Ekonomik buhran ile alım gücü daralan yurttaşlar en uygun fiyatla ürün arar duruma geldi. Bu süreçte hileli ürün üretilen yerlerinin sıkı denetimi önem kazanıyor. Cumhuriyet Halk Partisi Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, ürün denetimlerinin sıklaştırılmasını ve vatandaşın zor koşullarda alabildiği ürünün hilesiz olmasının sağlanması gerektiğini söyledi.
2020 yılının Eylül ayına kadar belirli aralıklarla hileli gıda ürünleri listesinin açıklanarak, kamuoyunun taklit ve tağşiş ürünler konusunda bilgilendirildiğini anımsatan CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Eylül ayından bu yana hileli gıda ürünlerinin listesi neden açıklanmıyor? Denetim var da sorun mu yok yoksa piyasadaki ürünlerin tamamı sorunsuz mu?” diye sordu.
SAĞLIKLI GIDA İÇİN DENETİM
Tarım ve Orman Bakanlığı’nca açıklanan taklit ve tağşiş ürün listesinde yer alan bir ürün ve bu ürünü piyasaya süren firmanın, mahkemeye başvurarak listeden çıkarıldığına dikkat çeken CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “2010 yılında çıkarılan 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda Yem Kanununun 31. maddesinin 6. fıkrası uyarınca 17 Aralık 2011 tarihli Gıda ve Yem Resmî Kontrolüne dair yönetmenliğin 8. maddesi gereğince kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye düşürecek şekilde bozulmuş, değiştirilmiş gıdaları üreten satan firmaların adı, ürünü, markası bakanlık resmî internet sitesinden kamuoyu bilgisine sunulabileceğini hükmü yer almaktadır. Bu durum vatandaşın hem gıda ile ilgili dikkatli olması, hem de piyasada işini iyi ve doğru yapan üretici ile içerik değiştirip haksız kazanç elde etmek isteyeni ayrıştırarak gıda piyasasını düzenlemektedir“ diye konuştu.
GIDA İÇERİĞİ ÖNEMLİ
Pandemi sürecinde her kesimin geliri düşerken, alım gücünün daraldığını özellikle gıda fiyatlarındaki ciddi artışın dar gelirlileri vurduğunu ifade eden CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “ Kıt kanaat geçinen ve çok zor koşullarda beslenen kesimlerin en azından tükettiği gıdanın içeriği ve güvenilirliği devlet tarafından denetlenip hileli ürün satışının önü kesilmelidir. İnsan sağlığına zararlı bir ürünün bireyin satın almasını engelleyecek tek güç devlettir” ifadelerini kullandı.
Tarım ve Orman Bakanlığının, taklit ve tağşiş ürünlerle ilgili paylaşımını 2020 yılının Eylül ayında yaptığını, 91 firmanın 113 parti ürününün listesini kamuoyu ile paylaşıldığını ve sonrasında bir açıklama gelmediğini belirten Gürer, 2012'den bu yana toplamda 3 bin 605 parti ürünün tağşiş ve taklit listesine alınmasına karşın piyasada taklit ve tağşiş ürünlerin ortadan kaldırılmadığını ve daha sıkı takip ve denetim yapılması gerektiğini ifade etti.
CEZALAR ARTIRILMIŞTI
Taklit ve tağşiş ürünlerle ilgili son yapılan yönetmelik değişikliğiyle idari para cezası artırılmış, fiilin üreten veya ithal eden gıda veya yem işletmecileri tarafından işlenmesi halinde;
İlk ihlalde 54 bin 555 Türk Lirasından az olmamak ve 545 bin 550 Türk Lirasını aşmamak kaydıyla yıllık gayri safi gelirlerinin yüzde biri oranında idari para cezası uygulanması hükme bağlanmıştı.
Gürer” Sorunun en aza indirilmesi sürekli denetimle olasıdır. 2004 ve 2010 yılında yapılan düzenlemelerle denetim yetkileri daraltılan Belediyeler yeniden daha etkili olacak biçimde gıda denetimine katılmalarının yolu açılmalıdır. Tek başına Tarım ve Orman Bakanlığı yeterli olamamaktadır. Pandemi sürecinde fiyatı uygun diye içeriği bilinmeyen ürünlere doğal olarak yöneliş oldu. Bu anlamda daha sıkı ve sürekli yapılacak incelemelerle takip sağlanmalıdır” diye konuştu.
Kaynak:Tarım Pusulası
Yorum Yazın