Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, arz fazlası sütün süt tozuna dönüştürülmesi konusundaki çalışmalara başlanıldığını ve Et ve Süt Kurumu'nun bu amaçla önümüzdeki hafta itibariyle biri İç Anadolu ve biri de Ege'de olmak üzere iki merkezde alım yapmak suretiyle üreticilerin taleplerini karşılayacağını söyledi.
EXPO 2016 Antalya Ajansı Yönetim Kurulu Toplantısı için Antalya'ya gelen Çelik, Aksu ilçesindeki EXPO 2016 Sergi Alanı'nda gazetecilerin sorularını cevapladı.
Gündemdeki süt tartışmalarına değinen Çelik, şunları kaydetti:
"Ülke olarak süt üretiminde iyi bir noktadayız. Yaklaşık 18,6 milyon ton süt üretimimiz var. Bu bir yönüyle sevindirici çünkü süt üretimi arttıkça, hayvan varlığımız da artıyor demektir. Tabii ki bu arzın tüketime dönüşmesi, talebin oluşması da son derece önemli. Komşu ülkelerde yaşanan sorunlardan dolayı gerek süt gerekse süt ürünlerinin satışında bazı sıkıntılar yaşanıyor. Üretim de fazla olduğu için laktasyon dönemi olduğu için süt üretiminde de bir artış var. Böylece arz ve talepte bir dengesizlik söz konusu. Bunu çözmek için sanayicilerimiz bizden belli oranda sütü, süt tozuna dönüştürebileceklerini söylediler. Dolayısıyla destek istediler, haklı bir destekti bu. Biz de yaklaşık 3 bin lira civarında olan ton başı süt tozu desteğini 4 bin 500 liraya çıkardık ve böylece bir miktar sütün piyasadan çekilmesini sağladık."
Bunun yeterli olmadığının ifade edildiğini belirten Bakan Çelik, "O zaman biz Et ve Süt Kurumunun devreye gireceğini söyledik. Bununla ilgili gerekli talimatları verdik. Şu anda Et ve Süt Kurumu bir İç Anadolu'da bir de Ege'de olmak üzere iki merkezde sütün süt tozuna dönüşmesiyle ilgili çalışmaları inşallah bu hafta tamamlayacak ve arz fazlası sütün buralarda süt tozuna dönüştürülmesi konusunda çalışmaya başlamış bulunuyoruz. İnşallah önümüzdeki hafta bu konudaki üreticilerin talepleri yerine gelmiş olacak. Bu arz fazlası sütün süt tozuna dönüşmesini gerçekleştirmiş olacak" diye konuştu.
Üreticinin zarar görmeyeceğini anlatan Çelik, sütün litresinin 1 lira 15 kuruş olacağının belirtildiğini ve bundan kesinlikle taviz olmayacağını anlattı.
Çelik, belirlenen fiyatın altında üreticiye bir ücret teklif edilmemesi için çalışma yaptıklarına dikkati çekerek, dolayısıyla şu an itibarıyla alınması gereken kararların tümünün alındığını söyledi.
"Üreticilerimiz müsterih olsun"
Rusya kriziyle birlikte domates fiyatlarında sıkıntı yaşandığı, mayıs ayında daha da düşeceği konusundaki soru üzerine Çelik, "Nazar değmesin dün itibarıyla domatesin fiyatı biraz iyi. Takdir edersiniz ki haftalık, günlük ürünlerden bahsediyoruz. Günlük olarak şartlar değişebiliyor. Şu anda domatesin durumu nispeten iyi, önümüzdeki günlerde yani nisan ayına doğru üretimde biraz daha arz fazlası olacak. Biz de ilgili bakan arkadaşlarla bu çalışmaları sürdürüyoruz. Perşembe günü yine dört, beş bakan bir araya geleceğiz, sürekli piyasaları izliyoruz, takip ediyoruz. Üreticilerimiz bu yönüyle müsterih olsun" şeklinde konuştu.
Çelik, 700 bin ton civarında patatesin stokta olduğunu, bununla ilgili çalışmaları yaptıklarını ve patatesin ihracatıyla ilgili bir noktaya geldiklerini belirterek, hem üreticiyi destekleyeceklerini hem ihracatçının yanında olduklarını, böylece patates üreticisinin sorun olarak gördüğü arz fazlasını çözüme dönüştürecek önlemlerini aldıklarını ifade etti.
"Yaş sebze ve meyve konusu Bakanlar Kurulu'na sunulacak"
Çelik, Antalya ili tarım sektörüne dönek çalışmaların olup olmayacağına ilişkin soru üzerine, sorunları yöresel olarak ele almanın doğru olmadığını, genel itibarıyla tarım, gıda ve hayvancılık alanındaki sorunları bir bütün olarak ele aldıklarını kaydetti.
Özellikle Rus turistler açısından Antalya'nın çok önemli olduğunu dile getiren Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Gıda, narenciye, sebze meyve açısından Rusya'ya olan ihracattaki aksamalar tabii ki Antalya'yı öncelikle etkiliyor ama diğer illerimizi de etkiliyor. Fakat netice itibarıyla tüm bunların toplamının 750 milyon dolar civarında olduğunu da unutmayalım. Yani Türkiye büyük bir ülkedir, farklı pazarlarda bu imkânlarını bu üretimini değerlendirebilecek kapasitesi olan bir ülkedir, onu unutmayalım. Her şey Rusya'dan ibaret değil, netice itibarıyla biz Rusya'dan üç misli daha fazla ithalat yapıyoruz. Yani biraz da onların çiftçisi düşünsün deriz, ama biz iki ülkenin arasındaki dostluğun bir başka olaydan dolayı özellikle tarım kesiminin rahatsız edilmesini doğru bulmadığımızı ısrarla vurgulamaya devam ediyoruz. Çünkü yaşanan gerginlikte Rus çiftçisinin bir dahli, Antalya çiftçimizin bir dahli yoktur. Olay bir askeri olaydır, yani bu konuda yürekli olanlar çıkıp derler ki 'şu uçak işini tartışalım derler. Niye bu uçak düşürüldü' derler, o ayrı bir olaydır, onun tartışılması lazım. Onu tartışmayıp getirip burada domatesi buğdayı konuşursak doğru değildir diye biz sürekli Rusya'ya söylüyoruz. Onlar da bu konuda sessizliği tercih ediyorlar."
Antalya Tarım Konseyinin aldığı kararların kendilerine ulaştığını ve bu meseleleri görüşeceklerini, alınması gereken önlemleri geciktirmeden alacaklarını belirten Çelik, Bakanlar Kurulunda bir sunum yapacaklarını ancak güvenlik meseleleri öncelikli olduğu için önümüzdeki haftaya sarktığını sözlerine ekledi.
Yorum Yazın