TZOB Genel Başkanı Bayraktar: Kuru soğanda planlama eksikliği, üretimde ve üretici fiyatlarında dalgalanmaya neden olmakta, piyasalarda dengesizliğe yol açmaktadır
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, kuru soğanda planlama eksikliğinin üretimde ve üretici fiyatlarında dalgalanmaya neden olduğunu, piyasalarda dengesizliğe yol açtığını bildirerek, “2015 rekoltesinin düşük olması ve fiyatlardaki yükselme üreticimizi 2016’da soğana yönlendirmiş, sonuçta üretim 1,88 milyon tondan 2,12 milyon tona çıkmış, 30-35 kuruşa mal edilen soğanın üretici fiyatı, Şubat ayında 20 kuruşa kadar gerilemiştir” dedi.
Bayraktar, yaptığı açıklamada, üretim planlamasının olmayışının üretimde dalgalanmaları beraberinde getirdiğini, bu durumun üretici fiyatlarına yansıdığını, bir önceki sezonda oluşan fiyat durumuna göre üretime karar verilmesinin üreticiyi mağdur ettiğini belirtti.
Şemsi Bayraktar, Türkiye’de yetiştirilen en önemli yumru ve kök sebzelerden birinin de kuru soğan olduğunu, bugün hemen hemen bütün yemeklerde kullanılan kuru soğanın mutfakların en temel ürünlerinden biri haline geldiğini bildirdi.
-Kükürt, lif, B ve C vitaminleriyle sağlık açısından çok önemli-
İçerdiği kükürt, lif, B ve C vitamini ile bünyesinde bulundurduğu faydalı maddeler nedeniyle sağlık açısından da oldukça önemli bir besin kaynağı olan kuru soğanın, hastalıklara yakalanmama noktasında ciddi katkılarda bulunduğu, hastalık durumunda iyileşme sürecini hızlandırdığını, özellikle enfeksiyon hastalıklarına karşı etkili olduğunun uzmanlarca dile getirildiğini vurgulayan Bayraktar, şunları kaydetti:
“Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü verilerine göre, dünyada üretilen 88 milyon 475 bin ton kuru soğanın yüzde 25,5’i Çin, yüzde 21,9’u Hindistan tarafından gerçekleştiriliyor. İki ülkenin dünya kuru soğan üretimi içindeki payı yüzde 47,4’ü buluyor. Bu iki ülkeyi yüzde 3,6 payla ABD, yüzde 2,8 payla Mısır, yüzde 2,4 payla İran, yüzde 2,3 payla Rusya Federasyonu, yüzde 2 payla Türkiye izliyor. Üretimde 7’nci sırada yer alan Türkiye, önemli kuru soğan üreticilerinden biri konumunda. Kuru soğan daha çok üretildiği ülkelerde tüketiliyor. Dünya üretiminin ancak yüzde 3,9’u ihracata konu oluyor.
Türkiye’de 2007 yılında 1,86 milyon ton olan kuru soğan üretimi, 2008’de 2 milyon tonu aştı. 2009’da 1,85, 2010’da 1,9 milyon ton olan kuru soğan üretimi 2011’de 2,14 milyon tona kadar çıktı. 2012 yılında 1,74 milyon tona kadar inen kuru soğan üretimi, 2013’de 1,9 milyon tona çıkıp, 2014’de 1,79 milyon tona indi. 2015 yılında 1,88 milyon tona yükselen üretim, 2016’da 241 bin ton artışla 2,12 milyon tona ulaştı.”
-Üretimin üçte birinden fazlası Ankara ve Amasya’dan-
Türkiye’de kuru soğan üretimi Orta Kuzey Anadolu, Orta Doğu Anadolu ve Akdeniz bölgelerinizde yoğunlaştığını, Adana ve Hatay illerimizde daha çok yazlık soğan üretimi yapılırken, Ankara ve Amasya illerimizde kışlık soğan üretimi gerçekleştirildiğine dikkati çeken Bayraktar, şu bilgileri verdi:
“Ekim alanlarının 2007-2016 döneminde 577 bin dekar ile 722 bin dekar arasında değiştiği kuru soğanda ülke üretiminin yüzde 21,7’si Ankara, yüzde 13,8’i Amasya’da yapılıyor. Ankara ve Amasya’nın toplam soğan üretimindeki payı yüzde 35,5 ile üçte biri aşıyor. Bu illeri yüzde 10,8 payla Hatay, yüzde 10,4 payla Adana, yüzde 8,2 payla Çorum, yüzde 7,4 payla Eskişehir, yüzde 6,3 payla Tokat, yüzde 4 payla Bursa izliyor.
