Uluslararası Yem Sanayi Federasyonu tarafından, Avrupa Yem Sanayicileri Federasyonu işbirliği ve Türkiye Yem Sanayicileri Birliği(TÜRKYEMBİR)'nin ev sahipliği ve Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü(FAO)'nun teknik desteğiyle düzenlenen 5. Dünya Yem ve Gıda Kongresi 18 Nisan'da başladı. Açılışa Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Bakan Yardımcısı Mehmet Danış, Antalya İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Ahmet Dallı, Avrupa Yem Sanayicileri Federasyonu Başkanı Ülkü Karakuş ile sektör temsilcileri katıldı.
Dünya'da her 3 insandan 2'si yeterli ve dengeli beslenemiyor
Dünya nüfus artışı gıda ürünlerine olan ihtiyacı da arttırdığını belirten Bakan Yardımcısı Mehmet Danış ''Dünyada bir tarafta obeziteyle mücadele edilirken diğer tarafta yüz binlerce insan açlıkla mücadele etmektedir. Sağlıklı bir toplumdan bahsetmek için insanların yeterli ve dengeli beslenmeleri ön şarttır"dedi.
Dünyada her 3 insandan 2'sinin yeterli ve dengeli beslenemediğine dikkat çeken Danış, açlığa karşı verilecek en etkin mücadelenin, daha fazla tarımsal üretim artışı ve rahatça paylaşımın gerçekleştirilmesi olduğunu belirterek, kongrenin teması olan," eşitlik ve refah" vurgusu yaptı. Tarımsal üretimde yüksek katma değere sahip ürünleri üreten hayvancılık işletmelerinin giderlerinden, yem giderinin önemli bir yere sahip olduğunu söyleyen Danış, "yem sektörüne devletimiz tarafından önemli destekler sağlanmaktadır. Nitekim yemde ve gübrede katma değerin indirilmesi bunlara bir örnektir" dedi.
''Avrupa'nın karma yem üretiminde 1. Sırada yer alacağız''
Danış, Ülkemizde yem sektörünün durumu kısaca şöyledir ; "AB uyum süreci mevzuat çalışmalarımız çerçevesinde 2010 yılında 5996 sayılı veteriner hizmetleri, bitki sağlığı, gıda ve yem kanunu yayımlanmış olup bu çerçevede uygulamaya esas olmak üzere yüzden fazla ikincil mevzuat yayımlanmıştır. Yem konusunda ise 6 yönetmelik ve 1 tebliğ yayınlanmıştır. Ayrıca çalışmalarımız devam etmektedir. 2015 yılı sonu itibariyle ülkemizde 20 milyon ton üzerinde karma yem üretimi gerçekleşmiştir" dedi.
Ayrıca yem fabrikalarının üretim kapasitesinin yüzde 90 üzerinde olduğunu kaydeden Danış,diğer alanlarda olduğu gibi tarımsal alanda da hızla gelişen ve ekonomisini büyüten ülkemizin karma yem üretiminde AB üyesi olan Almanya, Fransa ve İspanya'nın ardından dördüncü sırada, dünyada da on ikinci sırada yer aldığını belirtti.
"Ülke olarak kısa bir zamanda Avrupa'nın karma yem üretiminde birinci sırasında yer alacağız ve bu kongre dünyada insanlığın eşitçe, hakça paylaşabildiği ve refahının garanti altına aldığı bir dünyaya bizi yaklaştıracaktır" dedi.
Dünyada bir taraftan açlık azalırken diğer tarafta protein ve kalori talebinin arttığına dikkat çeken Avrupa Yem Sanayicileri Federasyonu Başkanı Ülkü Karakuş "Artan bu talebi karşılamada her zaman zorluklarla karşı karşıyayız" dedi. Artan gıda talebinin karşılanabilmesi, endüstrileşme ve yeni teknolojilerin devreye girmesiyle olası gözükse bile çevre koşulları, hayvansal üretimde sürdürülebilirlik, gıdanın uygun fiyatlarla toplumun her kesimine ulaştırılması, üreticiye adil bir gelir sağlanması, yem ve gıda sektörünün üzerinde en çok durması gereken hususlar olduğunu belirten Karakuş, "hayvansal üretimde adil büyümeye dikkat çekmek üzere kongremizin teması "herkese eşitlik ve refah" olarak belirlenmiştir."dedi.
Gelişmekte olan ülkelerde kırsal kesimdeki aile tipi işletmeciliğinin yok olma tehlikesine önlem olarak yem ve gıda üretiminde aile işletmeciliğinin desteklenmesi gerektiğini kaydederek, "Hindistan'ın son 15 yıldan bu yana ilk kez gıda ithalatı yapıyor olması bu konudaki en tipik örnektir."dedi.
Buğday, arpa, mercimek, bezelye gibi bitkiler, 10 bin yıl önce ülkemiz topraklarında yabani formdan kültür forma geçirildiğini ve daha sonra göç yolları ile tüm dünyaya yayıldığını söyleyen Karakuş, bugün tohum ıslahı üzerinde çalışan bilim adamlarının bölgemizdeki bitkiler üzerinden araştırma yaptığını belirtti.
Karakuş ülkemizde bugün gıda ve yem üretimini rakamsal olarak şöyle ifade etti; "14 milyon sığır, 31 milyon koyun, 10 milyon adet keçi varlığı ile toplamda 1,5 milyon ton kırmızı et, 19 milyon ton süt, 2 milyon ton kanatlı eti, 1 milyon ton yumurta ve 600 bin ton balık üretimi, yem üretiminde ise yıllık 20 milyon ton üretim yapmaktayız, dolayısıyla bölgemizde ve dünyada hem gıda üretiminde hemde yem üretiminde önemli bir yer almaktayız" dedi.
Dünyanın 50 farklı ülkesinden gelen 270'i aşkın misafirimizi, ülkemizin dinamizmine ve gelişmesine ortak olmaya davet eden Karakuş,"Türkiye'nin sadece coğrafi, ekonomik ve tarımsal açıdan değil aynı zamanda jeopolitik açıdan da önemli bir rol üstlendiğini, Suriye savaşı nedeniyle 3 milyondan fazla mülteciye kucak açılarak ihtiyaçlarının karşılandığını kaydetti.
Yorum Yazın