Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, Erzurum’dan şap aşılama seferberliğini başlatarak, "Toprağınız sağlıklı değilse insan sağlığı da tehlikededir. Şap aşısını artık çok şükür kendimiz üretiyoruz. 50 milyon doz aşı ürettik. Yerinde oturan müdür istemiyorum" dedi.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, bugün Türkiye genelinde başlatılan "Şap Hastalığı ile Mücadele ve Toplu Aşılama Kampanyası"na ilişkin, "Şap hastalığıyla mücadelenin amacı buzağı ölümlerini durdurmak ve bir anlamda da dışarıya bağımlılığımızı ortadan kaldırmaktır. Şap hastalığıyla mücadeleyi büyük seferberlik halinde Edirne'den Kars'a başlatıyoruz." dedi.
Bakan Çelik, Şap Hastalığı ile Mücadele ve Seferberliği ve Toplu Aşılama Kampanyasını başlatmak için merkez Aziziye ilçesine bağlı Çiğdemli Mahallesi'nde düzenlenen törene katıldı. Bakan Çelik'i tören alanında Söğütlü Ortaokulu bar ekibi karşıladı.
Çelik, yaptığı konuşmada, Türkiye genelinde Şap Hastalığı ile Mücadele ve Toplu Aşılama Kampanyası başlattıklarını belirtti.
Erzurum'un tarım ve hayvancılığın merkezi olduğu için kampanyayı Erzurum'dan başlattıklarını dile getiren Çelik, Şanlıurfa, İzmir, Sivas ve Burdur'da da canlı bağlantıyla kampanyayı başlatacaklarını bildirdi.
Çelik, şapla mücadelenin Edirne'den Kars'a bir seferberlik halinde başladığına vurgu yaparak, "Et, beslenme kültürümüzün ve sofralarımızın vazgeçilmez besini. Etten vazgeçmek dünyada ve ülkemizde söz konusu değildir. Türkiye'ye baktığımızda ülkemizde ciddi bir hayvancılık potansiyeli olduğunu görüyoruz. 14,6 milyon hektar meramız var. Bu meralarımızın 10'da birinin Erzurum'da olduğunu düşünürsek hayvancılığın bu coğrafya açısından ne kadar önemli olduğunu görmüş oluruz." diye konuştu.
Türkiye'de 14 milyon 250 bin büyükbaş, 41 milyon küçükbaş hayvan olduğuna dikkati çeken Çelik, 1 milyon 900 bin ton kanatlı et, 19 milyon ton süt, 107 bin ton bal, 1 milyon 150 bin ton da kırmızı et üretimi yapıldığına işaret etti.
"Arz güvenliğini sağlamak durumundayız"
Bakan Çelik, bu rakamların bir yönüyle iyi olduğunu ancak Türkiye nüfusunun da arttığını belirterek, şöyle devam etti:
"Bu konudaki tüketimimiz artıyor. Dolayısıyla bu konularla ilgili yeni adımlar atmak durumundayız. Tarım ve hayvancılık konusunda kendi kendine yeten bir ülke olmak durumundayız. Bu coğrafya bize bunu emrediyor. Arz güvenliğini sağlamak yani yeteri kadar ürünü piyasaya arz etme durumuyla karşı karşıyayız. Yeteri kadar üretim yapmak durumundayız. Bu alanları verimli değerlendiremezsek yeteri kadar ürünü de piyasaya sürme imkânımız olmayacak. Piyasaya yeteri kadar ürün üretemezseniz ithalatla karşı karşıya kalacaksınız, tüketici konumuna düşeceksiniz. 'Bu bize yakışmaz' diyoruz. Arz güvenliğini sağlamak durumundayız."
"Birçok ilimiz tarımsal ürünlerle ilgili bölgesel üs haline gelecek"
Çelik, ülkenin küresel rekabette söz sahibi olmak durumunda olduğuna değinerek, "Üretenin refahını, tüketenin memnuniyetini arttıran bir vizyonla yeni bir bakış açısı geliştirmek durumundayız. Bakanlık olarak Milli Tarım Projesini hayata geçirmiş bulunuyoruz. Hayvancılıkta yerli üretimi arttıran bir bakış açısını ortaya koyduk. İnşallah bu projeler neticesinde Erzurum başta olmak üzere birçok ilimiz tarımsal ürünlerle ilgili bölgesel üs haline gelecek. Belki de Ortadoğu, civardaki bütün ülkelere buradan birçok ihracat gerçekleştireceğiz." ifadesini kullandı.
Bakan Faruk Çelik, tarımsal kalkınma sağlandığı zaman tersine göç başlayacağını dile getirdi.
