Türkiye'de tarım alanında 50'nin üzerinde destekleme kalemi olduğuna işaret eden Çelik, "Önümüzdeki yıl için bazı hazırlıklarımız var. Bu destekleri 4 ana başlıkta olacak şekilde bazı düzenlemeler yaptık ve hayvancılığa ağırlık verdik. Hayvancılıkta önümüzdeki yıl buzağı desteği üzerine bina edilmiş bir destekleme politikasını yürürlüğe koyacağız. Amaç hayvan varlığını artırmak olduğu için bunun da yolu buzağı üretiminden ve korunmasından geçiyor." diye konuştu.
Çelik, desteklerle ilgili taleplerin farklılık gösterdiğini dile getirerek, önümüzdeki dönem gerek hayvancılık gerekse bitkisel üretim desteklerinde önemli değişiklikler olacağını, havza bazlı üretime geçileceğini ve destek kalemlerinin bu üretim planlamasında farklılık göstereceğini söyledi.
Türkiye'nin ihtiyaçları, su kaynakları dikkate alınarak desteklerin bazı ürünlerde ve bazı bölgelerde yoğunlaşacağını bildiren Çelik, "Yaz boyu Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı olarak çok yoğun bir çalışma içinde olacağız ve ağustos sonu itibarıyla bütün bu geleceğe dönük destek politikalarını ayrıntılı bir şekilde kamuoyuyla paylaşacağız." dedi.
"TİGEM, damızlık üretiminde özel sektörle iş birliği içinde olacak"
"Damızlık üretimi, fabrika yapmak demektir" ifadesini kullanan Çelik, "Siz eğer fabrika yapmaz, hazır ürün kullanmaya devam ederseniz sürekli ithalat yapacaksınız demektir. Eğer damızlık üretimi yapmazsanız sürekli hayvan ithalatıyla karşı karşıya kalırsınız. TİGEM ve özel sektör ciddi bir iş birliği içinde olacak. Yoğun şekilde yurt dışından gelecek olan damızlık materyallerini burada yaygınlaştırarak kendi damızlık fabrikamızı yapacaklar." değerlendirmesinde bulundu.
"184 ova dokunulmazlığa kavuşacak"
Çelik, tarımsal alanlarının çok iyi korunması gerektiğini vurgulayarak, bunun için yeni bir adım atacaklarını ve 184 ovanın "tarımsal sit alanı" olarak ilan edileceğini söyledi.
Böylece genişçe bir alanın dokunulmazlığa kavuşması gibi bir tabloyu oluşturacaklarını anlatan Çelik, söz konusu çalışmayı son aşamaya getirdiklerini, Bakanlar Kurulu'na bu alanların korunmasıyla ilgili düzenlemeyi sunacaklarını kaydetti. Çelik, buraların tarımsal amaç dışında kullanılmasının söz konusu olmayacağını belirtti.
"Sudan'a bir ziyaretimiz olacak"
Bakan Çelik, gelişmiş ülkelerin ağırlıklı olarak Afrika'da uzun süreli tarım amaçlı arazi kiraladıklarına dikkati çekerek, Türkiye'nin de bu imkândan yararlanması gerektiğini dile getirdi.
Sudan'da arazi kiralama konusunda girişimlerinin olduğunu ifade eden Çelik, geçen günlerde Sudan'dan üst düzey yetkililerin Türkiye'ye ziyarette bulunduğunu ve bu konuda iş birliğine çok sıcak baktıklarını bildirdi.
Çelik, Sudan'a bir ziyaretlerinin olacağını belirterek, "Kamu olarak belki TİGEM orada küçük bir alanı işletebilir, ama alanın büyük bölümü özel sektör tarafından işletilsin diye bu girişimlerimiz olacak." dedi.
"Atıl araziler, kiralama yöntemiyle tarıma kazandırılacak"
Bunun yanında, Türkiye'deki atıl arazilerin ekilmesi ve tarıma kazandırılmasıyla ilgili olarak da yasal düzenlemeye ihtiyaç bulunduğunu anlatan Çelik, "O yasal düzenlemeyi yapacağız. Bu mülkün sahibi 78 milyon. 'Yer benim, tapu benim, o halde yüzlerce dönüm yeri boş saklarım' gibi bir yaklaşımın günümüz dünyasında doğru olmayacağı inancıyla mutlak suretle ekilerek, onların kira bedellerinin mevsimsel olarak kişilerin hesaplarına yatırılması sağlanacak." diye konuştu.
Çelik, bugüne kadar yaptıkları ve gelecekte yapacakları çalışmaları, vatandaşların sorunlarını dinleyerek planladıklarını belirterek, 6 aylık dönemde araziden aldıkları tüm bilgilerin değerlendirildiğini ve yapılan düzenlemelerle hayata geçirildiğini bildirdi. Bunlar arasında attıkları en önemli adımın işletme bazlı idari yapıyı kurmak olduğunu dile getiren Çelik, şu anda 16 bin Bakanlık çalışanının işletme bazlı Türkiye'nin dört bir yanındaki bitkisel üretim alanlarının en verimli şekilde değerlendirilmesi noktasında envanter tuttuğunu ve danışmanlık yaptığını kaydetti.
Yorum Yazın