TOBB'da düzenlenen Ticaret Borsaları Konsey Toplantısı'nda konuşan Bakan Pakdemirli, Türkiye'nin yeni tip koronavirüsle (Kovid-19) ilgili temiz kalabilmiş bir ülke olarak işlenmiş gıdada ciddi potansiyel barındırdığını belirterek, "Bunu dünya pazarlarına mutlaka pazarlayabiliyor olmamız lazım." dedi.
TOBB'da düzenlenen Ticaret Borsaları Konsey Toplantısı'nda konuşan Bakan Pakdemirli, Türkiye'nin yeni tip koronavirüsle (Kovid-19) ilgili temiz kalabilmiş bir ülke olarak işlenmiş gıdada ciddi potansiyel barındırdığını belirterek, "Bunu dünya pazarlarına mutlaka pazarlayabiliyor olmamız lazım." dedi.
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile çok pratik iş yapma imkanına kavuştuklarını söyledi.
İlgili bakanlarla hızlı koordinasyon sağlandığını ve çok hızlı netice aldıklarını ifade eden Pakdemirli, "Çözülmesi gereken ne varsa çözüyoruz. İş dünyamıza, vatandaşlarımıza hizmet etmekle yükümlüyüz. İş dünyamızın daha büyütülmesi ve istihdamın artması için daha fazla motive edilmeye, bizler tarafından daha iyi yön verilmeye ihtiyaç var. Bu sebeple de biz iş dünyamıza nasıl destek veririz, iş dünyası nasıl bir kişiyi daha istihdam eder, nasıl iş adamlarımız daha çok para kazanır, işlerini daha düzgün yapabilirler, nasıl daha iyi vizyon çizebiliriz noktasında gayret gösteriyoruz." diye konuştu.
Pakdemirli, tarımın savunma sanayisinden çok daha önemli olduğuna işaret ederek, şöyle konuştu: "Tarım, siyasete alet edilecek bir konu değil. Tükettiğimiz yiyecekleri günlük siyasete alet etmememiz gerekiyor. Ne yazık ki süregelen buğday ve saman tartışmalarını trajikomik buluyorum. Her yerden bir lafın veya bir matematiğin sadece bir tarafı cımbızla çekilerek, 'Türkiye ne halde' deniyor ve ne yazık ki üreticimizi bu işten yıldırmaya çalışıyorlar. Türkiye, bu alandaki nüfusun azalmasına rağmen tarımda istikrarlı şekilde büyümesini sürdürüyor. İstikrarlı şekilde büyüyen sektör olarak tarım kendisini göstermiş durumda."
Bakanlık olarak geçen yıl Tarım Orman Şurası'nı topladıklarını anımsatan Pakdemirli, Türkiye'de tarımın futboldan daha fazla konuşulan ve yorum yapılan bir konu olduğunu ile getirdi. Pakdemirli, şuradan çıkardıkları dersleri iş planı haline getirerek kamuoyuyla paylaştıklarını belirterek, bu süreçte 5 yıllık iş planıyla şuranın 5 yılda bir tekrarlanmasını ve 25 yıla ışık tutmasını hedeflediklerini anlattı. Cumhuriyet tarihinin en önemli kampanyalarından birini düzenleyerek Geleceğe Nefes Kampanyası'nı yaptıklarına işaret eden Pakdemirli, bu sayede 1 milyonun üzerinde insanın 13 milyonun üzerinde fidanı toprakla buluşturduğunu hatırlattı.
Pakdemirli, lisanslı depoculuk çalışmalarını tarımda başarı olarak gördüğünü vurgulayarak, şu değerlendirmede bulundu: "Tarımdaki gelişim alanlarından bir tanesi de ürünün tarladan sonraki süreçlerinin iyi idare edilmesidir. Bu süreçlerin iyi idare edilmesindeki koşullardan biri de lojistiğin, saklama koşullarının ve fiyat istikrarının sağlanmasıdır. Bu anlamda, ürün ihtisas borsaları, lisanslı depoculuk, gelir garantili ürün sigortalarının çiftçilerle tanıştırılması söz konusu olacaktır. ABD'de de bunlar var. Yeter ki ürün ihtisas borsalarımız yeterli derinliğe kavuşsun. Bundan böyle artık üreticilerimiz, daha ekimini yaparken kaç liraya ürünü satacağını yarına yönelik biliyor olacaklar. Bunu son derece önemsiyorum. Bu, geleceğe daha güvenle bakan üreticiler anlamına geliyor."
Pakdemirli, coğrafi işaretler ve markalaşmanın da son derece önemli olduğunu aktararak, şunları kaydetti: "En basit ürünlere dahi mutlaka bir anlam yüklüyor olmamız lazım. Kraliçe Elizabeth Bursa'nın siyah incirini yiyince bu ürünün fiyatı arttı. Ürünlerin üzerine hikayeler ve anlamlar yükleyerek Türk ürünlerini satıyor olmamız lazım. Türkiye sağlıklı ve GDO'suz ürünler üreten bir ülkedir. İşlenmiş gıdada çok önemli potansiyelimiz var. Her türlü işlenmiş gıdanın yapılması, üretilmesi ve pazarlanması konusunda iş adamlarımızın dün olduğu gibi bugün de yarın da emrine amadeyiz."
Yorum Yazın