Türk Veteriner Hekimleri Birliği (TVHB), son günlerde gündemde sıkça yer alan kuduz hastalığı hakkında yazılı bir basın açıklaması yaptı. Açıklamada, kuduz hastalığının bilinen en eski hastalıklardan biri olduğuna dikkat çekilerek, hem insan hem de hayvan sağlığını etkileyen, ensefalit tablosu meydana getiren viral ve zoonotik (insan-hayvan geçişli) bir hastalık olduğu vurgulandı. Kuduz hastalığının, halen 150’den fazla ülke ve bölgede görülmekte olduğu belirtilen açıklamada, klinik semptomlar ortaya çıktıktan sonra %99 ölümcül olan bu hastalığın, günümüzde aşı ile %100 önlenebildiği ifade edildi.
Kuduz Sadece Sokak Hayvanlarından Bulaşmaz
Kuduzun sadece sokak hayvanlarından bulaşmadığına dikkat çekilen açıklamada, köpek, kedi, sığır, koyun, keçi, at, eşek gibi evcil hayvanların yanı sıra kurt, tilki, çakal, domuz, ayı, sansar, kokarca ve gelincik gibi yabani hayvanlarda da görülebildiği belirtildi. Türkiye’nin, kuduz yönünden endemik bir bölge olduğuna vurgu yapılarak, “Ülkemizde görülen kuduz hastalığı yaban hayatı ve köpek kaynaklı olabilmektedir” denildi.
Kuduz Riskinin Artması Doğru Değil
Sağlık Bakanlığı’nın kuduz riskli temas verilerine yönelik durum değerlendirmesinin yapıldığı açıklamada, “Sağlık Bakanlığı verilerine göre, 2018-2022 yılları arasında kuduz riskli temas sayısı ortalama 267 bin iken, 2023 yılında bu sayı 437 bine ulaşmıştır. Bu veriler doğru ise ‘kuduz riski artıyor’ demek doğru olmayacaktır” ifadeleri kullanıldı. TVHB, Sağlık Bakanlığı verilerine göre 2008 yılından beri aşağı yukarı aynı sayıda insan kuduz vakası görüldüğünü belirtti.
İtlaf Geçmişte Çözüm Olmadı, Şimdi de Olmayacak
Kuduz çıkan bölgelerde önlem amaçlı karantina uygulamasının takip edilen yöntemlerden biri olduğu kaydedilen açıklamada, sahipsiz hayvanların itlaf edilmesinin Avrupa’da denendiği ve başarısız olunduğu belirtildi. Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü (WOAH) ve Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) kuduz kontrolü açısından sahipsiz köpeklerin itlaf edilmelerine geniş ölçüde karşı çıktığı ifade edilerek, “Köpek kaynaklı kuduzu kontrol altına almakta kitlesel olarak yapılan aşılamaların etkili olduğu defalarca gösterilirken, köpeklerin yok edilmesinin ise uzun vadede köpek yoğunluğunu azaltmadığı veya kuduzu kontrol altına almada başarılı olmadığı açıkça belirtilmiştir” denildi.
Çözüm Aşı ve Kısırlaştırma
TVHB, kuduz ile mücadelede en etkili yöntemin aşılama olduğunu belirterek, köpeklerde %70 bağışıklama seviyesine ulaşmak için aşılama çalışmalarının ve mikroçiple kimliklendirmenin bir an önce başlatılması gerektiğini vurguladı. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın verilerine göre, “Türkiye’de Kuduza Karşı Oral Aşı Temini Projesi” başlamadan önce 194 olan kuduz pozitif numune sayısının 2020 yılında 90, 2021 yılında 11, 2022 yılında ise 2’ye indiği görüldü.
Veteriner Hekimlik Hizmetleri Güçlendirilmelidir
TVHB, kuduz hastalığı ile mücadelede yapılması gerekenleri sıralayarak, yaban hayatı dahil oral kuduz aşılama çalışmalarının kesintisiz olarak devam etmesi gerektiğini belirtti. Ayrıca, büyükşehir belediyelerinde Veteriner Halk Sağlığı Daire Başkanlığı ve diğer belediyelerde Veteriner İşleri Müdürlüğü kurulması gerektiği ifade edilerek, nitelikli ve yeterli sayıda personel istihdamı sağlanarak veteriner hekimliği sağlık hizmetlerinin sahipsiz hayvan popülasyon kontrolünün doğal bir parçası olması gerektiği vurgulandı.
Kaynak:Tarım Pusulası
Yorum Yazın