COVID-19 salgını farklı çalışma kollarında birçok sektörü doğrudan etkilemeye devam ediyor. Konaklama, perakende, turizm, konut gibi sektörler, global bir belirsizlikle karşı karşıya olsa da arz ve talebi oluşturan koşullardaki değişim, yaşananların sektörlere etkilerinin farklılaşmasını beraberinde getiriyor. TSKB Gayrimenkul Değerleme Özel Projeler Departmanı Yöneticisi Berk Ünsal, gayrimenkul perspektifinden yaptığı araştırmada, salgının etkilerinin zayıflamasının ardından hızla yükselişe geçmesi beklenen sektörleri değerlendirdi.
Ünsal’a göre; endüstriyel yapılar ve kiralık depo, tarım ve hayvancılık, sağlık gibi sektörler ihtiyaç nedeniyle hızlı bir toparlanma eğilimi göstererek yatırımcılar için fırsat sunacak alanların başında geliyor.
Tarımcılık faaliyetleri ve arazi değerleri yükselişte
Tarım ve hayvancılığın ne kadar önemli olduğu bu dönemde daha net bir şekilde hissediliyor. İthalat-ihracatın azalması ve temel ihtiyaç olan gıda maddelerine erişimin öneminin artması, tarımcılık faaliyetlerini ve dolayısıyla arazi değerlerini de olumlu yönde etkiliyor.
Tarımın yanı sıra besi çiftlikleri, silo, balık yetiştiriciliği gibi alanların da önümüzdeki süreçte önem kazanacağını söyleyen Ünsal, bu sektörle ilgili şu değerlendirmede bulunuyor:“Mevcut durumda pazar verisi kısıtlı olmakla birlikte, tarım ve hayvancılık sektörü ile ilgili ilk tepkiler alım kararlarının ertelenmesi ya da salgın öncesi dönem fiyatlarının korunması yönündedir. Hayvancılığa ise tarımdan farklı olarak tedarik/dağıtım zorluğunun daha yüksek olması nedeniyle bir miktar daha temkinli yaklaşılması beklenmektedir. Bağ, bahçe tipi gayrimenkullerde de ekim zamanları yaklaştıkça fiyatlarda değişikliğin hissedileceği düşünülmektedir.”
Yorum Yazın