Orman ve Su İşleri Bakanlığı IV.Bölge Müdürlüğü İzmir Şube Müdürlüğü tarafından düzenlenen Biyokaçakçılıkla mücadele semineri İzmir Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü toplantı salonunda gerçekleştirildi.
Biyokaçakçılıkla mücadele projesi kapsamında konu hakkında bilgilendirme yapmak ve farkındalık yaratmak amacıyla gerçekleştirilen seminere İzmir Vali Yardımcısı Cumhur Güven Taşbaşı, Orman ve Su İşleri Bakanlığı IV. Bölge Müdürü Rahmi Bayraktar ve GTHB İzmir İl Müdürü Ahmet Güldal da katıldı.
Seminerin açılışında konuşan İzmir Vali Yardımcısı Cumhur Güven Taşbaşı, ''Doğadan genetik kaynakların yetkili makamların izni olmaksızın toplanması ve yurt dışına çıkarılması olan biyokaçakçılık, bugün en etkili kaçakçılık türlerinden silah ve uyuşturucu kaçakçılığından sonra üçüncü sırada yer almaktadır. Bu konuda bilinç bizim ülkemizde yeni yeni oluşmakta ve vatandaşlarımıza çok ciddi sorumluluklar getirmektedir. Turistlik olmayan bölgelerde, etrafı dolaşma amaçlı gelen turistlerin şüphe uyandırıcı davranışlar sergilendiğinin farkına varıldığında, yetkili makamlara ihbar edilmesi gereklidir." dedi
Orman ve Su İşleri Bakanlığı IV. Bölge Müdürü Rahmi Bayraktar ''Basında zaman zaman çıkan haberlerden endemik bitki ve böcek türlerinin yasal olmayan yollarla ülkemiz sınırlarından çıkarılmaya çalışıldığını hepiniz duymuşuzdur. Ülkemizde iklim ve jeomorfolojik yapısının kazandırdığı birçok canlı türü bulunmaktadır. Ülkemiz üzerinde yaşayan bitki ve hayvan türlerinin gen kaynaklarının öncelikle öneminin farkında olunmalı daha sonra da bunlar korunmalıdır. Bakanlık olarak amacımız ilk olarak gen kaynaklarımızın tanınması, değerlerinin bilinmesi ve korunmasına yönelik çalışmalar yapmaktır. '' dedi.
Seminerde; Doğa Koruma ve Sulak Alanlar Şube Müdürü Mehmet Uzuner, Doç. Dr. Cenk Durmuşkahya ve Doç. Dr. Bekir Keskin konu ile ilgili ayrıntılı sunumlar yaptı.
Ülkemizin 7 coğrafi bölgesinin her biri ayrı iklim, flora ve fauna çeşitliliğine sahip olması nedeniyle endemizm oranı ve genetik çeşitlilik oldukça yüksektir. Bu durum ülkemizi genetik kaynaklar açısından bir cazibe merkezi haline getirmiştir.
Biyokaçakçılık her tür için farklı nedenlerle gerçekleştirilmektedir. Soğanlı bitkiler, bazı yılan ve böcek türleri yapılarında bulunan etken maddelerden dolayı yurt dışına izinsiz çıkarılmaktadır. Bu etken maddelerle çalışmalar yapıldıktan sonra ülkeler tarafından patentlenmektedir. Böcekler özellikle yabancı araştırmacılar tarafından bilimsel araştırma, ticaret ya da koleksiyon oluşturma amacıyla ülkemizden toplanıp yurt dışına kaçırılmaktadır. Böcekler antibiyotik direnci ve ekstrem koşullara direnç gibi bazı özellikleri nedeniyle biyoteknolojik çalışmalarda da sıkça kullanılmaktadır. Ayrıca bazı böcekler içerdikleri karmin maddesinden dolayı renklendirici olarak kozmetik, ilaç, gıda ve sanayide kullanılmaktadır. Kelebekler genellikle koleksiyonculara satılmak üzere ticari amaçla kaçırılmaktadır.
Uluslararası sözleşmelerle ülkelerin cansız doğal kaynakları üzerindeki egemenlik haklarının yanında canlı doğal kaynakları (bitkiler, hayvanlar, canlılara ait parçalar, genetik kaynaklar vb.) üzerinde de hakları kabul edilmiştir. Her ülke kendi biyoçeşitliliğini korumakla yükümlüdür. Biyokaçakçılığa karşı uluslararası sözleşmeler; biyolojik çeşitlilik sözleşmesi, Nesli Tehdit Altında Olan Yabani Türlerin Ticaretine İlişkin Sözleşme(CITES), Gıda ve Tarım İçin Bitki Genetik Kaynakları Uluslararası Anlaşması(FAO)'dır.
Biyokaçakcılık ile mücadele etmede alınacak önlemlerin başında ulusal bir doğa müzesi kurularak endemik türlerimizin tanımlanması ve patentlenmesi gerekmektedir. Vatandaşların bilinçlenmesi için bilgilendirici ve eğitici etkinlikler oluşturularak farkındalık yaratılmadır. Araştırıcıların yasal sınırları belirlenmiş ve tam işbirliği içerisinde çalışmaları teşvik edilmelidir.
Yorum Yazın