Dünyada önemli 4 arı ırkından olan Kafkas arısı, Mustafa Kemal Üniversitesi (MKÜ) Ziraat Fakültesi tarafından TÜBİTAK'ın desteğiyle yürütülen proje kapsamında bu ırkın spermleri doldurularak genlerinin aktarılması sağlanıyor.
MKÜ Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Aziz Gül, TÜBİTAK tarafından kabul edilen "Bal Arılarında Sperm Depolama ve Depolama Sonrası Spermlerin İşlevini Arttırma Uygulamaları Projesi" ile yüzde 70 başarıya ulaşıldığını söyledi.
Dünyada bu alandaki çalışmalarda, Almanya ve Amerika'nın ardından üçüncü sırada Türkiye'nin yer aldığını kaydeden Gül, bal arılarıyla ilgili sperm depolama konusunda 2013'te TÜBİTAK'a sundukları projenin onaylanmasıyla bal arılarından sperm depolamaya başladıklarını belirtti.
Bu çalışmayı Türkiye için önemli gördüklerini ifade den Gül, şunları söyledi: "Türkiye, konum itibariyle önemli gen kaynaklarına sahip bir ülke ve bunları korumamız gerekiyor. Özellikle Avrupa ve Amerika'da, kendi gen kaynaklarını koruma adına çalışma yapılıyor. Şu ana kadar yürütülen depolama çalışmalarında, gen kaynaklarımızın sonraki dönemlere aktarılması açısından yaklaşık yüzde 70 başarı gösteren arı gruplarımız. Ortalamamız yüzde 42 civarında. Bu, gen kaynaklarımızı koruma adına yeterli ancak ticari alanda da özellikle ana arı üreticilerimizle başarıyı biraz daha yükseltmek istiyoruz."
Bu konuda yurtdışındaki bazı üniversitelerle iş birliği yaptıklarını aktaran Gül, yüzde 70 başarıyı zamanla yüzde 90'ın üzerine çıkaracaklarına inandığını dile getirdi.
Türkiye'de sperm depolama işini başarıyla gerçekleştirdiklerini vurgulayan Gül, şu bilgileri verdi: "Özellikle ticari alanda ana arı üreticilerinin ihtiyaç duyduğu spermi bulabilmeleri, kolonideki erkek arıya bağlı. Erkek arı ise sadece yılın belirli sezonunda yani 2-3 ay, sıcak iklimlerde 4 ay kolonide bulunabiliyor. Bunun haricinde koloni dışına atılıp, işçi arılar tarafından ölüme terk ediliyor. Bu süre dışında ana arı yetiştiriciliği yapılmıyor. Biz bu süreyi projemizle uzatacağız. Bu sayede ileriki zamanlarda depoladığımız gen kaynaklarını sonraki nesillere ulaştırmayı hedefliyoruz."
Gül, projeyi 100 bin liralık bütçeyle yürüttüklerini belirterek, şunları kaydetti: "Çalışma kapsamında önce erkek arı yetiştiriyoruz. Erkek arı mevsiminin en fazla olduğu dönemde yetiştirdiğimiz arıları laboratuvara getirerek, sperm topluyoruz. Toplanan spermleri, zarar görmemesi için koruyucu çözeltilerle karıştırıyoruz. Karıştırdıktan sonra ilk etapta 5 derecede iki saat bekletiyoruz. Bekleme sonunda kademeli dondurma cihazımıza alarak, burada dakikada 2 derece soğuyacak şekilde eksi 40'a kadar donduruyoruz. Dondurma işleminin ardından spermleri azot tanklarına yerleştirerek, bankalamayı gerçekleştiriyoruz. Yılın herhangi bir sezonunda ihtiyaç duyulduğu zaman bu spermler çıkarılıp ana arılar üzerinde tohumlamada kullanılabilecek."
Yorum Yazın