Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, toprağa sahip çıkılması gerektiğini belirterek "Toprağın betonla değil tohumla buluşmasını sağlayacağız ve sağlıklı kullanacağız. Akılla alın terini mutlaka buluşturmak durumundayız. Her alanda olduğu gibi tarım ve hayvancılıkta da bilgiyi etkin şekilde kullanmamız ve üreticilerimizle buluşturmamız gerekiyor." dedi.
Bakan Çelik, Şanlıurfa'daki temasları kapsamında GAP Tarımsal Araştırmalar ve Eğitim Merkezi'nde düzenlenen "Tarımsal Eğitim Seferberliği" programında yaptığı konuşmada, söz konusu seferberliği tarımın başkenti Şanlıurfa'da başlattıklarını söyledi.
Göreve geldikleri ilk günden itibaren Türkiye'nin her tarafında gıda, tarım ve hayvancılık anlamında neler yapılabileceğine ilişkin önemli çalışmalar yürüttüklerini belirten Çelik, bundan sonra da aynı kararlılıkla çalışmalarını sürdüreceklerini vurguladı.
Çelik, dünyada tarım ve gıdanın değerinin gün geçtikçe arttığını hatırlatarak, "Sanayinin devreye girmesi ve sanayideki atılımlar tarımı geri bırakacak diye beklenirken zaman içerisinde tarımın öneminin her geçen gün daha da gündeme geldiğini hep beraber görüyoruz. Her şeyin modası geçer ama tarımın modası geçmedi ve geçmeyecek." diye konuştu.
Dünyada bazı ülkelerde gıda sorununun yaşandığını, açlık nedeniyle Afrika'da insanların hayatını kaybetmeye başladığını hatırlatan Çelik, şunları kaydetti:
"Bu kara tablonun müsebbibi kim diye soracak olursanız şunu söyleyebiliriz; Afrika'nın kemirilmesine, sömürülmesine ve kendilerinin de semirilmesine neden olan emperyalistler. Yalnız kendilerini düşünen, kendi güçlenmelerini hesap eden ama milyonlarca insanın yoksullaşması konusundaki sömürü anlayışları, bugün bu sorunları yanı başımıza taşıdı. Bu rahmet ve bereket dolu dünya aç karınları doyuruyor ama açgözlüleri doyuramadı. Şimdi dünya, Afrika açlıkla karşı karşıya iken diğer taraftan bakıyoruz dünyadaki tahıl stokları 500 milyon tonu aşmış durumda. Bir tarafta stoklar artırılıyor ama diğer taraftan insanlık açlıkla çok ciddi bir şekilde mücadele ediyor. Bu eğitim seferberliği vesilesiyle sözüm ona çağdaşlara seslenmek istiyoruz; teröristlere, darbecilere kucak açacağınıza her gün aç yatan ve ekmeğe muhtaç bu insanlara el uzatsanız, onlara sahip çıksanız doğru olmaz mı Allah aşkına? Bir kez olsa insanlığınızı hatırlasanız da bu perişan durumdaki insanlara sahip çıksanız ve bu terörist seviciliğinden, darbeci seviciliğinden vazgeçseniz diyoruz."
Çelik, Türkiye'deki tarım arazilerinin doğru ve etkili kullanılması için çeşitli programları devreye soktuklarını belirterek, dünyada tarım arazilerinin çeşitli nedenlerle her yıl azaldığını söyledi.
"Gıdayı kontrol eden dünyayı kontrol eder"
Toprağa sahip çıkılması gerektiğinin altını çizen Bakan Çelik, dünyanın nüfusunun her geçen gün arttığını, bu nedenle de gıdaya ihtiyacın giderek artacağını dile getirdi.
Çelik, çiftçiliğin ve hayvancılığın önemine vurgu yaparak, şöyle devam etti:
"Şimdi öyle bir zamana doğru ilerliyoruz ki gıdayı kim kontrol ederse, dünyayı o kontrol edecek. Onun için bu konuştuğumuz konular önemli. Madem tarım arazileri küçülüyor, nüfus artıyor, o halde bu insanları doyurmak için neler yapmamız gerektiği sorusunun cevabını insanlık mutlaka vermek durumundadır. Ne yapmamız gerekiyor? Toprak ölürse insanlık da ölür. Onun için Bakanlık olarak 300 tarımsal ovayı belirledik ve bu devam edecek. Nerede bir tarım alanı görürsek o alanı tarımsal sit alanı ilan edeceğiz. Şu anda Bakanlar Kurulu kararıyla yayınladığımız 141 ova var ve bunlar koruma altına alınmış bulunuyor. İnşallah bu tarım alanlarıyla millete hizmet edilmesi noktasında çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Toprağın betonla değil tohumla buluşmasını sağlayacağız ve sağlıklı kullanacağız. Akılla alın terini mutlaka buluşturmak durumundayız. Her alanda olduğu gibi tarım ve hayvancılıkta da bilgiyi etkin şekilde kullanmamız ve üreticilerimizle buluşturmamız gerekiyor."
"Üreticilerin mutlaka bilimi kullanması gerekiyor"
Üreticilerin mutlaka bilimi kullanması gerektiğini belirten Çelik, "Şimdi diyoruz ki yılda 400 bin buzağı ölüyor. İlgisizlikten mi ölüyor? Ben inanmıyorum. Bilgisizlikten ölüyor. 400-500 bin hayvan ithal ediyoruz. Kimin çiftçisine para ödüyoruz? Elalemin çiftçisine para ödüyoruz. Niye ödeyelim? 400 bin buzağı ölmesin, ithal de etmeyelim. Katrilyonlarca para da gitmesin dışarıya, başka ülkenin çiftçisini zengin etmeyelim. Milli tarım projesi bu işte. Başkasına muhtaç olmama, kendi toprağında, ağılında üretmede ilginin yanında bilgiyi kullanırsak bu buzağı ölümlerini engeller ve Türkiye'nin başka bir önlem almasına gerek yok hayvan ithalatına son verebilir. Bu kadar net." diye konuştu.
Bakanlığın Eğitim Yayım ve Yayınlar Daire Başkanı İlkay Kılıç ise Tarımsal Eğitim Seferberliği çalışmasının başarılı olacağına inandığını ifade ederek, bu anlamda çiftçilerin kendilerine destek olmasını istedi.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, konuşmaların ardından video konferans sistemiyle ilçelere bağlanarak, yapılan çalışmalar hakkında bilgi aldı.
Yorum Yazın