Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kendir: Çayır ve meralarda hayvanların erken otlatılmasının önüne geçilmesi, içme sularının korunması ve erozyonun önlenmesi açısından büyük önem taşıyor
Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hayrettin Kendir, çayır ve meralarda erken otlatmanın önüne geçilmesinin, içme suyunun korunması ve erozyonun önlenmesi açısından büyük önem taşıdığını bildirdi.
Prof. Dr. Kendir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çayır ve meraların hayvanların ihtiyacı yemin doğal şekilde üretilmesinde önemli yeri bulunduğunu söyledi.
Sadece çayır ve mera gibi doğal yem kaynaklarıyla hayvanların ihtiyacını karşılamanın, bol yağış alan ülkeler dışında pek mümkün olmadığını anlatan Kendir, şöyle devam etti:
" Bugün 15-16 milyon hektar seviyelerine inen çayır ve mera alanlarımızın büyük çoğunluğunun verimleri çok düşüktür. Yüzyıllardır süren erken ve aşırı otlatma uygulamaları sonucunda, bu doğal yem alanlarımızın bitki örtüsü çok zayıflamış, iyi cins mera bitkilerinin büyük çoğunluğu kaybolmuştur. Bu şekilde bitki örtüsü zayıflayan alanlarda, verimli toprak tabakası da su ve rüzgar erozyonuyla taşınarak son derece verimsiz hale gelmiştir."
Çayır ve meraların ıslah edilerek veriminin artırılabileceğini belirten Kendir, "Bugün meralarla ilgili ekonomik analiz yapıldığında, sadece ürettiği ot değerlendiriliyor. Oysa ki meraların insanlığa en önemli katkısı, toprağı erozyona karşı yerinde tutabilmesi, içme sularının birikmesini sağlaması ve biyolojik çeşitliliği barındırmasıdır" diye konuştu.
Kendir, çayır ve meralarda hayvanların erken otlatılmasının önüne geçilmesinin, içme suyunun korunması ve erozyonun önlenmesi açısından büyük önem taşıdığını vurguladı.
Yetişkin, 500 kilogramlık bir sığırın, yılda yaklaşık 4 ton kaliteli kuru ota ihtiyaç duyduğunu aktaran Prof. Dr. Kendir, şu ifadeleri kullandı:
"Bu yemin bir kısmı, otlatma dönemi içinde ucuz şekilde çayır ve meralardan elde edilebilir. Geri kalan kısmın ise mutlaka tarla tarımıyla yetiştirilecek yonca, korunga, fiğ ve silajlık mısır gibi besleme değeri yüksek yemlerin, yeşil veya kuru ot olarak üretimiyle sağlanmalıdır. Erken otlatmanın önüne geçilmesi, hem toprağı hem su havzasını hem de hayvanları koruyacaktır."
Yorum Yazın