Hindistan’ın 2050 yılına kadar ilave 394 milyon insanı daha beslemesi gerekeceği tahmin ediliyor. Bugün dahi ülkede beslenme ve su eksiklikleri yaşanmakta.
1960'lı yıllardan başlayarak, pirinç ve buğday üretimindeki patlama Hindistan'daki açlığı azaltmaya yardımcı oldu. Ne yazık ki, bu Yeşil Devrim ayrıca gübre gelen su temini, sera gazı emisyonlarının ve kirliliği artan talepleri, çevre üzerinde olumsuz etkiledi.
Ayrıca son dönemde yapılan çalışmalarda, muson ikliminin son dönemde daha az yağış getirdiği görülmektedir. Ancak bugünlerde yayınlanan bir çalışmada, pirince göre üretiminde daha az su gerektiren ürünlerin üretimine yönelmek; ülkede su talebini azaltırken aynı zamanda daha zengin beslenmeyi beraberinde getirdiği sonucuna varıldı.
Kolombiya Üniversitesi’nde bir uzman olan Kyle Davis tarafından özetlenen çalışmada; pirinç, buğday, mısır, sorgum ve parmak darının su ihtiyacı ve besleyiciliği (kalori, protein, demir ve çinko ) karşılaştırılmıştır. Sonuç olarak, pirincin su yönünden en verimsiz hububat olduğu ortaya çıkmıştır. Araştırmada bölgeden bölgeye değişiklik gösterse de; pirinci üretimini sayılan alternatif diğer ürünlerle değiştirmenin su talebini %33 azalttığı ve besin mahiyetindeki demirin %27 ve çinkonun %13 oranında arttığı ortaya çıktı.
Çalışma Hindistan hükümetinin iki temel hedefini ele alıyor: Yetersiz beslenmeyi azaltmak ve beslenmeyi iyileştirmek ve sürdürülebilir su kullanımını teşvik etmek.
Ülkede alternatif ürün üretiminde trendin artış yönünde olduğu belirtilirken, 2018 yılı Hükümet tarafından “ Darı Yılı” olarak ilan etti.
Yorum Yazın