeden yararlanılmasına dönük bazı kriterler bulunduğunu söyledi.
Bunun önemli ve büyük ölçekte şu andaki ihtiyaçları karşılayacak bir kaynak olduğuna dikkati çeken Çelik, "Burada faizsiz kredi destekleriyle bütün imkânlarımızı seferber ederek, kırsaldaki imkânlarımızı, yani arazi, mera imkânlarımızı değerlendirerek, ağırlıkla hayvancılığa dönük bu hibe desteklerinin gerçekleşmesiyle ilgili çalışmalarımızı sürdürüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Bu kapsamda bugüne kadar 317 bin ön proje başvurusu yapıldığına işaret eden Çelik, 90 bin dosyanın kabul edildiğini bildirdi.
Çelik, serbest çalışan tarım danışmanlarının özlük haklarına dönük taleplerine ilişkin soru üzerine de şu an itibarıyla 2 binin üzerinde tarım danışmanının olduğunu belirterek, "Kamuyla bu şekilde irtibatlanan herkes, önce ne ürettiğini konuşmuyor, önce kadroyu konuşuyor, bu doğru değil." dedi.
Yorum Yazın