Et üretiminin tüketimi karşılamaması sebebiyle 400 - 500 bin büyükbaş hayvan ithal edildiğini hatırlatan Çelik, şu görüşlere yer verdi:
"Bu gidişat, mutlaka 'dur' denmesi gereken gidişattır. Bu anlayış kesinlikle sürdürülebilir anlayış değildir. Et meselesini dert meselesi olmaktan mutlak surette çıkarmalıyız. Milli tarım projesi kapsamında birçok proje devreye koyduk. Mera hayvancılığı yetiştirici bölgesi olarak belirlediğimiz 30 ilimizde çok önemli teşvikler var. Meraları, hayvancılık yapan vatandaşlarımıza uzun süreli çok cüzi miktarlara vereceğiz. Bedelsiz şekilde diyebileceğimiz ölçekte vereceğiz. Merayı kullan yeter ki hayvancılık yap. Hayvancılık yapıyorsan merayı kullanacaksın. Damızlık hayvan alacak vatandaşlarımıza yüzde 30 destek veriyoruz. Irkı belli hayvan alıp hayvancılık yapacak vatandaşın ödediği paranın 3'te birini biz bakanlık olarak karşılayacağız. Buzağı desteğimiz var. Yetiştirici bölgesindeki buzağılara 750 lira destek vereceğimizi de bu şekilde ilan etmiş bulunuyorum."
"Hayvancılık yapmak isteyenlere tüm imkânları seferber ediyoruz"
Bakan Çelik, hayvancılık konusundaki diğer çalışmalar hakkında bilgi vererek şu değerlendirmelerde bulundu:
"35 ilimizde gebe düve merkezi oluşturuyoruz, en az 500 hayvan olacak. Orada yüzde 50 desteğimiz var. 11 ilimizde de damızlık manda merkezini oluşturacağız. Derdimiz şu, kendi coğrafyamızda, kendi topraklarımızda ihtiyaç duyduğumuz hayvan varlığını yetiştirmek ve kendi kendine yeterli olmak. Hayvancılık yapmak isteyenlere tüm imkânları seferber ediyoruz. Şu anda Trakya bölgesi ari bölge, bunu tüm yurt sathına yayıyoruz. Edirne, Tekirdağ, Kırklareli dışında Türkiye'de ari bölge yok. Bugünkü kampanyamızın amacı Türkiye'de bütün bölgelerin ari bölge olması. Hayvancılıkta hayvan sağlığı son derece önemli. Ne kadar teşvik verirseniz verin eğer arilik yoksa, eğer hayvan sağlığına dikkat edilmiyorsa netice almanız mümkün değil. Sağlıklı nesiller için sağlıklı besin şart. Hayvancılığı korumakla insanların sağlığını da korumuş olacağız. Onun için şap hastalığından ari hale getirmek son derece önemlidir. Aşımızı yaptıralım aşımızdan olmayalım."
Çelik, hayvancılıkta gerekli sağlık kurallarına yeterince uyulmadığı için yılda 350 - 400 bin buzağının öldüğünü bildirdi. Çelik, "400 bin buzağı ölecek, 500 bin hayvan ithal edeceksin. Niye 400 bin buzağı kurtarmak varken 500 bin hayvan ithal edelim. Şap hastalığıyla mücadelenin amacı buzağı ölümlerini durdurmak ve bir anlamda da dışarıya bağımlılığımızı ortadan kaldırmaktır. Şap hastalığıyla mücadeleyi büyük seferberlik halinde Edirne'den Kars'a başlatıyoruz." dedi.
Hayvansal ürünlerin ihracatının önemli olduğunu vurgulayan Çelik, Azerbaycan'da iş dünyası temsilcileriyle de hayvansal ürünlerin ihracatı konusunu görüşeceklerini ifade etti.
Türkiye'nin 1 yılda 50 milyon doz aşı ürettiğini belirten Çelik, Türkiye'nin aşı ihraç etmeye de başladığını kaydetti.
Bakan Çelik, konuşmasının ardından telekonferans yoluyla, aşılama kampanyasının yürütüldüğü İzmir, Sivas, Burdur ve Şanlıurfa'daki programlara bağlanıp kampanyayı başlattı.
Ardından Erzurum'daki programın yapıldığı alan yakınındaki bir hayvan yetiştirme çiftliğine giren Çelik, burada büyükbaş hayvanları sevip veterinerlerin yaptığı şap aşısı çalışmasını izledi.
"Yerinde oturan müdür istemiyorum"
Bakan Çelik, yerinde, makamında oturan il, ilçe tarım müdürü istemediğini ifade ederek, "Buradan sesleniyorum. Oturan müdür istemiyorum. Hepiniz işletmelerde, arazide olacaksınız" dedi.
Bakan Çelik, Aziziye ilçesine bağlı Çiğdemli Mahallesi’nde düzenlenen "Şap Aşılama Seferberliği Uygulamalı Açılış" programının ardından Atatürk Üniversitesi Veteriner Fakültesi Hayvan Hastanesinin açılışını yapacak.
Yorum Yazın