Türkiye Tohumcular Birliği kısa adı TÜRKTOB olan kuruluşun Başkanı Yıldıray GENÇER ile Ankara'da ofisinde buluştuk. Yıldıray bey çok misafirperver gerçekten bizi yoğun bir toplantı gününden çıkıp gelerek karşıladı. Kısa bir sohbetin ardından sorularım için karşılıklı oturduk.
İnanılmaz keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Türkiye'de en çok halkın dilinde dolaşan GDO'yu ve tohum ve İsrail hurafeleri üzerine konuştuk. Yıldıray GENÇER bu konuda oldukça sitemli özellikle televizyonlara çıkıp halkı yanlış algıya sürükleye profosörlere sesleniyor. 'Lütfen halkı yanlış bilgilendirmeyin, telaşa vermeyin' diyor çünkü Hibrit ile GDO'nun karıştırıldığını, ve bu konular 'bilinmiyorsa bize sorabilirler doğru bilgiyi ekranlardan halkımıza biz açıklayalım' diyor. Dinleyince bende haklı buldum. Bakın okuyunca sizde hak vereceksiniz.
Türkiye Tohumcular Birliği kanunla kurulmuş bir yapı. Toplamda 7 alt birlikten oluşmuş, TTB çatı kuruluş. Toplamda 26bin üyesi olan bir yapı sektörün tek temsilcisi.
GDO'lu ürün konusu kanayan yaramız!!!
Kamuoyunda oluşmuş bir bilgi kirliliği bu konu, bizi oldukça rahatsız ediyor. Bunu düzeltmek için basının yardımına yani sizlere çok ihtiyacımız var Neşe hn. Ülkemizde üretilen tohumlarda kesinlikle GDO yok. Buna emin olabilirsiniz. Yani bunu herkes bize soruyor eve domates alıyorum eşim bile acaba mı diye soruyor. Çünkü yarım saat evvel televizyonda x profosör bununla ilgili yanlış bir bilgi paylaşmış oluyor. Maalesef siz yanlış algıyı düzeltmeniz zorlaşıyor. Köpeğin insanı ısırması gibi, oysa insan'ın köpeği ısırması nasıl imkansız gibi geliyorsa bir türlü inandıramıyorsun. İnsanların hafızasından bunu düzelttiremez zaman alır yada, Bu konu direkt insan sağlığı ile ilgili o yüzden bizim için çok önemli.
Gelişen dünya ile birlikte insanlar ne yazıkki çok objektif bakamıyorlar olaylara gelişmelere. Bundan 10 yıl önce dünya nüfusu bu kadar değildi, 10 yıl sonrada bu kadar olmayacak. Her geçen gün artıyor. Dünyadaki üretim alanlarının dışına çıkma şansımız yok. Dünya nüfusu artarken ekili toprak alanı aynı kalıyor. Dolayısıyla tüketim artıyor. Bu kadar insanı beslemek zorlaşıyor. Biz ne yapmalıyız bu elimizdeki alanın içine daha fazla üretim yapmalıyız.
Bu alanda HİBRİT dediğimiz üstün özellikli olan tohumları üretiyoruz. Hibrit üstün özellikleri oaln bir tohum çeşidir. Kesinlikle GDO ile ilgisi yoktur. Daha çok verim alabilmek için üretiliyor.
DOĞRUSUNU BİLİN İSTEDİK....
Hibrit tohumlar kısır DEĞİLDİR
Hibrit tohumlardan elde edilen ikinci nesil tohumlar, doğal olarak melezlemeden geriye dönüş olduğu için tavsiye edilmez. Verim ve kalitenin istenilen düzeyde gerçekleşmesi için hibrit tohumların her yıl yenilenmesi gerekir.
Aslında hepimiz HİBRİTİZ
Hibrit tohumların üretiminde, üretici açısından daha yüksek verim, tüketici açısından daha yüksek kalite, pazar ve ihracat açısından da standardı değişmeyen ürün amaçlanmaktadır. Bu amaca yönelik olarak ıslahçılar, istenen özelliklere uygun anne ve babayı melezleyerek daha üstün özellikli yeni bireyleri, yani hibrit tohumlukları elde ederler.
Hibrit tohumlar insan sağlığı açısından RİSK TAŞIMAZ
Hibrit (melez) tohumlar aslında doğada var olan ve dünya kurulalıdan beri kendiliğinden olagelen doğal melezlenme olayının insan eliyle, arzu edilen amaçlara göre yönetilmesinden elde edilen tohumlardır ve insan sağlığı açısından riskli olduğuna dair herhangi bir bilimsel veriye ulaşılmış değildir.
GDO genetiği Değiştirilmiş Organizma demektir. Yani Gen tranferi demektir.
Ülkemizde GDO’lu tohumluk üretimi YAPILAMAZ
Ülkemizdeki tohumluklarla ilgili mevcut yasalar GDO’lu (Genetiği Değiştirilmiş Organizma)tohumlukların ülkemizde üretimini ve her türlü ticaretini yasaklamıştır. Bugüne kadar ülkemizde kayıt altına alınmış çeşitlere ait tohumlukların hiçbiri GDO’lu değildir.
Televizyonlarda GDO konuşuluyorsa ekrana domates, biber resmi koymasınlar!
