Tüketici Hakları Derneği, içinde at yarışı, şans oyunlarının yer aldığı enflasyon sepetine itiraz etti. Çalışanların, emeklilerin mutfağındaki yangını göstermek için '66 üründen oluşan’ yeni bir sepet hazırladı.
Tüketici Hakları Derneği, içinde at yarışı, şans oyunlarının yer aldığı enflasyon sepetine itiraz etti. Çalışanların, emeklilerin mutfağındaki yangını göstermek için '66 üründen oluşan’ yeni bir sepet hazırladı.
Geçen yılın Mart ayı ile bu yılın Mart ayının karşılaştırıldığı sepette devletin resmi rakamları kullanıldı. Ispanak ve karnabaharda yüzde 80’lik, kuru soğanda yüzde 72’lik, lahanada yüzde 45’lik, mercimekte yüzde 32’lik, dana etinde yüzde 27’lik fiyat artışları
dikkat çekti. Temel gıda fiyatlarındaki bu artışa karşın aynı dönemde asgari ücretin yüzde 12, emekli işçi maaşının yüzde 8, emekli memur maaşının yüzde 3 arttığı vurgulandı.
Tüketici Hakları Derneği, Türkiye İstatistik Kurumu verilerine dayanarak ‘halkın gerçek enflasyonunu’ göstermek için 66 üründen oluşan sepet hazırladı. “At yarışlarından, şans oyunlarından arındırılmış halkın gerçek enflasyonu hız kesmiyor. Hem çalışanlar hem emekliler yoksullaştı. Satın alma güçleri düştü” diyen Dernek Başkanı Turhan Çakar, halkın gıda harcamalarından keserek diğer zorunlu harcamaları olan kira, elektrik, yakıt, su, ulaşım ve çocuklarının eğitim masraflarını karşılamaya çalıştığını söyledi.
Halkın yüzde 70’ten fazlasının yoksulluk sınırında; 14 milyon kişinin ise açlık sınırında yaşadığını belirten Çakar, şöyle konuştu:
“EMEKLİ MEMUR MAAŞI YÜZDE 3 ARTTI”
“TÜİK verilerine göre karnabaharda 80.2, zeytinyağında 75.1; ıspanakta 79.7; kuru soğanda 72,5; yeşil soğanda 78.2; pırasada 32.4, , kabakta 67.5, beyaz lahanada 45.1; mercimekte 32.2; dana etinde 27.1; portakalda 28.5, mandalinada 24.8; fındık içinde 134.1, kuru kayısıda 109.5oranında artış olmuştur.
Oysa, Mart 2014 ve Mart 2015 arasında çalışan tüm memurlar ile emekli memur ve öğretmenlerin maaşı yüzde 3 artmıştır. Aynı dönemde emekli işçinin maaşı 8.16; çalışan asgari ücretlinin maaşı ise yüzde 12.18 artmıştır.
Bugün, ülkemizde TÜİK’in açlık ve yoksulluk rakamı ile TÜİK’in eşdeğer hane halkı kullanılabilir gelir rakamlarını karşılaştırdığımızda halkın yüzde yetmişten fazlasının yoksulluk sınırında, 14 milyon dolayında kişinin ise açlık sınırında yaşadığı görülür. Türk-İş’in açlık ve yoksulluk rakamlarını dikkate alırsak; 54 milyon kişinin açlık sınırında, halkın yüzde doksandan fazlasının ise yoksulluk sınırında yaşadığı görülür.
Yaşadığımız şimdiki dönemde, çocuklar, gençler ve halk yeterli ve sağlıklı beslenemediği için çeşitli hastalıklara yakalanmaktadırlar.
Dünyada gıda fiyatları düşerken, Türkiye’de gıda fiyatlarının normal enflasyonun iki katına yakın artış göstermesi, uygulanan tarım ve gıda politikalarının ne kadar yanlış olduğunu, halk için değil, rant için olduğunu göstermektedir.”
Yorum Yazın