Gün ağarmadan yollara düşen, toprağın tavıyla geçimini sağlayan tütün işçilerinin tarladaki bir günlük emeği, teknolojinin hakim olduğu fabrikalara deyim yerindeyse taş çıkarttı. Gün batımına kadar süren zorlu ve meşakkatli sürecin sonunda işçilerin tek umudu, tütün fiyatlarının yükselmesi.
Onlar bir çok romanlarda anlatılan hikayeleriyle kimi zaman yürek burktu kimi zaman da takdire şayan görüldü. Şairlerin dizelerinden ise neredeyse hiç eksilmediler. Bugün emeğin ve meşakkatin simgesi haline gelen tütün işçilerinin sabahın erken saatlerinde başlayan yolculuğu güneşin kızıla çaldığı geç vakitlere kadar sürüyor. Türkiye’nin dört bir yanında toprakla hemhal olan tütün işçilerinin geçim mücadelesi örnek niteliğinde. Adıyaman Yenice köyündeki çiftçiler de sofralarına ekmek getiren tütün işçiliğini, tütünün zorlu ekim sürecini İHA muhabirine anlattı.
ÖNCE İŞ SONRA AŞ
58 yaşındaki Emin Eren, tütünü işçiliğinin genellikle çocukluk yıllarından başladığını belirtti. Yarım asırdır rençberliğin hem zorlu hem de bereketli zamanlarını yaşadıklarını söyleyen Eren, sabaha karşı saat 05.00 ile 07.00 arasında önce sadırları sulayarak kopartıp kasalara dolduruyor ardından sıranın kendilerine gelerek, sıcak köy taplaması, közlenmiş biber, inek sütünden yapılan peynir ve ayranla kahvaltı yapıyorlar. Kahvaltının ardından ise traktörün arkasına takılan römorkun üstünde tıngır mıngır dikim yapılacağı tarlaya doğru yol alıyor. Tarlaya vardıktan sonra su tankerine takılan 50-60 metre uzunluktaki hortumlardan gelen su ile gıç aracılığıyla 15-20 santimlik yuvarlak çukurlar açarak sadırların ekilmesini sağlıyor.
15 SAAT ÇALIŞMANIN KARŞILIĞINDA 12 TL’LİK UMUT
Her gün yaklaşık 15 saat çalışan çiftçiler mecbur oldukları için tütün ektiklerini ifade ediyor. Tütünün geçen sene kilosu 9-10 Türk Lirası olduğunu ifade eden Emin Eren, “Bu sene kısmen daha umutluyuz. İnşallah bu yıl kilosu 10-12 TL olur. Eskiden üretilen tütünü belirli kotalara göre devlet alırken şimdi ise tütün eksperleri aracılığıyla özel firmalar tütünü alıp fiyat biçiyor. Çoğumuz hem şikayetçi hem de memnun. Tütün kotasının kalkması ile özel tütün eksperleri tütünü alıyor. Bu da beraberinde makineleşmeyi getiriyor. Kimi çiftçiler tütün ekme makinesi ile tütün ekerken kimi çiftçiler ise gıç ile tütün ekme alışkanlığını devam ettiriyor” dedi.
Adıyaman'da tütün ile geçimini sağlayan çiftçiler sulu ve susuz olmak üzere iki çeşit tütün ekiyor. Her iki tütün ekiminin sulanması yoğun emek gerektiriyor. Tütünün tohum olarak ekilmesinden sarılıp içilmesine kadar geçen süreci de 55 yaşındaki Osman Eren anlattı.
Osman Eren, "Bizim ektiğimiz tütün susuz tütün. Şubat ayının sonunda tütünün tohumu olan sadırı ekiyoruz. Nisan-Mayıs ayında 15-20 santimetre olan sadırları kopartıp tütün tarlalarına ekiyoruz. Sadırı sadece ekim aşamasında su veriyoruz sonrasında sulamıyoruz. Temmuz ayında 70-80 santimetre boyuna gelen sararan tütünü 2-3 aşamada toplamaya başlıyoruz. Eylül ayında kadar kurutup ambarlara sakladığımız tütünü sulayıp, demetleyip paketliyoruz. Paketlenen tütün koliler halinde özel firmalara teslim ediyoruz. Tütün firmaları tütünü işleyip TEKEL tütünü olan paket tütünü olarak piyasaya sürüyor" dedi.
Öte yandan, tütünün 8-9 aylık meşakkatli emek gerektiren yolculuğunu anlatan Osman Eren, “Mecburiyetten bu işi yapıyoruz. İmkanlar olsa zaten bu kadar zahmete bu kadar az parayla katlanmayız” diye konuştu.
Yorum Yazın