CHP Edirne Milletvekili ve Genel Başkan Başdanışmanı Doç.Dr. Okan Gaytancıoğlu süt üreticilerinin fiyat düşüşlerinden dolayı zor durumda olduğunu ve süt talebinin olmaması nedeniyle üreticilerin kış aylarında çok zor durumda kalabileceklerini söyledi.
Devletin önlem alarak süt üreticisine sahip çıkması gerektiğini vurgulayan Gaytancıoğlu süt paralarının zamanında ödenmemesinin ve yüksek girdi maliyetlerinin çiftçiyi üretimden uzaklaştıracağını da ifade etti. Piyasanın üretici ve tüketici lehine düzenlenmesi gerektiğini söyleyen Gaytancıoğlu; “Süt üreticiden yok pahasına çıkıyor, tüketici marketten yüksek fiyata alıyor. Ne üretici ne tüketici kazanıyor, kazanan 4-5 tane firma oluyor” dedi.
CHP olarak süt üreticisine sahip çıkacaklarını söyleyen Gaytancıoğlu “Cumhuriyet Halk Partisi Türkiye’nin dört bir yanında üreticilere sahip çıkmak adına etkinlikler yapıyor. Önümüzdeki süreçte süt üreticisine de sahip çıkacağız. Genel Başkanımız ile süt üreticilerini buluşturacağız ve CHP’nin politikalarını anlatacağız. Biz süt üreticisinin sesi olup, üreticimize sahip çıkacağız. Hükümette icraat makamı olarak üreticiye sahip çıkmalı ve gerekli önlemleri almalıdır.” Dedi.
Gaytancıoğlu tüm bu konularla ilgili olarak Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik’e bir soru önergesi de verdi. Gaytancıoğlu’nun verdiği soru önergesinin metni şu şekilde;
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Aşağıda yer alan sorularımın Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik tarafından yazılı olarak yanıtlanması talebimi saygılarımla dilerim.
Doç. Dr. Okan GAYTANCIOĞLU
Edirne Milletvekili
Süt üretici birlikleri kamuoyuna yaptıkları açıklamalarda piyasada süt talebinin olmadığını ve bu durumun Aralık, Ocak ve Şubat aylarında üreticileri fazlasıyla mağdur edeceğini belirtmektedirler. Yine aynı şekilde süt paralarının zamanında ödenmemesinden dolayı da üreticilerimiz mağduriyetlerini dile getirmektedirler. Süt talebinin olmamasının en önemli nedenlerinden birisi de hükümetin izlediği dış politika sonucu süt ihracatının olumsuz etkilenmesidir. Bununla birlikte sütteki fiyat çok uzun süredir artmamış, para kazanmak bir yana üreticilerimiz sütünü satamaz hale gelmiştir. Süt fiyatındaki bu durumla birlikte yüksek girdi fiyatları üreticilerimizi zora sokmuş, 2002 yılında 15 kg süt ile 1 torba yem alan çiftçimiz bugün 40 litre süt ile ancak 1 torba yem alabilir hale gelmiştir. Bu durum ülkemizde hayvan sayısının azalmasına da neden olmaktadır. Oysa artan nüfusumuzun düzenli ve dengeli beslenmesi ve Türkiye Ekonomisine kattığı değer bakımından hayvancılık, ülkemiz için çok önemli bir sektördür. Maalesef mevcut iktidarın uyguladığı politikalar nedeniyle zengin bir tarım ve hayvancılık potansiyeline sahip olan ülkemiz, bu potansiyelini kullanamamaktadır.
Buna göre;
Özel sektörün süt alımını azaltmasının gerekçelerine yönelik bir araştırmanız olmuş mudur? Bu sorunun çözümü ve daha büyük mağduriyetler olmaması için Bakanlığınız tarafından ne gibi tedbirler alınmıştır?
Yem fiyatlarındaki artışın, çiğ süt fiyatlarına aynı oranda yansımaması durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Et ve Süt Kurumu’nun sütte müdahale alımı amacına ulaşmış mıdır?
Süt üreticisinin ürettiği sütü 1,15 TL düzeyinde satmasına ve maliyetlerini bile karşılayamamasına rağmen, işlenmiş sütün marketlerde yüksek fiyata satılmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Piyasanın üreticinin ve tüketicinin lehine olması için ne gibi çalışmalarınız vardır?
Ülkemizde hayvancılık sektörü ile ilgili uzun vadeli hedef ve politikalarınız nelerdir?
Yorum Yazın