Yurtdışına ihraç edilemeyen aflatoksinli kuru incirler iç piyasada tüketime sunulmaması için Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği tarafından 15 yıldır imha ediliyor. Bu sayede vatandaşlarımız 15 yıldır doğal enerji deposu kuru inciri gönül rahatlığıyla tüketebiliyor.
Türkiye’nin üretim ve ihracatında dünya lideri olduğu, geleneksel ihraç ürünlerimizden kuru incirde Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği’nin yürüttüğü “İnsan Sağlığı İçin Risk Oluşturan Aflatoksinli Kuru İncirlerin İmha Projesi” 15 yılı geride bıraktı. Kuru incir ihracatçıları 15 yılda 8 bin tonu aşkın kuru inciri imha etti.
Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği, 2000/01 kuru incir sezonunda radikal bir karara imza attı. Ekonomi Bakanlığı’nın onayıyla hayata geçirilen proje ile kuru incir işletmelerindeki karanlık odalarda belli teknik özelliklere sahip UV lambalar altında tek tek kontrol edilerek verdiği sarı-yeşil ışık/yansıma ile ayırt edilebilen aflatoksinli kuru incirler ayrılıyor. Bu incirler daha sonra Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği tarafından toplatılarak ilgili çevre mevzuatı uyarınca çimento fabrikalarında yakılarak imha ediliyor.
Vatandaşlarımız gönül rahatlığıyla kuru incir tüketiyor
Kuru incirin Aydın ve İzmir’de üretildiğini, dünya kuru incir üretiminde Türkiye’nin payının yüzde 50’nin üzerinde olduğunu belirten Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Birol Celep, Kuru incirde, diğer birçok üründe olduğu gibi doğal şartlar içinde uygun koşullar oluştuğunda aflatoksin oluşabildiğini ifade etti.
2000 yılında aldıkları tarihi kararla yurtdışına ihraç edilme şansı olmayan aflatoksinli kuru incirlerin Türkiye’de iç piyasada satılmasının yolunu kapattıklarını belirten Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Birol Celep, “İnsan sağlığı açısından risk teşkil eden bu ürünleri imha ederken hem kendi insanımızın, hem de yurtdışındaki tüketicimizin sağlığını düşünüyoruz. Böylece insan sağlığı açısından risk taşıyan kuru incirlerin iç ve dış pazarlarda satışa sunulmasının önüne geçilmiş oluyor. Türk vatandaşlarımız bu proje sayesinde 15 yıldır doğal eneji deposu olan kuru inciri güvenle ve gönül rahatlığıyla tüketiyor” diye konuştu.
“Aflatoksinli Kuru İncir İmha Projesi” nasıl çalışıyor?
Kuru incir sezonunun başlangıcında iklim koşullarına göre sektörün tüm taraflarının görüşlerini alarak o sezon için uygulanacak aflatoksinli incir oranını tespit ettiklerini anlatan Celep şu bilgileri verdi: “İhracatçı firmalarımız kuru incir ihraç ettiğinde tespit edilen orana göre ihracat tutarlarından kesinti yapılıyor. 2015/2016 sezonu için bu oran binde 8 olarak belirlendi. Kuru İncir'deki aflatoksin bulaşıklığı ise, ihracat işletmelerindeki karanlık odalarda belli teknik özelliklere sahip UV lambalar altında tek tek kontrol edilerek verdiği sarı-yeşil ışık/yansıma ile ayırt edilebilen aflatoksinli kuru incirler ayrılıyor. Bu incirler daha sonra Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği tarafından toplatılarak ilgili çevre mevzuatı uyarınca çimento fabrikalarında yakılarak imha ediliyor. Firmalar bu süreç tamamlandıktan sonra Birliğimizden kesinti tutarını geri alıyor. Böylece insan sağlığı açısından risk taşıyan bu kuru incirlerin iç ve dış pazarlarda satışa sunulmasının önüne geçilmiş oluyor. İmha edilen aflatoksinli kuru incir miktarı yılların ihracat miktarına ve o yılda belirlenen aflatoksin oranına göre değişmekle birlikte yılda ortalama toplam 500-600 ton aflatoksinli kuru incir imha ediliyor. Yıllık ortalama 550 ton aflatoksinli kuru incirin imha edildiği proje kapsamında 15 yılda 8 bin tonun üzerinde aflatoksinli kuru incir imha edildi.”
Türkiye, 2014/15 sezonunda 55 bin 856 ton kuru incir ihracatı karşılığı 243 milyon 864 bin dolar döviz geliri elde etmişti. Türkiye 91 ülkeye kuru incir ihraç ederken, en fazla ihracat yapılan ilk üç ülke Fransa, Almanya ve Amerika Birleşik Devletleri oldu.
Yorum Yazın