Konya'da düzenlenen 'İç Anadolu Bölgesi Bakanlık Koordinasyon ve Sektörel Ortak Akıl Toplantısı'nda Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik toplulaştırma, genç çiftçi konusunda açıklamalarda bulundu.
Arazi toplulaştırmayla ilgili yoğun bir çalışma içerisindeyiz.
Yeni idari yapımızda bir genel müdürümüz yalnızca toprakla, toplulaştırmayla meşgul olacak. Meraların ıslahı konusunda da önemli adımlar attık. Tarıma el verişli 24 milyon hektar toprağımız var. Bunun ancak 20 milyon hektarını kullanabiliyoruz. Tarımda kullanılan araziyi geliştirmek zorundayız. Üç tarafı denizlerle çevrili bir coğrafyada yaşıyoruz. Avantajlarımız var ama diğer taraftan hızlı bir şekilde betonlaşma devam ediyor. Tarım arazilerimiz, betonlaşma tehdidiyle karşı karşıya. Toprak son derece önemlidir, toprağı korumak durumundayız. Verimli arazilerimizi betonlaştıramayız. Bununla ilgili el birliğiyle mücadele etmek zorundayız.
"Hadi gel köyümüze geri dönelim şarkısı gerçek olacak"
Çiftçilerimizin bilgi ve teknolojinin imkanlarıyla buluşturulması noktasında çalışmalar yapıyoruz.
Atadan kalma yöntemlerle tarım yapmak artık mümkün değil. Bu şekilde rekabet şansımız yok. Zaman kaybetmeden toprağın teknolojiyle buluşturulması gerekiyor.
Bu arada köyü ve köylüyü aziz kılacak yaklaşımlar içerisindeyiz. Hükümetimiz tarafından 18-40 yaş arasındaki genç nüfusun köye, meralara dönmesi ve oradaki potansiyelin ayağa kaldırılması için hibe ve kredi destekleri verilecek. Bu sayede bir gün 'Hadi gel köyümüze geri dönelim' şarkısı hayal değil gerçek olacak.
Bu yıl 11,6 milyar lira tarımsal destek vereceğiz. Bu çerçevede desteklemeleri yeniden ele alıyoruz. 2017'de havza bazlı yeni bir destekleme modeline tümden geçmiş olacağız. Bizim de şu anda 5-6 aylık süremiz var. İhtiyacımız olan ürünü verimli olduğu havzada üretmeyi destekleyen modele Türkiye geçmiş olacak. Bu, çiftçimizin önünü görmesi ve ürün planlaması açısından yeni bir dönem yeni bir bakış açışı olacak.
Tarım ve hayvancılık alanında ilgili mevzuatı azaltarak tarla ve sahaya inme vakti yaratacağız. Bu sayede bürokrasi de memurumuz da çalışanımız da evraktan ziyade sahaya inecek, 'çiftçi, üreticiyle kamu el ele' anlayışını ikame edeceğiz. Bununla ilgili idari yapıda atılması gereken adımları attık. Şimdi her işletmenin bir teknik sorumlusu olacak. Bu idari yapı kısa süre içerisinde faaliyete geçecek. Belki bu ay sonu belki nisan sonu itibarıyla verileri yavaş yavaş akmaya başladığı bir dönemi idrak etmiş olacağız.
Yorum Yazın