TZOB Genel Başkanı Bayraktar: “Gıda enflasyonunu önlemek için üreticinin içinde olmadığı hiçbir plan, program ve önlem işe yaramaz. Bunu iyi görmek zorundayız”
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Şubat ayında üretici ve market arasındaki fiyat farklarını ve tarım sektöründe yaşanan son gelişmeleri değerlendirdi.
Şubat ayında üretici ile market arasındaki fiyat farkının en fazla yüzde 306,29 ile kabakta olduğunu belirten Bayraktar, fiyat değişimlerini şöyle değerlendirdi:
“Kabaktaki fiyat artışını elma yüzde 287,89, maydanoz yüzde 263,50, kuru soğan yüzde 242,16, domates yüzde 233,02, limon yüzde 223,85, ıspanak yüzde 217,42, portakal yüzde 213,98, kuru fasulye yüzde 211,95, sivribiber yüzde 205,31, salatalık yüzde 205,09 ve yeşil mercimek yüzde 203,52 ile takip etti.
Şubat ayında kabakta üretici market fiyat farkı yüzde 300’ün üzerindeyken, 11 üründe fiyat farkı yüzde 200’ün üzerinde gerçekleşti.
Kabak 4,1 kat, elma 3,9 kat, maydanoz 3,6 kat, kuru soğan 3,4 kat, domates 3,3 kat, limon ve ıspanak 3,2 kat, portakal, kuru fasulye, sivri biber ve salatalık 3,1 kat, yeşil mercimek ve nohut 3 kat fazlaya tüketiciye satıldı.
Üreticide 4 lira 38 kuruş olan kabak 17 lira 78 kuruşa, 2 lira olan elma 7 lira 76 kuruşa, 1 lira 29 kuruş olan maydanoz 4 lira 68 kuruşa, 68 kuruş olan kuru soğan 2 lira 33 kuruşa, 4 lira 44 kuruş olan domates 14 lira 78 kuruşa, 2 lira 25 kuruş olan limon 7 lira 29 kuruşa tüketiciye satıldı.
Şubat ayında markette 42 ürünün 24’ünde fiyat artışı, 18’inde fiyat azalışı görüldü.”
Şubat ayında markette en fazla artan ürün yüzde 64,58 ile karnabahar olduğunu açıklayan Bayraktar, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Karnabahardaki fiyat artışını yüzde 39,34 ile marul, yüzde 32,53 ile yeşil soğan, yüzde 32,06 ile domates, yüzde 26,64 ile portakal, yüzde 23,46 ile ıspanak, yüzde 23,01 ile kabak takip etti.
Markette fiyatı en çok azalan ürün ise yüzde 19,03 ile maydanoz oldu. Maydanozdaki fiyat düşüşünü yüzde 11,74 ile elma, yüzde 9,72 ile yeşil mercimek, yüzde 8,15 ile nohut, yüzde 7,64 ile beyaz peynir izledi.
Şubat ayında üreticide 34 ürününün 15’inde fiyat artışı olurken, 9’unda fiyat düşüşü görüldü. 10 üründe ise fiyat değişimi olmadı.
Üretici fiyatlarında havuç, elma, kuru fasulye, nohut, kırmızı mercimek, yeşil mercimek, pirinç, kuru üzüm, kuru incir, zeytinyağında fiyat değişimi olmadı. Şubat ayında üreticide fiyatı en çok düşen ürün yüzde 54,51 ile maydanozda görüldü.
Maydanozdaki fiyat düşüşünü yüzde 34,90 ile patlıcan, yüzde 24,70 ile kabak, yüzde 20,59 ile sivribiber, yüzde 19,71 ile salatalık, yüzde 10,53 ile mandalina, yüzde 6,58 domates izledi.
Üreticide en fazla fiyat artışı yüzde 75,48 ile maruldu görüldü. Maruldaki fiyat artışını yüzde 58,63 ile yeşil soğan, yüzde 56,13 ile portakal, yüzde 41 ile karnabahar, yüzde 23,39 ile beyaz lahana, yüzde 12,50 ile limon takip etti.
Yaptığımız tespitlere göre, şubat ayında fiyatı en fazla artan ürün, marketlerde karnabahar, üreticilerde marul olurken, marketlerde ve üreticide fiyatı en fazla düşen ürün maydanoz oldu.
Şubat ayında, üretici fiyatlarında marul, yeşil soğan, portakal, karnabahar, beyaz lahana, limon fiyat artışında ilk sıraları aldılar.”
Bayraktar, şubat ayında yaşanan fiyat değişimlerinin sebeplerini ise şöyle değerlendirdi:
“Üreticide fiyat artışının en fazla görüldüğü marul, örtü altı üretimden sağlanmakta olup, fiyatta özellikle son bir ayda görülen fide fiyatlarındaki yüzde 70’e varan artışlarının yanı sıra arzın düşük oluşu etkili olmuştur. Yeşil soğanda da arzdaki azalma fiyatların yükselmesine neden olmuştur.
Portakal ve limonda piyasada hareketlilik yaşanmaktadır. Talep artışının yanı sıra ürün arzındaki azalma fiyatların artmasına neden olmuştur.
Kış sebzelerinden; karnabahar, beyaz lahana, pırasada hasadın sonuna gelinmesiyle ürün arzı azalmıştır. Bu durum fiyatları yukarı yönlü etkilemektedir.
Kuru soğanda piyasalar biraz hareketlenmiş olmasına rağmen fiyatlarda çok az bir artış görülmüştür. Kuru soğanda bu sezon rekolte yüksektir. Sandıklı bölgesinde ise kuru soğanda alıcı bulunmadığından soğan tarlada kalmıştır.