-Pazarlamada yaşanan sıkıntılar ihracata da yansıyor-
Pazarlamada yaşanan sıkıntılar ihracatımıza da yansıyor. Yıllar itibarıyla kuru soğan ihracat miktar ve değerine baktığımızda, 2007’de 167,5 bin ton, 33,6 milyon dolar, 2008’de 194,2 bin ton, 29,6 milyon dolar, 2009’da 124,8 bin ton, 14,9 milyon dolar, 2010’da 86,7 bin ton, 14,5 milyon dolar, 2011’de 107,6 bin ton, 18,8 milyon dolar, 2012’de 132,6 bin ton, 19,2 milyon dolar, 2013’de 136,5 bin ton, 18,2 milyon dolar, 2014’de 172,1 bin ton, 23,6 milyon dolar, 2015’de 69,5 bin ton 13,5 milyon dolar, 2016 yılında ise Rusya’nın uyguladığı ambargoya rağmen ihracat miktarı 90,7 bin tona çıkarken, ihracat değeri 10,2 milyon dolara gerilemiştir.”
Bayraktar, kuru soğanda planlama eksikliği, üretimde ve üretici fiyatlarında dalgalanmaya neden olduğunu, piyasalarda dengesizliğe yol açtığını, 2015 rekoltesinin düşük olması ve fiyatlardaki yükselmenin üreticiyi 2016’da soğan ekmeye yönlendirdiğini, sonuçta üretim 1,88 milyon tondan 2,12 milyon tona çıktığını, 30-35 kuruşa mal edilen soğanın üretici fiyatı Şubat ayında 20 kuruşa kadar gerilediğini belirtti.
-“Üreticimizin umudu 2017/2018 sezonuna kaldı”-
2016 yılında rekoltenin yüksek olmasının yanı sıra Rusya’nın uyguladığı ambargonun üreticinin pazarlamada sorunlar yaşamasına yol açtığını bildiren Bayraktar, şunları kaydetti.
“Üreticilerimiz kilogramını 30-35 kuruşa mal ettiği kuru soğanını, 2016 Mayıs-2017 Şubat döneminde ortalama 33 kuruşa ancak satabilmiştir. Ocak ayında 30 kuruş olan kuru soğan kilogram fiyatı, havaların ısınmaya başlamasıyla birlikte Şubat ayında yüzde 33,34 gerilemeyle 20 kuruşa kadar inmiştir. Buna karşın, her ay düzenli olarak yaptığımız üretici market fiyatları araştırmamıza göre, markette 1 lira 3 kuruştan satılan kuru soğan, yüzde 414,72 üretici market fiyat farkıyla 2017 Şubat ayında fiyat farkında ilk sırayı almıştır. Üreticide 20 kuruş olan kuru soğan, markette 5,1 katına satılmıştır.
-Ekimler devam ediyor-
2016/2017 sezonunda aradığını bulamayan üreticilerimizin umudu 2017/2018 sezonuna kalmıştır. Kışlık soğan üretiminin yapıldığı Amasya ilimizde ekimler tamamlanırken, Ankara’da ekimler devam etmektedir.
Soğan ekiminin devam ettiği şu günlerde, planlı ve sürdürülebilir bir üretimin gerçekleşmesi üreticilerimizin en büyük beklentisidir. Üretimde meydana gelen dalgalanma ve pazarlama sorunları üreticiden tüketiciye tüm tarafları derinden etkilemekte, pazarlama sorunlarının yaşandığı dönemde düşük fiyat nedeniyle üretici, arzın daraldığı dönemde yüksek fiyat nedeniyle tüketici mağdur olmaktadır.
Üreticilerimizin tam olarak örgütlenememesi nedeniyle pazarlık güçleri bulunmamakta ve bu yapıda yaşanan zorunlar daha da derinleşmektedir. Üreticilerimizin kendi ürettiği üründe söz sahibi olabilmesi, sahip oldukları hakları etkin bir şekilde kullanabilmesi ancak örgütlenmeyle mümkündür. Bu nedenledir ki Tarımsal Üretici Birlikleri’ne gerekli kaynak aktarılarak finansman bakımından güçlendirilmeli, birliklerin bir müdahale kurumu gibi çalışmaları sağlanmalıdır.
Üretimde istikrarın sağlanması bakımından üretim planlaması yapılmalı; çiftçi nerede ne kadar ürün yetiştireceğini bilmelidir. İhracat imkanları artırılmalıdır. Kısaca yapılması gereken, kuru soğan üretimini, iç piyasa ihtiyacı ve ihracat miktarı toplamında tutmak, pazarlama sorunları çözmek, üretim maliyetlerini düşürmektir.”
Bayraktar, üreticilerin emeğinin karşılığını aldığı, refah seviyelerinin yükseldiği bir sezon geçirmelerinin en büyük temennileri olduğunu belirtti.
Yorum Yazın