HDP Bitlis Milletvekili Mahmut Celadet Gaydalı, 2017 bütçe görüşmelerinde Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı bütçesi üzerine söz aldı.
2017 bütçe görüşmelerinde söz alan HDP Bitlis Milletvekili Gaydalı, konuşmasına KESK’in kuruluşunun 21’in yılını kutlayarak başladı.
Türkiye’nin dünyada tarım ve hayvancılık alanında kendi kendine yeterli olma özelliği taşıyan nadir ülkelerden biri olmasına rağmen bugün yurt dışına bağımlı hale getirildiğini vurgulayana Gaydalı: “AKP iktidarları döneminde ise bu bağımlılık kronikleşmiştir. Tohumda dışa bağımlılık, artan mazot ve gübre fiyatları, döviz kurundaki artış, desteklemelerin azalması, çiftçinin çoğu zaman elde ettiği ürünü maliyetinin altında bir fiyata satmak zorunda kalması gibi birçok nedenle birlikte çok sayıda çiftçimiz tarım faaliyetlerini sürdüremez noktaya gelmiştir” dedi.
Çiftçiler için getirilen BAĞKUR’a bildirilme zorunluluğu prim ödeme açısından sıkıntı yaratttığını söyleyen Gaydalı, devletin verdiği tarım desteğinin sigorta ödemesine gittiğini, 1 aylık tarım desteğinin 11 aylık sigorta primi ile kat be kat geri geri alındığını dile getirdi.
AKP iktidarının tarım alanında yarattığı en büyük tahribatlardan birinin de tarım arazilerinin hızla yok edilmesi olduğunun altını çizen Gaydalı: “Burada erozyon ile etkin mücadele yapılamaması kadar tarım arazilerinin imara açılmasının da büyük payı bulunmaktadır.
Kendi topraklarını imha eden anlayış, bugün Sudan ve benzeri Afrika ülkelerinden tarım alanları kiralayarak özel sektörü o bölgelere taşıyacaktır. İktidar bu duruşu ile sömürgeci bir zihniyet sergilemektedir” diye konuştu.
‘RANT EKONOMİSİNDE ÜRETİM OLMAZ’
2023 hedeflerinin, dışa bağımlılığın minimuma indirilmesi, kendi kendine yeten bir ekonomik yapılanma gibi hayali fikirlerinin pratikte yok hükmünde olduğunu belirten Gaydalı şöyle konuştu: “Rant ekonomisi olduğu sürece insanları üretime yöneltemezsiniz. Çünkü rant ekonomisinde üretim geri planda kalır. Üretici ve emekçi para kazanamaz.
İnsanları üretken hale getirip üreticiyi de para kazanır kılmakla sağlam ekonomik temeller sağlamış olursunuz. Bunu sağlamak için kalkınmanın kırsal alandan başlatılması şarttır. Kırsal alandaki insanların refahının artması ve zenginleşmesi demek, kaza ve şehir merkezlerinin de otomatikman zenginleşmesi anlamına gelir.”
‘KÖYLERE DÖNÜŞLER ETKİNLEŞMELİ’
Mevsimlik tarım işçiliğinin, çalışma koşulları, aldıkları ücretler ve maruz kaldıkları ayrımcı politikalar nedeniyle en güvencesiz işçilik olduğunun altını çizen Gaydalı: “Bu nedenle Mevsimlik tarım işçiliğine yol açan neden ve koşulların ortadan kaldırılması, köylere dönüşlerin etkin biçimde gerçekleştirilerek bu insanların kendi topraklarında, kendilerinin yöneteceği üretim faaliyetlerinin önünün açılması, mevsimlik tarım işçiliğinin kaçınılmaz olduğu hallerde demokratik örgütlülük ve bilinç temelinde, onurlu yaşam ve çalışma koşullarının sağlanması gerekmektedir” diye konuştu.
Yorum Yazın