Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, sektörün talebine cevap verebilecek, bilgisini sahaya aktarabilecek donanıma sahip insan kaynağına, rol model olabilecek yeni nesil çiftçilere ve Türkiye'nin her bölgesine yayılacak başarı öykülerine ihtiyaç olduğunu belirterek "Rekabetçilik ve sürdürülebilirlik, ön plana çıkan kavramlar haline gelmiş bulunuyor. Bu nedenle çiftçimizi eğitimle buluşturmamız gerekiyor." dedi.
Fakıbaba, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ile Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından ortaklaşa yürütülen Tarımsal Yayım ve Danışmanlık Hizmetlerinin Güçlendirilmesi Teknik İşbirliği Projesi'nin açılış çalıştayında konuştu.
Bakan Fakıbaba, İsrail'in kanlı saldırısına değinerek, "İsrail'in yaptığı katliamı şiddet ve nefretle kınayarak sözlerime başlıyorum. Biz insanlık için daha güvenilir, daha sağlıklı gıda için, insanlığın mutluluğu için uğraşırken, masum insanların üzerine silahla saldırmak, onları öldürmek ve yaralamak hiçbir ülkeye yakışmadığı gibi, İsrail'in yapmış olduğu bu katliamın cevabını muhakkak göreceğine inanıyorum. Hiçbir katliam karşılıksız kalmamıştır, kalmayacaktır. Mutlaka uluslararası yasalar önünde gerekli cezayı alacaktır." ifadesini kullandı.
Sektörde üretim, tüketim ve ticaret dengelerinin hızla değiştiğine dikkati çeken Fakıbaba, rekabetçilik ve sürdürülebilirliğin, ön plana çıkan kavramlar haline geldiğini belirtti. Bu nedenle çiftçiyi eğitimle buluşturacaklarını dile getiren Fakıbaba, ulusal tarım politikalarının başarıyla uygulanması gerektiğini söyledi.
Fakıbaba, model köyler çıkarmak gerektiğini, köylüler beraber üretim yaptıklarında kârın artacağını, girdi maliyetlerinin de düşeceğini anlattı.
Bakan Fakıbaba, sektörün talebine cevap verebilecek, bilgisini sahaya aktarabilecek donanıma sahip insan kaynağına, rol model olabilecek yeni nesil çiftçilere ve Türkiye'nin her bölgesine yayılacak başarı öykülerine ihtiyaç olduğunu belirtti.
Tarımsal araştırma enstitülerinin geliştirdiği tarımsal yeniliklerin çiftçilere ulaştırılması amacıyla yürütülen projeler hakkında bilgi veren Fakıbaba, Bakanlık olarak kadınları ve gençleri çok önemsediklerini ifade etti.
Fakıbaba, yürütülen eğitim ve yayım faaliyetleriyle bir yılda yaklaşık 1,5 milyon çiftçiye ulaştıklarını dile getirdi. Sistemin yürürlüğe girdiği 2007 yılında tarımsal danışmanlık hizmeti vermek üzere yetkilendirilen kişi ve kuruluş sayısı 85 iken bugün bin 42'ye ulaştığını anlatan Fakıbaba, yetkilendirilen bu kuruluşlarda çalışmak üzere sertifikalandırılan kişi sayısının da 14 bin 58 kişi olduğunu bildirdi.
Geçen 9 yılda 2017 sonu itibarıyla toplam 346 milyon lira danışmanlık destekleme ödemesi yapıldığını söyleyen Fakıbaba, şöyle devam etti:
"2018 yılı itibarıyla hizmet sunucu serbest tarım danışmanları ile ziraat odası, üretici örgütü ve tarımsal amaçlı kooperatiflerde istihdam edilen her bir tarım danışmanı için hizmetin gerçekleşmesini müteakiben iki dilim halinde 38 bin lira ödeme yapılacak. Bakanlığımız ve FAO iş birliğiyle 'Tarımsal Yayım ve Danışmanlık Hizmetlerinin Güçlendirilmesi Teknik İşbirliği Projesi'ni gerçekleştirmekteyiz. Projenin uygulamaya konulacağı Şanlıurfa ve Eskişehir'de yayım hizmetlerinde çalışanların kapasitelerinin geliştirilmesine yönelik eğitimler, kadın odaklı yayım çalışmaları, sivil toplum kuruluşlarının da yer alacağı katılımcı yayım çalışmaları yapılacaktır. Ben bakan olmasam dahi vatandaş olarak bunu takip edeceğim. Bilgi ve iletişim teknolojilerindeki gelişmelere uygun 'Yayım Bilgi Ağı' kurulacaktır. Proje sonunda bir tarımsal yayım stratejisi geliştirilecektir. Söz konusu proje 2 yıl sürecek olup, 280 bin dolar bütçeyle yürütülecektir."
"Süt prim fiyatlarını artırıyoruz"
Bakan Fakıbaba, muhalefetin yapıcı olması ve doğru uygulamaları desteklemesi gerektiğini belirterek, dolar kuru nedeniyle artan kesif yem fiyatlarına karşı üreticiyi koruyacaklarını bildirdi. Fakıbaba, şunları kaydetti:
"Üretici arkadaşlarım merak etmesinler, adım adım maliyetlerini takip ediyoruz, onları mağdur etmeyeceğiz. Kesif yemdeki artışı dikkate alarak Başbakanımız ile görüştük. Bu görüşmemiz doğrultusunda çiğ süt prim desteklerini yılın ilk 3 ayını kapsayacak şekilde sıcak süt için 3 kuruştan 5 kuruşa, soğuk süt için 6 kuruştan 10 kuruşa, örgütler aracılığıyla pazarlanan soğuk süt için 7 kuruştan 12 kuruşa çıkarıyoruz. Böylelikle süt üreticilerimizin eline toplamda 270 milyon liralık prim desteği sağlamış olacağız. Ramazanda 270 milyon liralık çiğ süt prim desteğinin yanı sıra 530 milyon liralık anaç koyun-keçi desteği ve 62 milyon liralık besi desteğiyle birlikte toplamda 860 milyon lirayı aşan miktarda üreticilerimize destek sağlayacağız."
"Kadın çiftçiler tarımda henüz keşfedilmemiş potansiyeldir"
FAO Türkiye Temsilcisi Viorel Gutu da tarım sektörünün büyük şirketlerden küçük çiftçilere kadar milyonlarca insandan oluştuğuna işaret etti. Gutu, "Bu ülkenin potansiyelini kullanmak için her çiftçiye ayrı ayrı etkin bir şekilde ulaşmamız, onlara doğru yardımı yapmamız gerekiyor." diye konuştu.
Gutu, daha fazla verim sağlanması için bilginin çiftçilere ulaştırılması gerektiğini belirterek, "Türk çiftçileri sadece diğer ülkelerdeki yenilikleri öğrenmekten ziyade kendi yeniliklerini üretsin ve hatta bunları ihraç etsin. Bu bağlamda proje, kadınlara özel önem atfediyor. Kadın çiftçiler tarımda henüz keşfedilmemiş potansiyeldir. Kadın çiftçilere yatırım yaptığımız zaman verimlilik katlanarak artacaktır." dedi.
Yorum Yazın