Diyarbakır Valisi Hasan Basri Güzeloğlu, Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğünde düzenlenen Dünya Gıda Günü etkinliği ve sulama eğitimi programına katıldı
Vali Güzeloğlu’nu, Vali Yardımcısı Hacı Hasan Gökpınar, Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Mustafa Ertan Atalar ve İl Müdürlüğü yetkilileri karşıladı.
Programda, İl Müdürü Mustafa Ertan Atalar’ın konuşmasının ardından yaptığı konuşmada Vali Güzeloğlu; “Çok değerli konuklar, hanımefendiler, beyefendiler Diyarbakır'ımız da tarımsal altyapıda üretim yapan, üretici birliklerimizin değerli başkanları, kooperatiflerimizin değerli başkanları, çok değerli muhtarlarımız, çok değerli kamu yöneticilerimiz, sevgili basın mensupları, Dünya Gıda Günü kapsamında, ülkemizin ve dünyanın önemli bir tarımsal merkezi Diyarbakır’da böylesi bir toplantıda sizlerle birlikte olmaktan büyük bir mutluluk duyuyorum. Şüphesiz her yıl kutlanan Dünya Gıda Günü çerçevesinde, bu yıl ki temanın kapsamında gıdanın belirleyiciliğinde ve gıdaya bağlı yaşanan sorunların çözümünde, yapılan etkinliklerin çözüme katkı koymasını, var olan sıkıntıların aşılmasında, destek olmasını ve tüm ve etkinliklerimizin bu anlamda sonuçlanmasını diliyorum.
Gıda insan yaşamının en temel ve en strateji alanıdır. Şüphesiz gıdanın kesintisiz, sağlıklı ve sürekli sağlanması, insan neslinin devamı ve insanoğlunun dünyada yaşaması için hayati derecede önemli bir konu ve başlıktır. Bu yüzden tarımsal üretim hem bitkisel ve hayvansal olmak üzere artık giderek daha öne çıkan, kaynakların kıtlığı ve üretimin zorluğu karşısında çok stratejik bir konuma gelen bir başlıktır.
Bugün dünyada sentetik olarak üretilemeyen ve bu anlamda şüphesiz hala doğal üretimin konusu olan gıdanın, en temel ve öncelikli konu olduğunu belirtmemiz lazım. Bu sadece bir temel ihtiyaç olmanın ötesinde, yaşamın sürmesinde en stratejik ve en kritik konusudur ve başlığıdır.
Bugün gelişen ülkeler sanayileştikçe, tarım alanları azaldıkça, sağlıklı ve doğal üretim imkânları zorlaştıkça bu çok daha öne çıkmaktadır. Dünya nüfusu arttıkça, beslenmenin ihtiyacı olan tarımsal ürünler şüphesiz çoğalınca onun üretilmesinde ki zorluklar her geçen gün daha fazlalaşmaktadır ve şüphesiz her ülke, nüfusunun sağlık beslenmesi ve ihtiyacı olan gıdanın karşılanmasının arayışlarında yoğunlaşmak da bugün dünyada hala bu anlamda baktığımızda açlıkla oluşan ne yazık ki ekmeğe ve temel besinlere bile ulaşmakta zorluk çeken çok geniş kitleler milyonlar var. Düzenli ve sağlıklı beslenmeyen, beslenemeyen bu insanlara karşı hepimizin de şüphesiz sorumlulukları var.
Biz tarımda çok önemli ve büyük bir potansiyel temsil etmekle birlikte, şüphesiz sorumluluklarımızı bunun daha ötesine taşımak, tarımsal üretimin hem bitkisel hem de hayvansal olarak çok daha ekonomik, verimli, sağlıklı ve sürdürebilir olmasını sağlamak zorundayız. Türkiye'de tarımı konuşurken şüphesiz Diyarbakır’ın da Türkiye'nin tarımsal üretim altyapısında çok önemli bir zenginlik olduğunu unutmamalıyız. Bugün temel besin kaynağı ve üretimi olan buğdayda; Türkiye'nin 3. büyük üretimini gerçekleştiren, mercimekte Türkiye'nin en fazla üretiminde ilk sırada olan ve diğer temel gıda başlıklarında çok önemli bir üretimi gerçekleştiren bir büyük şehrimiz. Şüphesiz bu üretebileceğimizin sınırı değil; belki de en fazla yarısıdır. Çünkü Diyarbakır, verimli toprakları binlerce yıldır bereketle sulanan ovaları ile çok daha ötesini üretebilecek sadece ülkemiz için değil, dünya için de çok önemli bir gıda üretim merkezi olacak iddiadadır.
