TZOB Genel Başkanı Bayraktar: Türkiye’nin, et ve sütte istikrarı sağlamaktan başka çaresi yoktur. Risk alamaz, gelişmiş ülkelerin pazarı olamaz, akıldışı davranamaz. TZOB olarak da bunun mücadelesini geçmişte verdik, şimdi veriyoruz, gelecekte de vereceğiz
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Bayraktar, Birlik Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında süt, et gibi gündemdeki ürünlerle ilgili son gelişmeleri değerlendirdi.
Bundan 3 yıl önce, bugünü görerek, ette ve sütte müdahale kurumu oluşturulması için verdiğimiz mücadele sonucunda, Et ve Balık Kurumu’nun Et ve Süt Kurumu haline dönüştürülmesinin, aslında bugün umutlanmalarına neden olduğunu bildiren Bayraktar, şunları kaydetti:
“Çünkü, Et ve Süt Kurumu kurulmasaydı, bugün süt üreticisinin hali ne olurdu diye düşünmeden edemiyoruz. Verdiğimiz mücadelenin de ne kadar haklı olduğu bugün ortaya çıkmıştır.
Sütte yaşanacak bir kriz, 2008’i bile bize aratır. 2008 krizi sonrası 2010 yılında canlı hayvan ve et ithalatı yapmak zorunda kaldığımız ve bunun için 3,7 milyar dolar harcadığımız unutulmasın.
Bu kadar zengin değiliz. Üreticimizi desteklemeli, piyasayı istikrara kavuşturmalı, ithalat yapmak zorunda kalmamalıyız. İthalatın çözüm olmadığını yine yaşayarak öğrenmeyelim. Sütteki krizin, ette de krize neden olacağını unutmayalım. Tarih tekerrür etmez, hatalar tekerrür eder. Biz hatalarımızdan ders çıkaralım, tekrarını yapmayalım.
98,4 kuruşluk maliyete rağmen, çiğ süt fiyatlarının bazı bölgelerimizde 70 kuruşa kadar düşmesi, süte acil müdahaleyi gerekli kıldı. Nitekim, Et ve Süt Kurumu, geçen hafta üretici örgütleriyle sözleşme imzalayarak piyasaya müdahale etmeye başladı. Et ve Süt Kurumu, ihtiyaç süresinde, yeterli miktarda piyasadan süt çeker, müdahale başarılı olur, fiyatlar Ulusal Süt Konseyi’nin tavsiye fiyatı olan 1 lira 15 kuruşun üzerine çıkarsa, süt hayvanları kesime gitmekten kurtulur.
Tabii bu yeterli mi? Değil. Bu rakam, bugün için razı olduğumuz bir fiyattır. Fakat, sürdürülebilir üretime uygun bir fiyat değildir. Fiyat, 1 lira 44 kuruş olmadan, süt/yem paritesi 1,5’e çıkmadan sütte tam bir istikrar sağlanamaz.
-“Müdahale kararını çok olumlu buluyor ve destekliyoruz”-
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanımız Sayın Faruk Çelik’in müdahale kararını çok olumlu buluyor ve destekliyoruz.
Nisan ayına sonuna doğru, müdahalenin fiyat üzerindeki etkilerini daha iyi göreceğiz. Ben umutluyum. Et ve Süt Kurumu, yeterli miktarda ve ihtiyaç olduğu sürece süt alırsa, fiyatlarda istikrarı sağlayabilir.
Zaten, 79 milyon nüfusunu, 3 milyon sığınmacısını, 40 milyonu aşkın turistini doyurmak zorunda olan Türkiye’nin, et ve sütte istikrarı sağlamaktan başka çaresi yoktur. Risk alamaz, gelişmiş ülkelerin pazarı olamaz, akıldışı davranamaz. TZOB olarak da bunun mücadelesini geçmişte verdik, şimdi veriyoruz, gelecekte de vereceğiz.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği ve Ziraat Odaları olarak başlattığımız süt kampanyamız devam ediyor.
Sütte krizin ette kriz olduğunu unutmadan, halkımız pahalı et yemek istemiyorsa kampanyamıza destek vermeli diye düşünüyoruz. Hatırlatmakta fayda var. Sütte bir krizi önleyemezsek, kıymayı kilogramı 50 liradan bile satın alamayız.”
TZOB olarak, hem üreticiyi hem de tüketiciyi korumaya çalıştıklarını, üreticinin istikrarlı bir gelire kavuşması, tüketicinin de alım gücünü zorlamayacak makul fiyatlarla ürün tüketebilmesinin en büyük amaçlarını olduğunu vurgulayan Bayraktar, “Bu çerçevede, çalışmalarımıza devam edeceğiz, ihtiyaç olduğunda uyarılarımızı yapacağız, doğru politikaları destekleyeceğiz. Biz üretici market fiyatlarını düzenli olarak açıklamadan önce, kamuoyu, tarladan markete ürün fiyatlarındaki değişim konusunda yeterince bilgi sahibi değildi. Bu farklılığı ortaya koymamız bile, kamuoyunu harekete geçirme açısından önemlidir diye düşünüyoruz. Toplumun her kesiminde ciddi bir farkındalık oluşturduk. Mücadelemiz, üretici ve tüketici fiyatları arasındaki makasın daraltılması ve mağdur iki tarafın da memnuniyetinin sağlanmasıdır. Bu çerçevede açıklamalarımıza devam edeceğiz” dedi.
Yorum Yazın