Samsun'un tarım payının Türkiye'nin iki katı oranında olduğu ortaya çıktı. Samsun Büyükşehir Belediyesi Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, "Samsun’un tarım payı yüzde 18.5 ile Türkiye’nin yüzde 9’luk oranının 2 katına sahiptir" dedi.
Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, Rusya ile 40 dakikalık bir uçuş mesafesinde olmalarına rağmen ulaşım sorunu yaşadıklarını söyledi.
Samsun Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (SMMMO) Meclisi Haziran ayı olağan toplantısı yapıldı. Odanın konferans salonunda yapılan toplantıya Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, AK Parti’den milletvekili seçilen Fuat Köktaş, Alaçam Belediye Başkanı Hadi Uyar, Samsun SMMMO Başkanı Hayrul Kayar, Samsun SMMMO Oda Danışma Meclis Başkanı Recep Uzun, meclis üyeleri, muhasebeciler ve mali müşavirler katıldı.
Samsun SMMMO Başkanı Hayrul Kayar’ın konuşmasının ardından kürsüye çıkan Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, “Ülkemizde 2002 yılından bugüne gayrisafi yurt içi hasıla yaklaşık olarak 3.5 katına çıkarak, milli gelir 2002’de 230 milyar dolar iken, 2012’de 786 milyar dolara çıktı. 2014 yılında da bu 8.1 milyar dolara ulaştı. 2002 yılında kişi başına düşen milli gelir 3 bin 492 dolar iken, 2014 yılında 3 katına çıkarak bu 10 bin 404 dolara yükseldi. Kişi başına düşen gayrisafi katma değer açısından Samsun, Türkiye değerinin maalesef yüzde 75’ler seviyesinde. Yani Türkiye ortalamasının altındayız. Samsun’un tarım payı yüzde 18.5 ile Türkiye’nin yüzde 9’luk oranının 2 katına sahiptir. Sanayinin payı açısından bakarsak yüzde 21.8 ile Türkiye’nin yüzde 27.5’lik payından daha az. Hizmetlerin payı yüzde 59.7 ile Türkiye’nin yüzde 63 payı ile hemen hemen aynı seviyede. Gayrisafi milli hasılaların sektöre dağılımı olarak Samsun yüzde 20 tarım, yüzde 21 sanayi, yüzde 59 ile hizmetlerden oluşuyor” dedi.
2014 yılı Samsun’un kişi başına düşen gayrisafi milli hasılasının 8 bin 100 dolar seviyesinde olduğunu belirten Başkan Yılmaz, “Türkiye ortalamasının altındayız. Daha fazla sanayileşmemiz, daha fazla üretmemiz, daha fazla dış satım yapmamız gerekiyor. Ülkemizde ihracat 2002 yılında 36 milyar dolar iken, 2014 yılında 157.6 milyar dolara yükseldi. 2013 yılında en fazla ihracat yapılan 3 ülke sırasıyla Almanya, Irak ve İngiltere oldu. 2013 yılında otomotiv sektörü ihracat şampiyonu olurken, ikinci sırayı kimyevi maddeler sektörü, üçüncü sıra ise hazır giyim ve konfeksiyon sektörü aldı. Gönül ister ki savunma sanayi de, gönül ister ki petrokimya da, gönül ister ki ileri teknoloji ürünleri içeren bizim yapmaya çalıştığımız ameliyat araç gereçleri gibi onların da elektroniğe yönelmiş olan boyutlarında ihracat yapalım. Kimyevi maddelerde veya hazır giyimde çok büyük başarılar elde etmişlikle öğünmek biraz zor. Samsun’a bakacak olursak, 2002 yılında 37 milyon 700 bin dolar ihracat yaparken, 2014 yılı sonunda 406 milyon 66 bin dolara yükseldi. Bu küçümsenmeyecek kadar yüksek bir şey. Samsun’un 2013 yılında ihracat pazarının yüzde 13’ü Irak’a, yüzde 12’si Almanya’ya, yüzde 10’u Azerbaycan’a, yüzde 9’u Hollanda ve Yüzde 5’i de Rusya Federasyonu’na olmuş” diye konuştu.
YILMAZ: “RUSYA’YA 40 DAKİKALIK UÇUŞ MESAFESİNDEYİZ AMA ULAŞIM SORUNUMUZ VAR”
Rusya’ya ihracat yapmanın önünde hiçbir engelin olmadığını ifade eden Başkan Yılmaz, “Rusya Federasyonu’na niye yüzde 5? Rusya ağzını açmış dört gözle bizim yapacağımız ihracatı bekleyen bir ülke. Rusya’ya ihracat yapmanın önünde bir güçlük yok. Çünkü orada çok pozitif bir iklim var. Rusya ile olan ikili ilişkilerimiz gayet iyi. Coğrafya olarak Rusya bize çok daha yakın ama Rusya ile bir tane çok komik bir problemimiz var. Rusya ile 40 dakikalık bir uçuş mesafesindeyiz ama aramızda sağlıklı işleyen bir ulaşım yok. Bu sorun sadece Samsun’un meselesi değil. Bunu birçok yere ilettik ve ulaştırdık. Bununla ilgili konu Türkiye’nin problemidir. Bugün Türkiye’nin illerini eğer biz hep İstanbul’a uğrayarak dışarı gitmek zorundan bir kurtaralım iller uçar. Biz havayolu ulaşımını bir noktaya getirdik ama halen daha İstanbul’a bağımlı olmaktan kurtaramadık. Havayolu ulaşımı enterkonnekte sistemde kendi içimizde, kendi şehirlerimizi belli bir oranda, kendi merkezlerimizle ilişkilendirdik. Ama şehirlerimizi dünyanın başka şehirleriyle dirsek temasına rahat geçebilecek olmaktan maalesef uzağız. O bakımdan da bunu Türkiye’nin önündeki engellerden en önemli birisi olarak görüyorum. Türk insanı çok yaratıcıdır” şeklinde konuştu.
Yorum Yazın