Bu çok yanlış eğer ekranda GDO konuşuyorlarsa domates biber resmi koyuyorsa ya bu arkadaşlar konuyu bilmiyorlar, yada düşünmek dahi istemiyorum başka bir yerlere bazı lobi faaliyetlerine hizmet ediyorlar demektir.
Tüm tohumlukların, gümrükte gerekli kontrolleri ve analizleri yapılmakta, hastalık ve zararlılar yönünden yurda girişinde problem olmayan sağlıklı tohumlukların ithalatına izin verilmektedir.
Daha sert domatesler üretilmeye başlandı.
Sebebi üretilen domateslerin yurtdışına giderken yolda bozulmaması ve raf ömrünün uzatılması. Bunu ilk İsrail yaptı. Şimdi daha yaygın üretilmeye başlandı. Bunun da GDO ile ilgisi yoktur. HİBRİT çalışmasıdır. Tıpkı tü bebek gibi bir çalışmadır.
Kurtlu elma çürük elma her zaman doğru ürünmüdür?
Oda bir yere kadar er zaman doğru ürün dür diyemeyiz. Bundan 20 yıl önce Amasya'ya Almanlar gelmişti iki katı para ödeyerek kurtlu elmaları satın almışlardı köylülerde şaşkın bakmıştı. Onlarda bunu şöyle açıklamışlardı böcek olan yerde ilaç yoktur. Ondan onları satın aldık. Böyle bir algı yarattı tabi.
Türk tohumculuk sektöründeki firmaların yüzde 95'i YERLİDİR
Tamamı kayıt altında olan 633 firmanın 614 ü yerli, 16 sı yabancı ve 4 ü de ortaklık şeklindedir.
Bu şirketler sadece üretim yapmakla kalmayıp aynı zamanda kendi kaynakları ile yerli çeşitler de geliştirmektedir.
Türkiye'de tohumculukta dışa bağımlı değildir.
İsrail'den tohum alıyormuyuz?
Bir miktar domates tohumu alıyoruz. Ama algı sanki tüm tohumlukları alıyormuşuz gibi. Yok böyle Bir şey. Biz İsrail'e tohum satıyoruz.
İsrail bizi kısırlaştırıyormu saattığı tohumlarla?
Neşe hn çok güzel sorular bunlar, maalesef bizim en büyük sıkıntımız bunlar bu yanlış algıları halkımıza anlatmak bunları sizlerin haberleri ile düzelteceğiz inanıyorum. Kesinlikle yok böyle Bir şey. Doğruluk payı yok. Herkes buna emin olsun.
Türkiye her yıl tohum ihracatını ARTIRMAKTADIR
İthalatla ihracat arasındaki makas, ihracatımız lehine daratrendini devam ettirmektedir. 2013 yılında 194 milyon dolarlık tohum ithalatına karşılık, 126 milyon dolarlık tohum ihracatı gerçekleştirilmiştir, yani ihracatın ithalatı karşılama oranı % 65 seviyelerine yükselmiştir. Yani tohumculuk sektörü ithalata bağımlı değildir. ( Güncel rakam 150 milyon dolar ve yüzde 75 )
Çiftçi kendi tohumunu EKEBİLİR
5553 sayılı Tohumculuk Kanununa göre ticarete konu olmamak kaydı ile çiftçilerin kendi ihtiyaçları için yapacakları tohum üretimi serbesttir. Çiftçilerimizin kendi tohumlarını üreterek kullanmasında herhangi bir hukuki engel bulunmamaktadır.
Yerel çeşitlerin üretiminde hiçbir engel YOKTUR
Yerel çeşitlerin çiftçiler tarafından ticarete konu olmamak kaydıyla, kendi ihtiyaçları için üretilip kullanılmasında 5553 sayılı hükümleri çerçevesinde bir engel bulunmamaktadır.
Yerel çeşitlere ait tohumluklar, yetkili kurumlar vasıtasıyla verim, kalite ve diğer özellikleri bakımından kontrol edilerek sertifikalandırılır ve üretilir.
Yerel Çeşitler KORUMAKTADIR
5042 sayılı Yeni Bitki Çeşitlerine Ait Islahçı Haklarının Korunmasına İlişkin Kanun yalnızca yeni çeşitleri kapsamaktadır. Bir çeşidin yeni sayılabilmesi için geriye dönük bir yıldan daha yakın bir zamanda ticarete sunulmuş olması gerekmektedir. Dolayısıyla eski ve yerel çeşitler kanun kapsamı dışındadır ve herhangi bir şekilde olumsuz etkilenmeleri söz konusu değildir.
Ülkemizde sertifikalı tohum üretimi günden güne artmaktadır. 2013 yılı itibarı ile 743 bin ton sertifikalı tohum üretimi gerçekleştirilmiştir.
Siyasete bakış açınız ne, Siyasete girmeyi düşünüyormusunuz?
Herkesin bizimde siyasete bir bakımşımız var elbette ama biz burada yönetim kurulu olarak herbirimiz farklı farklı çok uç noktalarda olan kişileriz ama yönetim anlayışı olarak birlik ve beraberlik içerisinde bu görevi yürütebiliyoruz. Siyaseti buraya bulaştırmıyoruz. Burada siyaset yok. Ülkenin menfaati var. dolayısıyla siyaset'e yakın durmuyorum.
Teşekkürler
Yorum Yazın