Şekerbank

Kurbağanın Gözü Patlamadan Dereye Su Gelsin

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
Kurbağanın Gözü Patlamadan Dereye Su Gelsin
ATB Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, "“Ülkemiz bitkisel üretim değerinin yüzde 6.6’sını üreterek birinci sırasında yer almamıza rağmen, destekleme ödemelerinde yüzde yarımdan daha az pay alabilmektedir."

Antalya Ticaret Borsası (ATB) Mart ayı Meclis Toplantısı, Meclis Başkanı Erdoğan Ekinci başkanlığında çevrimiçi yapıldı. Meclis üyelerinin, yönetimin çalışmaları hakkında bilgilendirildiği Meclis’te, ATB Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, tarım ve ekonomiye ilişkin açıklamalarda bulundu.

Şubat ayı sonundan itibaren bütün dünya gibi ülkemiz için de birinci gündem maddesinin Rusya – Ukrayna savaşı olduğunu belirten Çandır, savaşın ve yarattığı etkilerinin uzun yıllar gündemimizde olacağını kaydetti. Çandır, “Bir taraftan hiçbir ölçü ile açıklanamayacak insani ve çevresel kayıplar hepimizi derinden üzerken, diğer taraftan bütün dünya ile birlikte bizleri de zorlayan ekonomik kayıplar endişeye sevk etmektedir” dedi.

Rusya ve Ukrayna’nın yaptığı ihracatın, dünyada ticareti yapılan toplam kalorinin yaklaşık yüzde 12’sini oluşturduğunu kaydeden Çandır, “Bu iki ülke, tahıl ve yağlı tohum alanında ilk beş küresel ihracatçı arasında bulunmaktadır. Diğer taraftan dünya azotlu ve potasyumlu gübre ihtiyacının yüzde 17’sini de Rusya karşılamaktadır. Dolayısıyla başta gıda ve gübre olmak üzere enerji konusunu da dikkate alarak Rusya yaptırımları değerlendirilmelidir. Unutmayalım ki tahıl ve yağlı tohumlarda ülkemiz ithalatının yüzde 80’nini bu iki ülkeden yapmaktayız” diye konuştu.

TARAFSIZLIK POLİTİKAMIZ DEVAM ETMELİ

Rusya ve Ukrayna’nın Antalya tarımsal ihracatının ve turizm pazarının vazgeçilmez iki ülkesi olduğunu vurgulayan Çandır, her iki ülke halkıyla olan ekonomik ve dostane ilişkilere dikkat çekti. “Zaten bu ilişkilerimiz ve doğru tarafsızlık politikalarımız sonucunda her iki ülkenin de güvendiği nadir ülke konumundayız” diyen Çandır, tarafsızlık politikasının sonucu olarak barış görüşmelerinin İstanbul’da yapıldığını söyledi. Çandır, “Bu özelliğimizi hem kısa vadede savaşın bitirilmesi hem de uzun vadede ilişkilerimizi daha derinlikli hale getirmemiz için korumalıyız. Hatırlayacağınız gibi kentimiz ev sahipliğinde düzenlenen Antalya Diplomasi Forumu’nda her iki ülkenin dışişleri bakanlarının görüşmesi de özlenen barışa olumlu katkı yapmıştı. Barış sürecine verdiği objektif katkıları nedeniyle başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere Dışişleri Bakanımız Sayın Mevlüt Çavuşoğlu ve emeği geçenlere teşekkür ediyoruz. Kentimize kazandırdığı Antalya Diplomasi Forumu için Dışişleri Bakanımıza ayrıca teşekkür ediyoruz” diye konuştu.

