Balıkesir Zeytin ve Zeytinyağı Tanıtım Grubu Başkanı Mehmet Hakkı Semerci, zeytinyağının imalatını ve ticaretini yapan firmaların geçen sezona ilişkin maliyet rakamlarının kilo başına 20 lira civarında olduğunu, bu yüzden yüksek seyreden fiyatların hem iç tüketimi hem ihracatı hem de üreticiyi vurduğunu söyledi.
Semerci, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2015-2016 zeytin hasat yılı döneminde, Edremit Körfezi'nde son derece verimli ve kaliteli zeytinyağlarının üretildiğini hatırlattı.
O dönemde, yaklaşık 20 bin tonluk kaliteli zeytinyağı üretimiyle bölgelerinin sektörde önemli bir yer aldığını vurgulayan Semerci, "Ancak, geçen sezon başındaki yüksek fiyatlar, üreticiyi daha yüksek fiyat beklentisi içine soktu. Böyle olunca da önemli miktarda ürün, üreticilerin elinde kaldı. 18 lira gibi bir taban fiyat açıklanması, bu işin ticaretini yapanların zeytin alım fiyatlarını yüksek fiyatla sunmasına sebep oldu ayrıca bu durum, üreticiyi 20-25 lira gibi fiyat beklentisi içine soktu. Hal böyle olunca, önemli miktarda ürün halen üreticinin elinde bulunuyor. İleride farklılıklar olabileceğini düşünen üretici, ürününü satmadı. Biz, bu işin ticaretini yapanlar olarak da bu hataya düştük. Bugün raflardaki fiyatların düşmemesinin en önemli sebebi budur." diye konuştu.
"İHRACAT İMKANINI NEREDEYSE SIFIRA İNDİRDİ"
Semerci, zeytinyağı ticaretinde ürünün maliyet rakamlarının çok yüksek olduğuna işaret ederek, "Bu işin imalatını, ticaretini yapan firmaların maliyet rakamları, kilo başına yaklaşık 20 lira civarında. Bir fiyat belirlenirken, dünyadaki diğer üretim yapan ülkelerin fiyatlarıyla en azından yakın olmak zorundasınız ama en fazla 4 avro civarında dünyada sızma zeytinyağı fiyatları varken, 7 avro civarında bir fiyat açıklamamız ve bu fiyattan talep edilmesi, yağımızın ihracat imkanını neredeyse sıfıra indirdi." değerlendirmesinde bulundu.
Geçen yıl hasat edilen zeytinyağı stoklarının eritilememesi nedeniyle firmaların yüksek fiyatla aldıkları yağı, yüksek fiyatla satmak zorunda kaldıklarını ifade eden Semerci, bu yıl zeytinyağının 12 liraya üreticilerden alındığını belirtti.
"YÜKSEK FİYATLAR, TÜKETİCİYİ ZEYTİNYAĞINDAN UZAKLAŞTIRDI"
Semerci, tüketici açısından da durumun iç açıcı olmadığını ifade ederek, şöyle devam etti:
"Daha önce 5 kiloluk tenekesini 60-80 lira civarında bir fiyatla aldığı zeytinyağını 110-120 lira gibi bir fiyatla rafta görmesi, tüketiciyi zeytinyağından uzaklaştırdı. En büyük zararı, yüksek fiyat bekleyerek üretici kendi kendine verdi. Biz bu tehlikeyi, geçtiğimiz yılın aralık ayında ve bu yılın ocak ayında, basın kuruluşları vasıtasıyla ilgililere anlattığımız zaman, 'Bu fiyatlar tüketimi azaltır. Bizim en büyük problemimiz tüketimdir. Bu yağı önce biz ülkemiz içinde tüketmeliyiz' şeklinde sözlerimiz yanlış değerlendirildi. Neredeyse zeytinyağına ihanet eder pozisyona sokulduk ama gerçeğin ne olduğu, bugün önümüzdeki tabloda mevcuttur. Bugün üreticinin elinden 12 liraya sızma zeytinyağı çıkıyor hatta bu rakama bile çok büyük firmalar alıcı değiller ama bu yağı rafta 20 liraya görüyorsunuz. Neden bu fiyat böyle? Çünkü bu işin ticaretini yapan insanlara bu yağın maliyeti 20 lira civarındaydı. Firmalar önce elindekini satacak, sonra ucuz alacak ve ucuz satacak ama üretici, elindeki yağı geçtiğimiz yıl yüksek fiyatla almış. Şimdi elindeki yağı bile satamıyorlar çünkü tüketici, yüksek fiyatlardan dolayı zeytinyağından uzaklaştı."
Yeni zeytin hasat sezonuna, yine çok yüksek bir ürün beklentisi içinde olduklarını dile getiren Semerci, "Belki bu 20 bin ton zeytinyağı üretimi anlamında olmayacak ama en az 15 bin tonlar civarında bekliyoruz. Akılcı politikalar ile bu sıkıntının aşılabileceğini düşünüyorum." ifadelerini kullandı.
BÖLGENİN ZEYTİNYAĞI İHRACATI 5 AYDA 20 BİN TONDAN 8-8,5 TONA DÜŞTÜ
Semerci, bölgeden yapılan zeytinyağı ihracatındaki düşüşe dikkati çekerek, "İhracat konusunda çok çarpıcı bir rakam vermek istiyorum; geçtiğimiz sene nisan ayı başına kadar İhracatçılar Birliğinin bize bildirdiği, zeytinyağı ihracat rakamı 20 bin ton iken bu yıl aynı nisan ayına kadar yapılan ihracatımız ise sadece 8-8,5 tondur. Uluslararası piyasalar ile organize olamamamızın bedelini, bugün bütün sektör ödemektedir. Umarım, akılcı ve dengeli girişimlerle bu sezon iyi bir biçimde geçer." diye konuştu.
Zeytinyağının, satmak için stoklanarak üretildiği yıldan sonraki yıla devredilmemesi gerektiğine de değinen Semerci, şunları kaydetti:
"Zeytinyağı, iyi şartlarda muhafaza edilmezse, üreticinin elindeki yağ zamanında aktarılmazsa, hijyen şartları sağlanmazsa belirli derecedeki depolarda muhafaza edilmezse maalesef milli servet, çok ciddi anlamda heba edilmiş olur. O güzelim zeytinyağları, bizim rafinelik dediğimiz ikinci, üçüncü kaliteye düşüyor ve fiyat olarak da zarar ediliyor. Asgari ücret alan bir vatandaşın, ayda 120 lira gibi bir bütçeyi zeytinyağına ayırması oldukça güç. Belki 80 lirayı ayırabilirsiniz, ama rakamlar yükseldikçe, iç tüketimin önemli miktarlarda düştüğünü görüyoruz. Bu ülkenin çocuklarının sağlıklı olması için ülkemizin sağlık harcamalarına daha az bütçe ayırabilmesi için zeytinyağı kullanımının artması gerekmektedir. Umarız, ihracat imkanımızın önü bu yıl kapanmaz ve sıkıntılarımız giderilir."
Yorum Yazın