Yeditepe Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Metin Turan, Covid-19 pandemisi sürecinin tarımda yeni tekniklerin ve modellerin devreye alınmasının önemini ve tarım işletmeciliğinin gerekliliğini bir kez daha ortaya koyduğunu söyledi
Tarımda dışa bağımlılığı azaltmak için bilimsel tarım adına çalışmalar yapan Yeditepe Üniversitesi öğretim üyeleri Prof. Dr. Metin Turan ve Dr. Öğr. Üyesi Sanem Argın, tarımı yeniden canlandıracak işbirliklerini anlattı
Covid-19 pandemisi, ülkelerin kendi kaynaklarını etkin kullanmasının, tarımsal planlamanın ve sürdürülebilir tarım yönetiminin önemini bir kez daha ortaya koydu. Ülkeler, tarımsal üretimde dışa bağımlılığı azaltma ve kendine yeten ülke olma yönündeki politikaları yeniden gündemlerine aldı.
Türkiye’de bilimsel tarım alanında yaptığı çalışmalarla tanınan Yeditepe Üniversitesi Genetik ve Biyomühendislik Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Metin Turan ve Tarım Ticareti ve İşletmeciliği Bölümü Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Sanem Argın, tarımsal üretimde verimliliğinin arttırılması amacıyla üniversitenin verdiği bilimsel danışmanlık hizmetlerine ilişkin bilgiler aktardı.
Acil Tedbir Alınmalı
Türkiye’nin tohum, gübre ve zirai mücadele ürünleri konusunda yüzde 80 dışa bağımlı olduğunu anımsatan Prof. Dr. Metin Turan, “Kendine yeten ülke potansiyelinde olmasına rağmen ülkemizin, tarımsal üretim açısından yetersiz noktada bulunmasının temel nedeni tarımsal planlama ve pazar dengesinin bilimsel süreçlerle yönetilememesidir. Sürecin bu yönüyle acil eylem planı olarak ele alınarak planlamanın yapılmaması durumunda tarımsal üretimi önümüzdeki yıllarda yapabilen işletme önemli ölçüde azalacaktır” dedi.
Geleneksel Modellerin Şansı Kalmadı
Tarımsal üretimde verimliliğin nitelikli insan ve işletmelerin varlığı ile mümkün olduğuna işaret eden Prof. Dr. Turan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Tarımsal üretimin, belli bir yaşın (ülkemizde 60 yaş ve üzeri) üzerinde olan insanların geleneksel olarak yürüttüğü bir süreç olmaktan çıkarılıp bilimsel verilere dayalı, izlenebilir yöntemlerle çağın gereğine uygun modellerin kullanıldığı bir sektör haline gelmesi gerekir. Bunun için de genç ve eğitimli insanlara bu sektörde ihtiyaç vardır. Özellikle Covid-19 süreci tarımın geleneksel modeller ile sürdürülme şansının olmadığını göstermiştir. Tarımda yeni tekniklerin ve modellerin devreye alınmasının önemi ve tarım işletmeciliğinin gerekliliği ortaya çıkmıştır.”
Çok Kapsamlı Danışmanlık
Prof. Dr. Metin Turan, Yeditepe Üniversitesi’nin hem ulusal hem de uluslararası alanda tarımsal üretime proje ve işletme bazında hizmet verdiğini belirterek bu hizmetlerin çevre ve ekoloji, bitki besleme, biyolojik mücadele, tohum ıslahı, arazi ıslahı, arazi planlaması, atık yönetimi, tarımsal bilişim, tarımsal pazarlama ve tarım politikaları alanlarını kapsadığını ifade etti. Prof. Dr. Turan, işletmelerin mevcut sorunlarına modern tarımsal anlayışla, çevre dostu çözümler sunduklarını kaydetti.