SAVAŞ DARBOĞAZA SOKTU

Rusya-Ukrayna savaşının savaşından zarar gören üretici ve ihracatçılarla toplantılar yaptıklarını, yaşadıkları olumsuzlukları ve potansiyel kayıpları değerlendirerek çözüm önerileri ve talepleri rapor haline getirdiklerini anımsatan Başkan Çandır, raporu milletvekilleri ve karar vericilerle paylaştıklarını söyledi. Savaşın, başta Antalya olmak üzere ülkemizde yaş meyve, sebze ve süs bitkileri ihracatını tam bir darboğaza ve belirsizliğe soktuğu ifade eden Ali Çandır, şunları söyledi:

“Yaşananlar değerlendirildiğinde Ukrayna ve Rusya pazarlarının kentimiz ana sektörlerini yıllarca derinden olumsuz etkileme riskine sahip olduğu görülmelidir. Bu riskleri, gerçekleşen ve gerçekleşme yolunda ilerleyen olarak ikiye ayırırsak öncelikle son üç aydaki sevkiyatların ödemelerinin alınamaması gerçekleşmiş risk olarak karşımızda durmaktadır. Bu pazarlara yönelik planlanmış üretimler, halen hasadı devam eden ürünlerdir. Bu ürünler planlanan ölçüde ihraç edilemezse üreticiler hayati bir gelir kaynağından mahrum kalacaklardır. Gerçekleşme yolunda ilerleyen bir risk olarak karşımızda bulunmaktadır.”

KURBAĞANIN GÖZÜ PATLAMADAN DEREYE SU GELSİN

Çandır, raporun içeriğiyle ilgili meclis üyelerini bilgilendirirken, “Yaş meyve, sebze ihracatında toplam 80 milyon dolar, süs bitkilerinde ise 1 milyon dolar tahsil edilemeyen alacağımız bulunuyor. Önümüzdeki dönem için ise yaş meyve ve sebze ihracatında 150 milyon dolar, süs bitkileri ihracatında ise 2 milyon dolarlık risk bulunuyor. Para transfer kanalı SWIFT'in kapalı olması ve Rusya’da yaşanan olağanüstü devalüasyon gibi nedenler ise alacaklarımızı riske atmaya devam ediyor. Hükümetimizden temel talebimiz, mevcut sorunların çözümü ve ihracatçının varlığını sürdürmesi bakımından ilk ve acil olarak birikmiş alacak tutarı karşılığında, teminat mektupsuz ve faizsiz en az 2 yıl ödemesiz 2 yıl vadeli kredi verilmesidir. Vadesi gelen kredilerin ötelenmesi, hızlı, sade ve etkili bir prosedürle alternatif yeni pazarlar araştırma desteği sunulması, Ruble ve Türk lirası ile ticarette alternatif ödeme yöntemlerinin geliştirilmesi ile lojistikte karşılaşılan sorunlara ilişkin çözüm önerilerimiz ise diğer acil taleplerimizdir.”

Karar vericilerle yaptıkları görüşmelerde, ödeme sistemi ile karşı tarafta bazı limanların faaliyete geçmesi için çalışıldığının ifade edildiğini söyleyen Çandır, “Ancak raporda da belirttiğimiz alacakların, üreticisinden tüccarına, ihracatçısından tedarikçisine kadar hiç kimseyi daha fazla olumsuz etkilememesi için ivedilikle ödenmesi şarttır. Bu konuda güzel haberler duymaya acilen ihtiyacımız vardır. Temennimiz kurbağanın gözü patlamadan dereye su gelmesidir” dedi.

EKONOMİDE REKOR BÜYÜME, TARIMDA REKOR KÜÇÜLME

2021 yılı milli gelir büyüme rakamlarına göre ekonominin reel olarak yüzde 11 büyüdüğünü belirten Çandır, enflasyon da dikkate alındığında ekonominin cari olarak yüzde 50’ye yakın büyüdüğünü söyledi. Ekonominin rekor büyümesine karşılık tarımın reel olarak yüzde -2.2 büyüdüğüne dikkat çeken Çandır, “Tarım, 2016 yılından bu yana en kötü küçülmesini yaşamıştır. Böyle bir durumla ilk kez karşılaşmaktayız. Yani rekor büyüyen bir ekonomide tarımın rekor civarında küçülmesi, mutlaka gündem olması gereken bir konudur” diye konuştu.