İl Müdürümüzün biraz önce değindiği gibi mevcut üretim kapasitemizi inşallah çok kısa bir zamanda devam eden büyük sulama projelerimiz de hemen hemen en az bir bu kadar da alanı katacak Silvan projesinden başlayarak diğer alt başlıktaki baraj projemizle sulanabilir alanımızı bugünkünün iki katına çıkartacağız. Böylelikle artan üretimi de şimdiden planlayarak hem insanımıza, hem de ülkemizin bu anlamdaki gıda ihracatına çok net ve doğrudan bir katkı sağlamış olacağız. Bugünkü etkinliğimizin 2. etabında gerçekleşecek bilinçli sulama eğitimi de tam da bu nokta da gerekli olacak, çünkü sadece toprağı su ile buluşturmak, takdir edersiniz ki yeterli ve anlamlı değil. Suyun toprakla buluşmasının öncelikle yönetilmesi, çiftçilerimizin bilgilendirilmesi, toprakla buluşan suyun doğru kullanılması ve ona bağlı ürün deseninin belirlenerek, o ürünlerin ihtiyacı kadar suyun toprakla bu anlamda buluşturulması gerekiyor. Ne aşırı, ne eksik sulama, ideal değil ve istediğimiz değil. Fazla su vererek ürünü arttırmak diye bir yanlışta sürdürebilir değil. Şüphesiz bu anlamda, çok kısa bir süre sonra tamamlanacak ve inşallah Türkiye'nin Atatürk Barajı sonrası en büyük havza ve büyüklüğüne sahip Silvan projesiyle bugün kinin iki katı toprakları sulayabilecek Diyarbakır'ın üretim kapasitesi çok önemli bir boyutlara ulaşacaktır.
Şimdi bize düşen, bugün başlıyoruz Silvan projesi bir bütün olarak, bütün barajlarıyla bittiği zaman önce hangi ürün ve ekimi gerçekleştireceğiz. Bu çalışmayı İl Tarım Müdürlüğümüz, Dicle Üniversitemiz, üretici birliklerimiz ve bütün kurum ve kuruluşlarımızın işbirliğiyle çalışıyoruz. Şüphesiz ekilecek ve elde edilecek ürünün bir adım sonrasını da düşünüyoruz. Bu ürünün değerlendirilmesi tarım üretiminin ve sanayisinin girdisi olarak Diyarbakır’ı sadece salt üreten değil, ürettiğine katma değerine elde eden bir şehir ve sanayi altyapısına da dönüşmesinin çalışmalarını başlattık. Biraz geriden ve geç kalsa da bu çalışmalar, hızlı bir şekilde Diyarbakır Valiliği sorumluluğunu aldığımızdan itibaren bu alanda yoğunlaştık. Hangi ürün gerek üretim gerekse elde edilmekten sonra sanayi üretimine konu edilebilmeli ve nelere dönük bir yoğunlaşma gerçekleştirilmeli yani şüphesiz buğdayı en fazla üreten bir il hedefine doğru giderken aslında sadece buğdayı üreten değil. Buğdaydan unu, undan makarnayı yine gıda ürünlerinden bisküviyi ve diğer bütün katma değer verecek ürünlerin yetiştirildiği sanayinin geliştiği bir gıda sanayi merkezi kent hedefini bugünden itibaren gündemimize aldık. Bunu elde eder miyiz, şüphesiz. Temel girdiyi ve ham maddeyi üreten Diyarbakır bu girdiyle gıda sanayinin bütün alanlarında iddialı olmak zorunda ve durumundadır.
