0
Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı(TEMA) Muş Şube Başkanı İhsan Aytemiş, yaşanılabilir bir Muş için hükümetten ve yerel yönetimlerden bazı taleplerde bulundu. Planlama ve proje çalışmalarında yeşil alanların korunması, artırılması, dönüştürülmemesi, plan ve projelerin sosyal boyutu ile birlikte ekolojik boyutunun da göz önünde bulundurulması gerektiğinin altını çizen Aytemiş, “Düzenli depolama tesislerinin kurulması, bertaraf ve dönüşüm sistemlerinin geliştirilmesi, bilinçlendirme çalışmalarının yapılması, atık su şebekelerinin iyileştirilmesi, ileri arıtma sistemlerinin kurulması” dedi. Tesislerin yer seçiminde orman ve mera alanları, tarım arazileri gibi sürdürülebilir yaşamın güvencesi olan alanların korunmasını istediklerini ifade eden Aytemiş, şunları söyledi: “İklim değişikliği ile mücadele ve iklim değişikliğine uyum sağlanması için sürdürülebilir ulaşım politikalarının benimsenmesi, enerji tasarrufunun ve yenilebilir enerjinin teşvik edilmesi, altyapı sistemlerinin geliştirilmesi, peyzaj düzenlemelerinde yerel türlerin kullanılması. Toplu ulaşım sistemlerinin geliştirilmesi, farklı ulaşım türlerinin bütünleşik bir şekilde planlanması, bisiklet kullanımının teşvik edilmesi."
“KANALİZASYON VE ATIKLAR OLDUĞU GİBİ KARASU NEHRİDE DÖKÜLÜYOR”
Kanalizasyon ile diğer atık suların tamamı olduğu gibi Karasu Nehrine dökülerek suyu ve toprağın kirletildiğini kaydeden Aytemiş, önlem alınması için Atık Su Arıtma Tesisinin Kurulması Projesinin geliştirilmesi gerektiğinin altını çizdi. Muş’ta çöp ve katı atıkların hemen hemen tamamı geri dönüşüm ve enerji kaynağı olmasına rağmen toprağa atılarak toprağın ve suların kirletilmiş olduğunu gördüklerini vurgulayan Aytemiş, “Dolayısıyla sağlığımızı tehdit eden çöpleri Bertaraf ve Geri Dönüşüm Tesisi Projesiyle ekonomimize kazandırabiliriz. Son yıllarda hızla artış gösteren yapılaşma ve çarpık kentleşme sonucu yeşil alan kişi başına 1,5 m2 bile düşmemektedir. Oysa imar kanunu gereği kişi başına düşmesi gereken yeşil alan 10 m2’dir. Adeta betonlaşmış güzel ilimizi kurtarmak için acilen güneyde birinci sınıf tarım arazileri olmayan Soğucak, Ağaçlık ve Bağların güneyinde gelişme alanları imara açılarak şehirdeki tüm kamu binaları yeni imara açılan yerleşim yelerine taşınarak boşalan yerlerin halka açık park, yeşil alan ve sosyal donatı yerlerin açılması. Kağıt atık, atık yağları ile diğer tüm katı atıkların doğayı, çevreyi ve toprağı kirletmemesi için ana kaynağından alınmak suretiyle Geri Dönüşüm Tesislerin Kurulması Projesi. Karne çayı ile Taşo çayının ıslah projesi ile çevreye uyumlu hale getirilmesi. Kentin verimli tarım arazisine kaymasını önlemek ve zemini depreme dayanıklı olan alanlarda yapılaşmayı sağlamak için üniversitenin ikinci yolunun bir an önce hizmete açılmasıyla üniversite ile eski Muş yerleşim yeri olan şehrin birleşmesini de sağlanması, Kale ile üç büyük tarihi camilerimizden Ulu Cami, Hacı Şerefe Cami, Anıtlar (Zerzemin, Muştak Baba, Ahmed (Mahmud) i Hanı ile Karasu Hamamı ve diğer civardaki tarihi eserler restore edilerek çevresi olduğu gibi koruma altına alınarak halkın gezmesine, dinlenmesi ve ziyaretine açılmasını sağlamak” dedi.
Şehrin içme suyu şebekesinin yenilenmesi, kanalizasyonu olmayan bölgelerin kanalizasyonu ivedilikle yapılması gerektiğini aktaran Aytemiş, “Tüm okulların bahçelerini peyzaj ve ağaçlandırması yapılarak yaz aylarında halka açık gezinti ve dinlenme alanları sağlamak. Hava kirliliğini ve küresel ısınmayı %50 oranlarında etkileyen karbondioksitin atmosfere salınmasını önlemek için tüm mesken ve yapıların yalıtımı yapılarak öncelikle kaliteli az yakıt yakılmasının yanı sıra ivedilikle doğal gaza kavuşmasını sağlanmalı. İlimiz ve hatta ülkemizi kayak sporunda dünyada derece yaparak temsil eden kayak sporcularımız gurur kaynağımızdırlar. Ancak hem kış turizmi canlandırmak ve hem de kayak sporları ilimize taşıtabilmek için Kurtik dağında Kayak Merkezinin kurulması. Muş Lalesi ile meşhur olduğunu biliyoruz. Lale yetiştiriciliği ile bir taraftan soğanı satılarak diğer taraftan çiçeklerinden organik gıda boyası ve biyoaktif madde üretimi projesiyle sağlıklı ve doğal besin olarak insanlığın faydasına kullanılarak ekonomiye kazandırılması” şeklinde konuştu.
Yorum Yazın