Fiyatı düşen ürünlere baktığımızda, en fazla düşüş maydanozda görülmüştür. Maydanoz, patlıcan, sivri biber, kabak, salatalık ve domateste ocak ayındaki olumsuz hava koşulları nedeniyle fiyatlar fazla artmıştır. Fiyatlardaki aşırı yükseliş talepte düşüşe neden olmuştur. Şubat ayında görülen talepteki azalmayla birlikte ürünlerin fiyatları da düşmüştür. Bununla birlikte Şubat ayı sonunda başlayan Rusya-Ukrayna savaşı ne yazık ki tüm dünyayı etkiledi. Rusya-Ukrayna savaşı ülkemizde de özellikle yaş meyve sebze fiyatlarını aşağıya çekti. Bu ülkelere yaş meyve sebze ihracatı yapılamaması nedeniyle ürünler iç piyasaya yönlenmiş ve artan arz miktarıyla birlikte üretici fiyatları düşmüştür.
Mandalinada ise hasadın sonuna gelinmesi fiyatları bir miktar etkilemiştir.”
“Tarımda milli seferberlik ilan edilmeli, elimizde ne varsa ne yoksa bitkisel ve hayvansal üretim için kullanmalıyız”
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Bayraktar, açıklamasına tarım sektöründe yaşanan son gelişmeleri değerlendirerek devam etti:
“Uluslararası bir kriz ve pandemi döneminden geçtiğimiz bu günlerde yurtiçi ürün fiyatları artarken, tüketimin karşılanabilmesi için, çok fazla yükselen dünya fiyatlarından, artan miktarlarda tarımsal ürün ithalatı yapmamız kaçınılmaz hale geldi. Yüksek fiyattan yapılan ithalat ve yurtiçi ürün fiyatlarının artması da, zaten yüksek seyreden gıda enflasyonunu daha da artırdı.
Üretimi artırmaktan başka çaremiz yoktur. Üretimi artırmak için tarım sektöründe pozitif ayrımcılık istiyoruz. Tarım sektörünün yapısal sorunları, plansız üretim, üretimde yaşanan kuraklık ve diğer doğal afetler başta olmak üzere büyük riskler ve üreticilerin gelir garantisinin olmaması, aşırı artan gübre, mazot, zirai alet, ilaç, tohum, işçilik maliyetleri, bitkisel ve hayvansal ürün ithalatı üretimi zorlaştırıyor.
Üretimi artırmak için üreticinin desteklenmesi, maliyetlerin düşürülmesi, yapısal sorunlarının çözülmesi, ithalatın önlenmesi önemlidir. Gıda enflasyonunu önlemek için üreticinin içinde olmadığı hiçbir plan, program ve önlem işe yaramaz. Bunu iyi görmek zorundayız.
Hububat, bakliyat ve yağlı tohumlarda dünya fiyatları aşırı yükseliyor. (Örneğin, TMO’nun ekmeklik buğday ihalesinde ilk teklifler 7bin TL/tona (500 dolar/tona) dayanmıştır.) Bu ürünlerde arz sorunumuz var. Stoklarımız bittiğinde ne yapacağız? Ekmeği kaç liradan yiyeceğiz? Ayçiçeği yağını kaç liradan tüketeceğiz? Buradan sesleniyorum, vakit kaybetmeden tarımda milli seferberlik ilan edilmeli, elimizde ne varsa ne yoksa bitkisel ve hayvansal üretim için kullanmalıyız. Bu ülkede ekilmedik bir karış arazi bırakmamalıyız. Türk tarımı kullanamadığı potansiyeline erişmek zorundadır. Üretebildiğimiz kadar güçlü olduğumuzu unutmayalım.”
“Rusya ve Ukrayna arasında yaşanan kriz nedeniyle yaş sebze ve meyve üretici fiyatları olumsuz etkilenmeye başladı”
Bayraktar, yaş sebze ve meyve üretici fiyatlarının Rusya ve Ukrayna arasında yaşanan kriz nedeniyle olumsuz yönde etkilendiğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Şubat ayında üretici fiyat değişimi son 5 gün için değerlendirildiğinde;
Üretici fiyatlarında 34 ürünün 13’ünde düşüş yaşandığı görüldü. Yaş sebze ve meyve fiyatlarında görülen bu düşüş yüzde 50’lere vardı. Kabakta yüzde 50, domateste yüzde 30, sivri biberde yüzde 28, maydanozda yüzde 19, limonda yüzde 16, patateste yüzde 11 oranında düşüş yaşandı.
Kabak başta olmak üzere domates, sivri biber, maydanoz, limon, patlıcan, patates gibi yaş sebze ve meyvelerdeki fiyat düşüşlerinde, Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle önemli ihracat merkezimiz olan bu ülkelere ürün gönderilememesi etkili oldu. Ürünler ihracata gönderilemeyince iç piyasaya yönlendirildi. İç piyasadaki arzın artmasıyla birlikte üretici fiyatları düştü.
Rusya, Ukrayna ve Belarus yaş sebze ve meyve ihracatımızda önemli ülkelerdir. Savaş çıkınca kapıların kapanmasıyla tırlar yolda kaldı. Bu ülkelerle olan ihracatımız tıkandı. Yaş sebze ve meyve ihracatının düşmesi üretimimizi düşürür. Üreticinin üretimi bırakması birkaç ay sonra yaş sebze ve meyve fiyatlarının aşırı bir şekilde artmasına neden olur. Acil olarak alternatif pazarlara yönelmeli, ihracatın açılması için gereken tedbirler alınmalıdır.”
Kaynak:Tarım Pusulası
Yorum Yazın