Bölgede "dede diker, torun yer" diye bilinen Antep fıstığında yapılan bilinçlendirme çalışmaları sayesinde fidanların meyve verimi süresinin 6 yıla kadar düşürülmesi sağlandı.
Antep fıstığında rekolteyi artırmak için bir süredir yürütülen çalışmalar, kent genelinde sonuç vermeye başladı. Ürün alma döneminin 50 yılı bulması nedeniyle "dede diker, torun yer" ve "zahmeti dedeye, fıstığı toruna" gibi yakıştırmalar yapılan Antep fıstığında bu süre 6 yıla kadar geriledi.
Yakın zamana kadar ürün için sulama kullanmayan hatta bunun zararlı olduğuna inanan üreticiler, özellikle toprak altı sulama sistemleriyle rekoltelerini artırdı.
Gaziantep Ticaret Borsası (GTB) Başkanı Ahmet Tiryakioğlu, ağacın meyve verme yaşını erkene çekebilmek için Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Antep Fıstığı Araştırma Enstitüsü gibi kurumlarla ortaklaşa bilimsel çalışmalar yaptıklarını vurguladı.
Çalışmalar sonucunda ağaçtan ürün alma süresini ciddi anlamda kısalttıklarına işaret eden Tiryakioğlu, "Şu an ürün alma zamanını 6 yıla kadar düşürdük. Yani fıstık ağaçlarımız dikildikten 6 yıl sonra fıstık vermeye başladı." dedi.
Tiryakioğlu, bölgede köy köy gezilerek budama, sulama, gübre kullanımı, ağaç diplerinin havalandırılması gibi konularda eğitimler verildiğini, bu sayede verimin arttığını anlattı.
Yıllık rekolte hedefi: 400 bin ton
Antep fıstığının genetik yapısı itibarıyla bir yıl fazla ertesi yıl ise daha az ürün verdiğini anımsatan Tiryakioğlu, şöyle devam etti:
"Bu konuda özellikle yer altından sağlanan damlama sulamalarla önemli aşamalar kaydettik. Artık her yıl verim alma konusunda da önemli aşamalar kaydettik. Meyve alma süresinin kısalması da üreticiye çok yararlı oldu. Baktığınız zaman geçmiş yıllarda fıstığımızın ihracatı yapılamıyordu çünkü ancak kendi iç tüketimimize yetiyordu hatta bazı dönemlerde o konuda da açık veriyorduk. 1-2 yıl içinde fıstık rekoltesinde 400 bin tona ulaşmayı hedefliyoruz. Çünkü alttan yetişen çok genç bir ağaç potansiyelimiz var. Eski ağaçlarımızın da sulanmasıyla beraber onlardan da her yıl yüksek verim alabiliyoruz. Şu an 200 bin dolaylarına yakınız. İç tüketimimiz ise 100 bin ton civarında. İnşallah yeni dönem, bugünden çok daha iyi olacak."
Yorum Yazın