Milli Botanik Bahçesi de inşaat aşkına ve TOKİ’ye yenik düştü.
Türkiye`nin en büyük, Avrupa`nın 2`nci büyük botanik bahçesi olarak 31 Ekim 2013 tarihinde temeli atılan Türkiye Milli Botanik Bahçesi, 2011 yılında dönemin Başbakanı R. Tayyip Erdoğan’ın Ankara ile ilgili açıkladığı vizyon projeler arasında yer alıyordu. Dönemin Tarım Bakanı Mehdi Eker; 17 Haziran 2015 tarihinde Milli Botanik Bahçesine ilişkin yaptığı tanıtım toplantısında, arazideki ağaçların çoğunun son 10 yılda dikildiğine dikkat çekerek, "Bizzat kendi ellerimle diktim, bir nevi çocuklarım gibi" ifadesinde bulunmuştu.
Türkiye Milli Botanik Bahçesi içerisinde 10 dönümlük bir alandaki, Bakan Eker’in “çocuklarım” dediği 10 yaşından büyük binlerce çam ağacı, geçtiğimiz Mart ayında hiçbir açıklama yapılmaksızın kesilmişti. Ağaçların niçin kesildiği, alanda inşaat faaliyetleri başlayınca ortaya çıktı. İnşaata ilişkin tanıtım tabelasında, alanda Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu yerleşkesi yapılacağı bilgisi yer alıyor.
Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Özden Güngör yaptığı açıklamada; "Ülkenin dil ve tarihini koruma gibi bir misyonun sahibi olan kurumların; doğanın korunması gibi bir konuyu dikkate almaması ve duyarsızlığı, yetişmeleri ve bakımları için önemli bir masraf yapılarak emek harcanmış ağaçların kesilmesine neden olması, bir kez daha “tuz koktu” dedirttirdi. Ankara’da oldukça merkezi yerlerde kendilerine ait binaları bulunan bu kurumların, başka alternatif bir alan yokmuş gibi böylesine özel bir alanda inşaata başlamaları, mevcut yerleri ile ilgili başka hesaplar mı yapılıyor sorusunu da akla getiriyor. İşin içinde TOKİ olunca, TOKİ’nin söz konusu kurumların kıymetli arsalarının karşılığı olarak, bu kurumlara hizmet binası yaptığı kolayca tahmin edilebiliyor.
“Türkiye Milli Botanik Bahçesi” gibi iddialı bir projenin, hizmet binası yapılarak alansal bütünlüğünü bozacak girişim nedeniyle, ağaçların kesilmesi yanında, alanın sınırlanması için yapımı iki yıl önce tamamlanmış, yüzbinlerce liraya mal olmuş çevre duvarları da yıkıldı. Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik durum nedeniyle, yapılan her harcama için aşırı titiz olunması gerekirken, kamu kaynağının bu şekilde israf edilmesi, görenlerin vicdanlarını sızlatan, konunun bir başka boyutu oldu.
Meralarımıza, topraklarımıza, ormanlarımıza, sularımıza kısaca tüm doğal kaynaklarımıza yönelik saldırılara, kamu kaynaklarının hesapsız bir şekilde heba edilmesine karşı mücadeleye ve kamuoyunu bilgilendirmeye devam edeceğiz." dedi.
Yorum Yazın