Antalya tarımının 2010 yılında 4.2 milyar dolar katma değer yaratmışken son açıklanan veriyle 2 milyar dolar civarına gerileme yaşadığını söyleyen Başkan Ali Çandır, “Üstelik daha fazla üretim miktarı sağlamışken yaşanan bu zayıflama, ilerisi için ciddi yapısal bir tehlike oluşturmaktadır. Hepimizin bu tehlikeyi gündeminde tutması ve istikrarlı büyüyen bir tarım sektörüne nasıl kavuşuruz diye katılımcı bir anlayışla tartışmalıyız” dedi.      

Antalya’nın 2021 büyüme rakamlarının Aralık ayında açıklanacağını belirten Çandır, öncü göstergelere göre yapılan analizde Antalya’nın 2021 yılında, 2019 yılının yüzde 20 gerisinde kaldığını, yani iki yıldır 2019 yılı büyüklüğüne ulaşamadığını kaydetti. Çandır, Antalya tarım sektörünün ise 2019 yılının yüzde 10 gerisinde bulunduğunu söyledi.

ANTALYA TARIMI FARKLI

Antalya tarım sektörünün ülke tarımından daha büyük bir darboğazda olmasının en önemli nedeninin, yapısal özelliklerinin ülke ortalamasından farklı olması olduğunu kaydeden Çandır, “Ülkemiz bitkisel üretim değerinin yüzde 6.6’sını üreterek birinci sırasında yer almamıza rağmen, destekleme ödemelerinde yüzde yarımdan daha az pay alabilmektedir. Çünkü ortalamaya uygun destekler, bizim gibi özellikli tarım yapan kesimlere uygun değildir ve üreticimiz bunlara erişememektedir. 2021 yılında 25 milyon TL gibi düşük bir destekleme ödemesi yapılmıştır” dedi.

TARIMDA KAYITLI İSTİHDAMDA BİRİNCİYİZ

Çandır, Antalya tarımının ayırıcı özelliklerini anlatırken, “Kentimiz tarım sektörü, kayıtlı istihdamda Türkiye birincisidir. Bu da kayıtlı istihdam maliyetlerini ortalamanın üzerinde artırmaktadır. Kırdan kente göç ise istihdam eksikliği yaratmaktadır. Ayrıca teknisyen ve operatör gibi ara eleman eksikliği de söz konusudur. Kentimiz tarım sektörü, girdi maliyetleri artışında ülkemiz ortalamasının çok üzerinde bir baskıyla karşı karşıyadır. Çünkü girdilerde dışa bağımlılığımız ortalamanın üzerindedir. Kentimiz tarım sektörü, kredi yükünde de Türkiye birincisidir. Çünkü bir taraftan üretim değeriyle tamamen uyumsuz ve düşük bir destekleme almakta diğer taraftan da öz sermaye yoksunu bir durumdadır. Kentimiz tarım sektörü, ülkemiz ortalamasının çok altında ölçeklerle üretim yapmaktadır. Çünkü tarım topraklarımız nispi olarak azdır ve değerlidir. Tarımsal faaliyet yapmak ciddi maliyet getirmekte, reel kazançlar çok düşük seyretmekte ve alternatif değerlendirmeler daha cazip durmaktadır” diye konuştu.

Tarımın sorunlarını, çözüm önerileri ve talepleri raporlar halinde ilgili mercilere iletip sonuçları takip etiklerini söyleyen Çandır, “Taşıdığımız yükün ortalama üstü olduğunu rakamlarla göstererek kentimiz tarımına özgü talepleri dile getirmeye devam edeceğiz” dedi.

KDV indirimleriyle ilgili kararın yerinde olduğunu söyleyen Ali Çandır, “Hem verginin sadeleşmesi bakımından hem birikmiş KDV yüklerinin hafifletilmesi bakımından hem de fiyatlar üzerindeki baskının azaltılması bakımından umarız ki olumlu etkiler yaratacaktır” dedi.

