Hastalık 1930 lardan beri dünyada bilinmektedir. Ülkemizde ilk kez 1970 li yılların başında varlığı rapor edildi. Hastalığın gelişmesi için yüksek rutubet ve 13-28 °C arasında sıcaklık gerekiyor. Şiddetli hastalık halinde üründe % 13-23 arasında bir zarar verebilmektedir.
TANIMI VE YAŞAYIŞI
Pseudomonas syringae pv. tomato 0.7-1.2x1.5-2.0 mm boyutlarında, Gram-negatif,1-3 polar kamçılı, aerobik karakterli bir bakteridir. Optimum gelişme sıcaklığı 20- 25°C, maksimum ise 33°C’dir.
Etmen tohumla taşınabildiği gibi, toprakta hastalıklı bitki artıkları üzerinde saprofitik olarak 1-2 yıl canlılığını koruyabilir. Primer enfeksiyon, tohum yüze- yinde bulunan bakteriler yanında, topraktaki hastalıklı bitki artıklarından sağlıklı fideye bulaşmayla da başlayabilir. Sekonder enfeksiyonlar ise bitkide herhangi bir nedenle açılmış yaralardan veya doğal açıklıklardan olmaktadır. Hastalık etmeni yağmur damlaları ile veya yağmurlama sulamayla yayılır. Hastalık serin ve nemli havalarda artış göstermektedir. Sıcak havalarda ise hastalık gelişimi durur.
BELİRTİLERİ, EKONOMİK ÖNEMİ VE YAYILIŞI
Bitkinin tüm toprak üstü organlarında belirti oluşturan etmen, önce fidelerde yaprak ve gövde üzerinde görülmekte ve zaman zaman tüm fidenin kurumasına yol açmaktPseudomonas adır.
Tarlada veya serada etmen yaprak, sap, çiçek ve meyve saplarında kahverengiden siyaha kadar değişen renkte lekeler oluşturur.
Yapraktaki lekeler önceleri küçük, yuvarlak ve koyu renklidir. 1-3 mm çapında olan bu lekelerin çevresinde genellikle sarı renkli hale görülür. Lekeler zamanla birleşerek yaprakta deformasyona ve kurumalara neden olur.
Ana gövde ve buna bağlı olan dallarda, yaprak ve çiçek saplarında da lekeler görülür. Lekeler genelde uzunca ve yüzeyseldir.
Çiçeklerdeki lekeler yapraklardaki kadar belirgin değilse de çiçek yanıklıkları oldukça önemlidir. Özellikle ilk çiçeklerde hastalık görülürse, meyve tutumunu etkileyeceğinden büyük ürün kaybı olur.
Meyvelerde ise çapları 1 mm’yi geçmeyen toplu iğne başını andıran püstüller şeklinde yüzeysel kabarcıklar meydana getirir. Meyvelerdeki lekeler deformasyona neden olduğundan domatesin ticari değerini düşürür.
Dünyada ve ülkemizde domates üretimi yapılan yörelerde genellikle hastalığa rastlanılmaktadır. Hastalık özellikle örtü altı domates üretim alanlarında yaygındır.
KONUKÇULARI
Etmenin en önemli konukçusu domatestir. Bunun dışında patlıcan ve biberi de enfekte edebilmektedir.
MÜCADELESİ
Kültürel Önlemler
- Hastalık tohumla taşındığından, hastalığın görüldüğü üretim alanlarından tohum alınmamalı, hastalıktan ari sertifikalı tohum ve fideler kullanılmalıdır.
- Fide döneminde belirti gösteren bitkiler tarlaya şaşırtılmamalı ve imha edilmelidir.
- Seralarda havalandırmaya özen gösterilmeli ve aşırı nem birikimi önlenmelidir.
- Enfekteli bitki artıkları imha edilmelidir.
- Etmenle bulaşık tarlalarda en az 1 yıllık ekim nöbeti uygulanmalıdır.
Kimyasal Mücadele
İlaçlama zamanı
Domateste bakteriyel benek ile mücadele yeşil akşam ilaçlamaları şeklinde yürütülür. Yeşil akşam ilaçlamaları, fidelikte veya tarlada hastalık belirtileri görülür görülmez koruyucu olarak, fide döneminde haftada bir, tarlada ise 8-10 gün ara ile 2-3 uygulama şeklinde yapılmalıdır. Seralarda uygulama sayısı arttırılabilir.
Kullanılacak bitki koruma ürünleri ve dozları
Bakanlık tarafından yayınlanan “Bitki Koruma Ürünleri” kitabında tavsiye edilen bitki koruma ürünleri ve dozları kullanılır.
Yorum Yazın