Avrupa Ülkelerine Organik Gübre İhracatı
Yeditepe Üniversitesi’nde iyi tarım uygulamaları ve organik tarım konusunda, ulusal ve uluslararası düzeyde tescili olan 40’ı aşkın ürün geliştirdiklerini anımsatan Prof. Dr. Metin Turan, dünyada ve Avrupa Birliği’nde tescil ve sertifikasyona sahip ürünleri ile Avrupa ülkelerine organik gübre ihracatı yapabilen bir konuma geldiklerini belirtti. Prof. Dr. Turan, özellikle son yıllarda meydana gelen biyoçeşitliliğin azalması ve küresel ısınmaya bağlı sorunların çözümünde geliştirdikleri teknolojilerin önemini vurguladı.
Bilimsel Tarım için Örnek İşbirliği
Türkiye’nin yerel kaynakların etkin kullanımı ve sürdürülebilirliği politikası gereği Yeditepe Üniversitesi, geçtiğimiz aylarda, Büyükçekmece Belediyesi’yle ilçe topraklarında yapılan tarımın bilimsel zeminde yürütülmesi için işbirliği protokolü imzaladı. Bu işbirliği, hem Büyükçekmece Belediyesi’ne ait alanların, hem de ilçedeki çiftçilerin şahsi işletmelerinin sürdürülebilir işletmelere dönüştürülmesi amacını taşıyor. Dr. Öğr. Üyesi Sanem Argın, işbirliği kapsamında mevcut tarımsal alanlara SWOT analizi yaparak işletmelerin üretim planlaması ve pazarlama ağının oluşturulmasını sağladıklarını ifade etti. Arazilerin niteliğine uygun olan meyve ve sebze seçimlerini gerçekleştirdiklerini anlatan Argın, bölgeye uygun tıbbi ve aromatik bitkiler ile coğrafi işaretli bitkiler (Celaliye bamyası ve Topatan kavunu gibi) yetiştirilmesi için alanlar önerdiklerini ve işletmelerin dönemsel üretimlerini planladıklarını kaydetti.
Üretici de Tüketici de Memnun Kalacak
Proje kapsamında bugüne kadar verdikleri bilimsel ve teknik destek sayesinde üreticinin üretim sırasında yaşadığı önemli kayıpların önüne geçildiğini vurgulayan Argın, tüketici açısından ise kabul edilebilir, kaliteli ürünlerin üretildiğini anlattı. Projeyle ilçede, kooperatif anlayışının işler hale geleceğini ve üreticinin doğrudan tüketici ile buluşturulacağını kaydeden Argın, böylece üreticinin gelir seviyesi artarken tüketicinin de daha kaliteli ürünü ucuza temin etmesinin yolunun açılacağını söyledi. “Bu işbirliği sayesinde Büyükçekmece ilçesi kent tarımının güzel bir örneği olmuştur” diyen Argın, şunları söyledi:
“Üreticilere ihtiyaç duydukları gübreleme, biyolojik mücadele ve sulama konularında destek vermekteyiz. Belediye ise üreticilere doğrudan destek olabilmek için bünyesinde üreticilerin ücretsiz yararlanabilecekleri bir toprak analiz laboratuvarı kurulum projesi başlatmıştır. Ayrıca ürünlerin doğrudan tüketici ile buluşturulması amacıyla ilçe ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi bünyesinde satış noktalarının oluşturulmasına karar verilmiştir.”
Genç Girişimciler Tarıma Yöneliyor
Dr. Öğr. Üyesi Sanem Argın, bu danışmanlık hizmeti ile üreticilerin hangi dönem hangi ürünleri üretebilecekleri ve ne kadar gelir elde edebileceklerinin de ortaya konduğunu belirterek “Gelirlerin garanti altına alınması mevcut üreticiler yanında genç iştirakçilerin de tarıma yönelimini sağlamıştır. Özellikle üniversite mezunu bireylerin tarımsal girişimci ruhuna önemli katkılar sağlanmış, genç girişimcilerin tarımı bir iş kolu olarak görmelerine vesile olmuştur” dedi.
Yorum Yazın