ÜYELERİ BİLGİLENDİRDİ

Borsanın çalışmaları hakkında meclis üyelerini bilgilendiren Çandır, Antalya Tarımında İklim Değişikliği, Kuraklık ve Su Sorunu Paneli, Tarım Topraklarının Sürdürülebilir Kullanımı E-Çalıştayı ve İnteraktif Avokado E-Çalıştayı düzenlediklerini belirtti. Antalya Tarımında İklim Değişikliği, Kuraklık ve Su Sorunu Panelinde, ülkenin ve Antalya’nın su yönetiminin planlanması, iklim değişikliğine uygun olarak organize edilmesi ve değişen koşullara uyumlu bir biçimde uygulanmasının konuşulduğunu anlatan Çandır, Tarım Topraklarının Sürdürülebilir Kullanımı E-Çalıştayında sürdürülebilir toprak ve arazi yönetimi için var olan mevzuatların günümüz koşullarına uyumlu hale getirilmesi, ekosistem tabanlı, doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımı çerçevesinde, “Ulusal Toprak Programı”nın ortaya konulması ve uygulanmasının gündeme geldiğini söyledi. İnteraktif Avokado E-Çalıştayında, Türkiye’nin Avrupa ve Orta Doğu pazarına yakın olması nedeniyle arzımızı artırmamıza bağlı olarak ihracat şansının artacağının söyleyen Çandır, Avrupa Birliği’nin ithal ettiği ürünlerde karbon ayak izinin düşürülmesi politikasına göre ihracatta daha avantajlı konuma geleceğimiz ile yeni bahçe tesislerinde ekolojiye ve yurtdışı pazar tercihlerine uygun çeşit seçimi, sertifikalı fidan kullanımı ve klonal anaç üretimine hızlı geçişin öneminin öne çıktığını kaydetti. Çandır, çalıştayların kitap, e-kitap ya da bildirge halinde ilgilileri paylaşıp kamuoyunun dikkatine sunduklarını da kaydetti.

Borsa’nın yaş sebze meyve ile kesme çiçek ihracatının geliştirilmesi URGE projelerinin Ticaret Bakanlığı’nca uygun bulunarak destek kapsamına alındığını bildiren Başkan Çandır, “Böylece üyelerimizin projelerimiz kapsamında ihracatlarının gelişmesi ve kurumsal kapasitelerinin artırılması için çalışacağız. Yaş Sebze Meyve URGE projemizin ihtiyaç analizi saha çalışmaları devam etmektedir. Kesme Çiçek URGE projemiz ise ihtiyaç analizi başlangıç aşamasındadır. Her iki projemizde 3 yıl devam edecek olup sektörlerimize özgü pek çok eğitim, danışmanlık, yurtdışı pazarlama heyeti ve yurtdışından alım heyetlerinin gerçekleştirilmesi planlanmaktadır” diye konuştu.

Zeytinlikler ve sit alanlarıyla ilgili yeni düzenlemeler yapıldığını kaydeden Çandır, bu değişiklilerin çevre ve tarım alanlarına vereceği zararlar nedeniyle sektör tarafından kaygıyla karşılandığını belirtti. Çandır, “Beklentimiz bu kaygıları ortadan kaldırıcı politikaların üretilmesi ve uygulanmaya konmasıdır” dedi.

Çandır, Ramazan ayının ülkemize ve insanlığa sağlık, mutluluk ve huzur getirmesini diledi.

Meclis’te üyeler, sektörleriyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Kaynak:Tarım Pusulası


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN
Ramazan ayında halkımız ekmek bile yiyemeyecekÖnceki Haber

Ramazan ayında halkımız ekmek bile yiyem...

Atıl Tarım Arazileri Yağlık Ayçiçeği ile DeğerleniyorSonraki Haber

Atıl Tarım Arazileri Yağlık Ayçiçeği ile...

Yorum Yazın

Başka haber bulunmuyor!

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar