Türkiye bağcılığını dünyada üst seviyelere çıkarma hedefiyle yeni üzüm çeşitleri başta olmak üzere bağlıkla ilgili çok çeşitli alanlarda çalışmalar yürüten Manisa Bağcılık Araştırma Enstitüsü, bünyesinde kurduğu pilot üretim tesisiyle doğrudan üreticinin gelir seviyesini artırmaya yönelik Ar-Ge çalışmaları da yürütüyor.
Bağcılıkta karşılaşılan sorunların çözümü ve yeni üzüm çeşitleri üretilmesi için araştırmalar yürüten Manisa Bağcılık Araştırma Enstitüsü, son yıllarda ürünün daha yüksek fiyattan değerlenmesinin önünü açmak için üzüm tüketimini artıracak yeni ve geleneksel tatlar arayışına hız verdi. Bu doğrultuda kurduğu pilot üretim tesisinde Ar-Ge çalışmaları yürüten enstitü, marketlerde yerini almak üzere ticari formda üzüm suyu üretimi yapmasının yanı sıra üzüm gazozu üzerindeki çalışmalarını sürdürüyor. Geleneksel pekmez üretiminin aynı lezzette seri üretiminin yapılmasına yönelik çalışmanın yanı sıra üzümün posasından çekirdeğine kadar tüm kalıntılarını da değerlendirmeye dönük araştırmalarla üreticinin daha fazla gelir elde etmesinin yolunu açmak için çalışan enstitü, belirlediği üretim proseslerini gıda sanayicileriyle paylaşıp hedefine ulaşmayı amaçlıyor.
- "Üzümün değerini artırmak mümkün"
Manisa Bağcılık Araştırma Enstitüsü Müdürü Akay Ünal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, asıl faaliyet alanlarının, bağcılıkla ilgili sorunların çözümü, üzüm üretim ve verimini üst seviyelere taşımak olmakla birlikte, özellikle kalitesi düşük ürünlerinin ya da üzüm atıklarının değerlendirilmesine yönelik de araştırmalar yaptıklarını belirtti. Bu amaçla önceki yıl enstitü bünyesinde kurdukları pilot üretim tesisinde, üzümden hem yeni hem de geleneksel olanı aynı tad ve kalitede ticari forma taşımaya yönelik ürünler geliştirmeye çalıştıklarını dile getiren Ünal, şunları kaydetti: "Üzümleri özellikle sofralık kalitede olmayanları tesisimizde işleme şansı buluyoruz. Örneğin son günlerde sumalık üzüm fiyatları gündemde tartışılmakta. Sofralık kalitede olmayan sumalık olarak belirtilen üzümler, fabrikalar tarafından 30 kuruş civarı bir fiyatla alınıyor. Bunları bizim tesisimiz gibi tesislerde işleyip daha fazla katma değer elde etme şansımız mevcut. Böylelikle üreticilerimizin satış rakamlarının da 30 kuruşlardan daha yüksek seviyelere çıkacağını düşünüyoruz."
- Üzüm suyu hazır, gazoz ve pekmez yolda
Geçen yıldan bu yana yaptıkları çalışmalarla üzüm suyunu ticari formda, sağlıklı ve doğal olarak satılabilir hale getirdiklerini ifade eden Ünal, üzüm gazozunda ise deneme üretimi yaptıklarını, seri üretim için proses belirleme çalışmalarının ise sürdürdüğünü söyledi.Ünal, yine geleneksel olarak yapılan pekmezi, aynı tat ve sağlıkta tüketiciye buluşturmak için de çalışma yaptıklarını dile getirerek, "Kuru üzüm ihracatında dünya birincisi olsak bile genelde ürünü ham madde olarak satıyoruz. Hem ürünleri hem de ürünlerden çıkan posa, çekirdek gibi kalıntıların tamamını değerlendirmek amacıyla birçok çalışma hala aktif bir şekilde devam etmektedir." dedi.
- Gıda sanayicilerine çağrı
Enstitü müdürü Akay Ünal, kurum olarak asıl faaliyet alanlarının üretim değil, araştırma olduğuna dikkati çekerek, geliştirdikleri ürünlerin gıda sanayicileriyle kuracakları işbirliğiyle pazara çıkmasını hedeflediklerini belirtti.Bu amaçla ilgilenen sanayicilerle işbirliğine açık olduklarını, bu çalışmalara ilk başladıklarında ilan ettiklerini hatırlatan Ünal, şunları söyledi: "Tabi biz bir araştırma kurumu olduğumuz için, asıl işimiz üretim olmadığından bunların nasıl üretilebileceğini yani projesini tamamlayıp sanayi kuruluşlarına devretmek arzusundaydık, hala da aynı arzu içerisindeyiz. Geçen 1 yıllık sürede üretimle ilgili birkaç görüşmemiz oldu ama şu ana kadar herhangi bir sanayici bu ürünlerle ilgili üretim aşamasına geçmedi. O yüzden biz de mecburen çalışmanın da çok önemli olduğunu düşünerek biraz daha tesisteki kapasitemizi arttırma yoluna gitmek zorunda kaldık."
Yorum Yazın