Türkiye Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Merkez Birliği'nin düzenlediği ''2015 Yılı Eğitim ve İstişare Toplantısı'' Antalya'da başladı.
Teknik personeli İdari ve mali konularda eğitim altığı toplantıda ön plana çıkan konu başlığı yüksek verimlilik için genetik ıslah çalışmaları oldu.
Türkiye Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Merkez Birliği (TÜDKİYEB) Genel Başkanı Prof. Dr. Veysel Ayhan, küçükbaş hayvan yetiştiriciliğinde kat edilecek uzun bir yol olmasına rağmen, son yıllarda yapılan çalışmalarla umut verici bir noktaya gelindiğini kaydetti.
Prof. Dr. Ayhan İl birlik başkanlarına yaptığı sunumda, Türkiye'de koyun ve keçi varlığının 1990'lı yıllarda azaldığını, son yıllarda verilen desteklerle küçük ve büyükbaş hayvan sayısının artarak hayvancılıkta bir tünele girildiğini ve ışığın göründüğünü söyledi. Açıklamasında örgütlenmenin tarım için çok önemli olduğunu vurgulayan Ayhan ''Teorik anlamda, hayvancılıkta başarılı olmak için çok iyi bir ırk, iyi bir işletme yönetimi, bakım, besleme, sağlık koşullarına dikkat etme, pazarlama olmazsa olmaz olarak değerlendirilir. Ülke olarak küçükbaş hayvancılıkta ciddi olarak ihmal ettiğimiz bir faktör vardı oda üreticilerin örgütlenmesi'' dedi.
Gelişmiş ülkelerde 200 yıl önce damızlık koyun keçi yetiştirici birlikleri kurulurken, ülkemizde 2003'ten itibaren illerde koyun keçi yetiştirici birliklerinin kurulmaya başlandığını belirten Prof.Dr. Ayhan ''2006 yılında da Türkiye Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Merkez Birliği kurulmuştur. 80 İlde bulunan birliklerimiz, damızlık nitelikte koyun ve keçi yetiştiricilerinin üye olmaları, bunların eğitilmeleri, bakanlığımızın vermiş olduğu desteklerde aracılık rolünü üstlenmek, illerde merayla, ormanla, sağlıkla ve daha da önemlisi ıslahla ilgili konularda gerçek anlamda koyun keçi yetiştiricilerinin eli, ayağı, gözü, kulağı olma noktasında faaliyetler gösteriyor. Geç örgütlendik ama sanıyorum treni kaçırmadık'' şeklinde konuştu.
BİRLİKLERİMİZ YETİŞTİRİCİLERE YOL GÖSTERİYOR
Türkiye genelinde 26 adet koyun ırkı 6 adet keçi ırkı olduğunu söyleyen Prof. Dr. Ayhan şöyle devam etti; ''Bölgelerde, o bölgeye uygun ırkımız, buna bağlı olarak da kültür, pazar oluşmuş. 30 milyon koyunun her yıl en az yüzde 20'si kesiliyor. Şimdi damak alışkanlığında bir canlanma ve buna bağlı talep var. Şu an mesela Anadolu'da koyun sütü yok satıyor. Tüketimde tercih edilmesi, sektörde canlılığı gündeme getirdi. Birliklerin, bakanlığın, yetiştiricilerimizin bu işe gerekli önemi vermeleri sayesinde, "Küçükbaş hayvan yetiştiricisiyim, işletme sahibiyim ve bu işi de sonuna kadar devam ettireceğim" diyen bir kitle oluştu. Yetiştirici bakıyor, ilinde birlik kurulmuş, kendisine yol gösteren teknik elemanı var, sorunlarını ilgili mercilere taşıma imkanları var.''
ISLAH ÇALIŞMALARI BİLİNÇLİ ŞEKİLDE DEVAM ETTİRİLMELİ
Soru cevap bölümünden sonra söz alan İzmir İli Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı Özer Türer ise Aile çiftçiliği ve Küçük işletmelerin önemine vurgu yaptı. Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliklerinin kurulmasıyla 10 yıldan kısa bir sürede ıslah çalışmalarının hız kazandığını bugün 65 ilde 1 milyonun üzerinde küçükbaş hayvanın ıslah Halk Elinde Islah projeleriyle koruma altına alındığını kaydetti. Koyun ve keçi eti ile sütünün yalnızca Türkiye'de değil Avrupa başta olmak üzere tüm dünyada günden güne daha fazla talep gördüğünü ifade eden Türer; ' 'Avrupa Birliği'nin temel sağlık stratejisi; ''Sağlıklı bitki, sağlıklı hayvan ve sağlıklı insan'' şeklinde özetlenebilir. Türkiye bu konuda şanslı çünkü koyun keçi yetiştiriciliği hala büyük oranda geleneksel ve doğal şekilde yapılmakta. Merada otlayan hayvanlarımız %95'in üzerinde bir oranda organik. Sertifikası olmasa dahi bu bir gerçek. Bu durumu yetiştiricimizi bilinçlendirerek büyük bir fırsata, rekabet avantajına çevirebiliriz. Otlayan, gezen, özgür hayvanların et ve sütü yakın gelecekte büyük talep görecek. Avrupa artık domuz etinden kaçıyor. Kararlı ve devamlılık arz eden ıslah çalışmaları ile örneğin bir Saanen keçisinden yılda 1000-1200 LT süt, kuzularımızdan daha yüksek karkas verimi elde etmek mümkün.
ÇOBANLAR DEĞER VE GÜCÜNÜN FARKINA VARACAK!
İzmir İli Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği'nin tüm Türkiye'deki birliklere örnek teşkil edecek çalışmalara imza attığını söyleyen Türer , ''2003 yılında kurulan İzmir İli Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği, özellikle 2008 yılı itibariyle izlediği rota sonrası Türkiye'de diğer yetiştirici birliklerine örnek teşkil edecek çalışmalara imza atmıştır.'' dedi. Türkiye 'de küçükbaş hayvancılık alanında; Sürdürülebilir-modern üretim ve yüksek verimliliği hedefleyen bir bakış açısıyla üyeleri ile el ele veren İzmir Birliğin; tarım danışmanlığı, ıslah çalışmaları, hastalıklarla mücadele ve koyun-keçi sütünü soğuk zincirde toplayarak sektör ve üretici adına artı değer meydana getirdiğini söyleyen Türer, İzmir'de bulunan küçükbaş hayvan varlığının yüzde 80'inden fazlasını kayıt altına alan Birliğin yaptığı çalışmalarla; çoban ve küçükbaş hayvan yetiştiricilerini hak ettiği statüye kavuşturmak için gayret ettiklerini sözlerine ekledi.
Yorum Yazın