Bugüne kadar eksik kalan alanlardaki çabamız ve çalışmamız da inşallah bunu tamamlamak, en kısa zamanda bu kentte tüm dünyaya ihracatı gerçekleştirecek buna dönük ihtisas bir gıda organize sanayi ve üretim alt yapısını gerçekleştirmek zorundayız. Bu nasıl olacak önce tarım alanlarının doğru yönetilmesi, sulamanın doğru gerçekleştirilmesi ve ölçek olarak şüphesiz ekonomik bir üretimin elde edilmesine bağlı bu perspektifte bir bütün olarak çiftçilerimizin eğitimi, İl Tarım Müdürlüğü ekiplerimizin alanda bütün üreticilerimizle yakın bir işbirliği gerçekleştirmesi, Devlet Su İşleri Bölge Müdürlüğü, Genel Müdürlüğü ve Bakanlığı düzeyindeki bütün yatırımların hızlı bir şekilde hayata geçirilmesi ve bir adım sonrasında bu sanayi altyapısına dönük üretim yerlerinin şuandan planlanması, o çalışmaların şuanda ortak bir akıl çerçevesinde birleştirilmesi yine üniversitemizin bu anlamdaki bilimsel yaklaşımı ve onun bu sürece katkı vermesi dahil bütün paydaşlarla çiftçimizden, üreticimizden sanayicimize kadar zinciri bugün yoğun bir şekilde gündemimize aldık. Bu konuda çok kısa bir süre içerisinde inanıyorum ki Diyarbakır olarak çok önemli adım ve açılımlar gerçekleştireceğiz. Gayretimizi, amacımızı bu çerçevede koyduğumuz zaman hiç şüpheniz olmasın muhakkak sonuç alacağız.
Diyarbakır büyük potansiyeliyle her alanda olduğu gibi tarımda da çok daha ötede yer almayı ve şüphesiz sonuçları hak eden bir şehrimiz. Dünya Gıda Günü kapsamında da bu bütünlüğü hem bir paydaş olarak paylaşmak hem de bu heyecanı, çabayı karşılıklı aktarmak amacındayız. Sulama konusunun özelinde Dünya Gıda Gününde ülkemizin üretim perspektifini bir kere daha gözden geçirmek zorundayız. Türkiye üretimde, üretimin konu edilen bütün süreçlerinde örnek bir ülke olarak, üreten bir ülke olarak, israf etmeyen bakın altını çiziyorum üreten bir ülke olarak yoluna devam edecek. Çünkü gıdanın israfının vebali çok büyük. Hepimizin ve herkesin gıdanın bu kadar zor üretildiği bir süreci ve dönemi yaşarken israfı yapmaması lazım tek bir lokma israfın dünyanın bir başka köşesinde ona muhtaç olan bir insanın ne yazık ki rızkını çöpe atmak olduğunu unutmamamız lazım. İsraf yapıyor muyuz, evet. Ekmekten başlayarak bütün gıda ürünleri tüketiminde ne yazık ki büyük israf yapıyoruz. Bunu herkes kendi vicdanına sorduğu zaman biliyor. Ama önlemek adına bir irade sergilemiyoruz. Lütfen evimizde kullandığımız, dışarıda tükettiğimiz her üründe sadece bize yeten ve bizim için gerekenle sınırlı kalalım ötesinde israfın hem dinimizde haram olduğunu hem de insanlık vicdanını çok büyük bir günah olduğunu unutmamamız lazım. Bugün bizler gıdaya rahatça ulaşırken onları elde ederken, onlara ulaşamayan insanlarında olduğunu muhtaç ve erişemeyen milyonlar olduğunu unutmamamız lazım. Dünya Gıda Gününde bu duygularla etkinliğin gerçekleştirilmesine katkı koyan, her düzeyde işbirliğini gerçekleştiren başta İl Müdürüme, ekibine Devlet Su İşleri Bölge Müdürlüğüne, ekibine, Üniversitemize, öğretim üyelerine katılan siz değerli konuklarımıza teşekkür ediyor bu bilinçle gelecek her günümüzün, bugünden daha güzel olacağına dair inançla hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum” dedi.
Vali Güzeloğlu’nun konuşmasının ardından Dünya Gıda günü ile ilgili sunum ve video gösterimi yapıldı. Etkinlik katılımcılara; karpuz, kavun, üzüm, peynir ve ekmek ikramından sonra sona erdi.
Yorum Yazın